Sigorta sektörüne yönelik uyguladığı projelerle dikkat çeken Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM), 2014 yılından beri yürürlükte olan Mobil Kaza tutanağını günümüz koşullarına adapte ederek yeniliyor.
HAYATIMIZ SİGORTALI
MKT V2.0 olarak yeniden yapılanan uygulama ile artık hasar dosyasında tahmini hasar tutarının hesaplanması yapılabilecek.
Sunduğu uygulama ve hizmetlerle sigorta şirketlerine ve sigortalılara önemli kolaylıklar sağlayan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM), şimdi de 2014 yılından bu yana uygulanan Mobil Kaza Tutanağı‘nı (MKT) günümüz koşullarına göre yeniliyor.
SBM, 2014 yılından bu yana kağıt kaleme gerek kalmadan, mobil uygulama aracılığıyla kazanın fotoğraflarını veya videosunu çekerek, kazayı ses kaydı ile anlatarak 5 dakika içerisinde tutanak düzenleyebilme imkanı sağlayan bu uygulamayı ‘MKT V2.0’ olarak yeniden yapılandırıyor. Konuyla ilgili Hayatımız Sigortalı Dergisi’ne bilgi veren SBM Genel Müdürü Murat Hakseven, uygulamanın bazı fonksiyonlarını insan müdahalesi olmadan, sistemin kendi ilerleteceği şekilde yeniden tasarladıklarını söyledi.
Kusur oranı daha kolay tespit edilecek
Maddi hasarlı kazalarda kritik öneme sahip konulardan birisinin kusur oranı tespiti olduğunu kaydeden Hakseven, şunları söyledi: “Birkaç yıl içerisinde kusur oranı tespiti işlemini; daha kolay, doğruluk ve tutarlılık oranı yüksek hale getirebilmek hususunda çalışmalar yapacağız. Kaza mahallindeki uyarı levhalarını ve kazaya karışan araçların pozisyonlarını görüntü işleme teknikleri sayesinde analiz ederek karar verme aşamasında yardımcı olacak bir modül oluşturacağız. SBM veri tabanında geçmişte yaşanmış yüz binlerce kazaya dair veri tutanak bilgileri, kusur oranları, eksper raporları mevcut. Bu bilgileri eğitim verisi olarak kullanarak, makine öğrenme algoritmaları yardımı ile kusur oranlarının daha doğru tespit edilebilmesine olanak sağlayacak bir sistem üzerinde çalışıyoruz. MKT V2.0 ile hasar dosyasında tahmini hasar tutarının hesaplanması da yapılabilecek. Kazanın şiddeti, araçların nereden darbe aldığı gibi bilgileri de görüntü işleme teknikleri ile anladıktan sonra tahmini hasar tutarı ile dosyanın açılmasını sağlayacağız.”
Hakseven, görüntü işleme teknolojisi, mobil asistan gibi hizmetler üzerinde çalışmaların ise devam ettiğine dikkat çekerek, “Uygulamanın yeni versiyonu ile birlikte gelen yeniliklerden birisi de Türkçe doğal dil desteğine sahip AI (Artificial Intelligence, Yapay Zeka) içeren Mobil Asistan özelliği. Maddi Hasarlı bir kaza durumunda cep telefonunuzdan yazışarak iletişim kuracağınız MKT Mobil Asistanınız kaza tespit tutanağını sizin yerinize doldurarak anında sigorta şirketlerine iletilmesini sağlayacak.” diye konuştu.
Suistimallere karşı önemli bir adım atıldı
Öte yandan SBM’nin 2017 yılında başlattığı Ortak Veri Modeli projesin de ekim ayı itibariyle yangın, deniz araçları ve özel güvenlik ürünleri için ortak veri aktarım mimarisiyle datalar alınmaya başlandı. Bu proje sayesinde sigorta şirketleri tüm branşlarda üretim ve hasar verilerini ortak bir veri modeli çerçevesinde SBM’ye iletiyor hale geldi. Ortak Veri Modelinin sektörün süreçlerine sayısız faydası olduğuna dikkat çeken Hakseven, “Öncelikli olarak bu yeni sistemin verimli ve etkin yapısı sayesinde tüm verilerin analiz ve raporlanması alanında birçok yenilik ve geliştirme mümkün hale geliyor. Örneğin verinin daha verimli şekilde analiz edilebilmesi, yeni bir skorlama sisteminin geliştirilmesinin önünü açtı. Bu yeni Sigortalı Skoru uygulaması ile sigortalı, branş ve nesne bazında ayrı ayrı hesaplanacak olan skorlar, sigorta şirketlerine daha sağlıklı fiyatlandırma adına güvenilir bir referans kaynağı olacak. Bu skorlama sistemi ile sektörün karlılığı ve büyümesi açısından sorun teşkil eden suistimallere karşı mücadelede de ciddi bir adım atmış oluyoruz” diye konuştu.
Güvenlik boyutunu SBM devralıyor
Ortak Veri Modeli’nde vatandaşların kişisel verilerinin de güvence altında olacağına dikkat çeken Hakseven, tüm işlemlerin her sigortalıya atanacak ve TC kimlik numarası ile eşleştirilecek olan SBM referans numarası üzerinden yürütüleceğini söyledi. Hakseven, modelin diğer faydalarını ise şöyle sıraladı: “Projemizin sektör adına sağlayacağı belki de en ciddi fayda yazılım geliştirme maliyetlerinde gerçekleşecek kayda değer azalmadır. Ortak Veri Modeli öncesinde bütünleşik yapıya sahip olmayan sistemlerin düzenlenmesi, geliştirilmesi, yenilenmesi veya entegrasyonları, bilgi teknolojisi açısından büyük bir yük teşkil ediyordu. Ortak Veri Modeli sayesinde tek bir merkeze toplanan, konsolide hale gelen bu yapı, eskiye kıyasla çok daha az zaman ve maliyet ile sistemlerin geliştirilmesine ve düzenlemesine olanak sağlıyor.”
SBM’nin geliştirdiği en önemli projelerden birisi de S-Cloud. Sektörün tüm paydaşlarının ortak bir platformu olarak kullanacakları SCloud’da raporlama, analitik çözümler, güvenlik veri transferi gibi birçok çözüm yer alıyor. Sektör paydaşlarının ‘as a service’ mantığı ile S-Cloud’un sunduğu dijital çözümlerden güvenle ve yüksek performansla faydalanabileceklerine dikkat çeken Hakseven, “Sektörün tüm paydaşlarının, sektörün ortak bir platformu olarak kullanacakları SCloud’da sigortacılıkla ilgili uygulamaları, raporlama ve analitik çözümleri, sigortalı bilgilendirme uygulamaları, güvenli veri transferi, konum bazlı servisler gibi bir çok çözüm yer alacak ve arzu eden sektör paydaşları, ‘as a service‘ mantığı ile bu dijital çözümlerden bulut bilişim aracılığıyla güvenle ve yüksek performansla faydalanabilecekler” diye konuştu. Uygulama üreten firmalara diyoruz ki; uygulamanızı veya ürününüzü gelin bizim bulut platformumuza koyun ve sektördeki tüm paydaşlarımız bu hizmetlerden en güvenli, en kolay şekilde faydalanabilsin. SBM olarak bizim altyapımızda depolanacak bu bilgilerin korunması hususunda en yüksek veri güvenliği standartlarına uygun faaliyet gösteriyoruz.” S-Cloud’u bir dijital pazar yeri platformundan daha fazlası olarak tanımlayan Hakseven, S-Cloud bünyesinde sunacakları hizmetlerde belirli standartları arayacaklarının da altını çizdi.
SBM’de Kurumsal Mimari Yönetişimi
SBM’nin geliştirdiği diğer bir proje ise Kurumsal Mimari Projesi.“Kurumlar, geliştirdikleri projeleri bundan 10-20 yıl öncesinde olduğu gibi kolaylıkla hayata geçiremiyor” diyen Hakseven, bunun sebebini teknolojik gelişmelerin çok hızlı ve çok kapsamlı etkileri olmasına bağladı. Hakseven, şöyle devam etti: “Sistemler arası entegrasyonlar çok fazla ve sistemlerin parçaları arasındaki entegrasyonları yönetebilmek ciddi bir iş yükü ve uzmanlık gerektiren süreçlere ihtiyaç duyuyor. Kurumsal Mimari ve Veri Yönetişimi burada devreye giriyor. Bu karmaşıklığın içerisinde kurumsal mimari, kurumların bilgi teknolojileri altyapılarına bir bütünlük kazandırıyor, sistemleri yeniliklere açık ve yönetilebilir hale getiriyor.”
4 ana bileşenden oluşuyor
Kurumsal mimariyi oluşturan 4 ana bileşen olduğunu kaydeden Hakseven, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bunlar altyapı mimarisi, uygulama mimarisi, iş mimarisi ve veri mimarisi. Veri yönetişimi ve bilgi güvenliği mimarisi de bu 4 ana bileşen ile dirsek temas halinde olan uygulama alanları. Örnek olarak şirketinizin bünyesinde yapılacak bir sistem güncellemesini ele alalım. Bu güncellemenin business servislerinize, iş yeteneklerinize olan etkisi nedir? Hizmet kesintisi yaşayacak mısınız? Poliçe tanzim edemeyecek veya zeyil kesemeyecek misiniz? Mutabakat servislerinde sorun yaşayacak mısınız? Uygulamalarınızda yapacağınız teknolojik geliştirmeler hangi entegrasyonlarınızı etkiliyor veya hangi verilere dokunuyor? İşte bu soruların hepsini kurumsal mimari ve veri yönetişimi projemizde adresliyoruz. Bunun yanı sıra, kurumsal mimariyi SBM’deki yazılım yaşam döngüsü (SDLC) ile de birleştiriyoruz. Bu sayede gelen istek ve taleplerin gerçek etkileri ve maliyetleri kolaylıkla ölçümlenebilir hale geliyor.”