22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Küreselleşme nereye?

Küreselleşme ile ekonomilerin sınır kaldırma yönünde ilerlediğini belirten Hayatımız Sigortalı Dergisi yazarı Murat Geylani Aktaş, ülkelerin küreselleşme dalgasından nasıl korunacağını ele aldı.

geylani 11980’lerde başlayan küreselleşme eğilimi, neo liberal politikalarla desteklendi ve sermayenin ülke sınırlarına takılmadan serbestçe dolaşabilmesi mümkün hale geldi. Sermaye, dünyanın neresinde, hangi yatırım aracında kâr ve kazanç öngörüyor idiyse, sınırlara takılmadan transferi mümkün oldu. Teknolojinin de yardımıyla sermaye transferi hem ucuz hem de çok kısa zamanda gerçekleştirilir oldu. Bunun sonucunda sermaye, bazen doğrudan yatırım denilen şekilde, bazen de portföy yatırımları (sıcak para) şeklinde gelişmekte olan ülkelere aktı. Başlangıçta özelleştirmeler yoluyla gelen doğrudan yatırımlar daha sonra birçok alana yayıldı. Gelişmekte olan ülkelerde yatırımlar, istihdam arttı. Kişi başına düşen milli gelirde artışlar izlendi. Refah seviyesinde belirgin iyileşmeler gözlendi. Tüketim canlandı. Krediye ulaşım, hem şirketler hem de halk için kolaylaştı. Gelişmekte olan ülkelere sermaye akarken, iş yapma ve yatırım olanakları arttı.

Sermaye akışı volatiliteyi artırdı

Küreselleşmenin başlangıcında daha çok doğrudan yatırımlar söz konusu iken giderek portföy yatırımları ağırlıklı hale geldi. Kısa vadede portföy yatırımları ülkelerin cari açıklarının kapanmasına katkıda bulunurken, hızlı sermaye akışları piyasalarda ve kurlarda volatilitenin artmasına neden oldu. Sermaye akışı hızlandığında, gelişmekte olan ülkelerde faizler aşağı gelir ve ulusal paralar dolar karşısında değerlenirken, sermaye akışı tersine döndüğünde faizlerde sert yükselişler, kurlarda değer kayıplarının hızlandığı görüldü. Yine de genel olarak ekonomiler büyümekte, refah artmakta idi. 2008 yılına gelindiğinde Amerika’da ortaya çıkan krizle anlaşıldı ki, kredi alma yeterliliği olmayan, borcunu ödemeyecek kişilere uzun vadeli ev kredisi kullandırılmış. Bu kişilerin borçları, yeni yatırım enstrümanlarının oluşmasında kullanılmış ve piyasada satılmış. Bu kişilerin sistemde birikmesi ve borçlarını ödeyememesi ile sistem bir anda tıkandı. Konut kredisi kullandıran kurumlar battı. Bunu aşmak için ABD Merkez Bankası (FED) bankalara trilyonlarca dolar para aktarmak zorunda kaldı. Arkasından Avrupa Merkez Bankası, İngiltere ve Japonya da aynı hamleyi takip etti.

2016 yılına gelindiğinde merkez bankaları aracılığıyla piyasalara pompalanan trilyonlarca dolar, faizlerde düşüşe, finans piyasalarında, varlık ve emlak fiyatlarında artışa neden oldu. Diğer taraftan sermaye fazlası olan gelişmiş ülkelerde, yaşlanan nüfus nedeniyle tüketim eğilimi daraldı. Ekonomilerde resesyon görülmeye başlandı. Dünyanın bir bölümünde aşırı sermaye fazlası birikti. Diğer bölümünde ise tüketime aç, ama sermayesi olmayan insanlar var.

1980’lerden beri süreli büyüyen ekonomiler ve buna alışan ekonomi yöneticileri yeni duruma uyum sağlamakta zorlanıyor. Yapısal çözümler, radikal kararlar gerektirdiğinden siyasiler sorumluluk almak istemiyor. Problemleri, merkez bankaları aracılığı ile çözmeye çalışıyorlar. Ancak merkez bankalarının yapabilecekleri sınırlı görünüyor. Mevcut durumda bütün dünya piyasaları Fed’den gelecek adımları izliyor. Bu ortamda en radikal karar İngiltere’den geldi. İngilizler, Avrupa Birliği’nden ayrılmayı oyladıkları referandumda ‘evet’ oyu vererek Avrupa Birliği’nden ayrılmak istediklerini gösterdiler. İki yıllık bir süreç içerisinde tamamlanacak olan ayrılma sürecinin oldukça sancılı geçmesi bekleniyor.

Sınırlar yeniden mi oluşuyor?

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı aslında sınırlarına dönmek istediğinin de bir ifadesi. Küreselleşme ile sürekli olarak sınırları kaldırma yönünde ilerleyen ekonomiler acaba bu kez sınırlar içerisine çekilerek, küreselleşmenin dalgalarından korunmayı mı deneyecekler? Şimdiden bir şey söylemek çok zor. Ancak görünen o ki İngiltere’nin kararı önümüzdeki dönemde ekonomilerin nasıl bir seyir izleyeceğine dair yol gösterici olacak.

MURAT GEYLANİ AKTAŞ / HAYATIMIZ SİGORTALI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER