Küresel ısınma artık tehdit etmiyor, süreç başladı ve yaşanan felaketler henüz başlangıç. Fark edilmesinin veya daha çok dile getiriliyor olmasının sebebi durumu daha iyi anlatabilen ülkelerin de artık sorunu yaşamaya başlamış olmaları olabilir mi?
Hindistan da 1000 kişi muson yağmurlarıyla selden öldüğünde veya Çin de 2000 kişi sel sonucu hayatını kaybettiğinde uzak coğrafyalardan konuya yaklaşım farklı oluyordu. Bunun birkaç sebebi olabilir. İnternet ve haberciliğin etkinleşmesi de önemli etken. Ancak bu ve benzer haberler artık tüm coğrafyalardan duyulmaya başlandığında zaman içinde kanıksıyoruz.
Doğal afetlerin sayısı artmakta iken tüm dünyanın aynı zamanda sorgulaması gereken sebepleri konusunda yetersiz olunduğu da kesin. Afetler artarken gerekçelerinin halen yeteri kadar ele alınamıyor veya alınmıyorolması en büyük afettir. İnsan eli ve aklı ile gerçekleştirilen afetler için doğal diyebilir miyiz?
Dünya pamuk üretim kapasitesi yıllık 25 milyon ton
Prof.Dr.Melik C.Demirel den tatil sohbetinde yeni birçok şey öğrendim. Plastikleşen Dünya için çözüm önerileri TV programında kısa ancak anlaşılabilir anlatımıyla bir yerlerde birilerinin çözüm üretmeyi de başardığına heyecanla tanık oldum.
ABD’de Penn Devlet Üniversitesinin Türk profesörü Prof.Dr. Melik C. Demirel’in başında olduğu bir ekip ile kalamar dokungaçlarından elde ettikleri proteinle fermantasyon yöntemiyle meydana getirdikleri bir sıvı sayesinde kumaş parçalarının güçlü bir şekilde kaynaştığını tespit etmişler. Bu kadar mı veya ne demek ? yada neleri tartışmalıyız ? sohbetimizde öne çıkan bazı konuları güncel sorunlar ile bağlantılı sebepleriyle not ettim.
Küresel ısınmada sorunların başlangıcına indiğimizde , Dünya pamuk üretim kapasitesi yıllık 25 milyon ton
Değişen iklim koşulları ile kapasite daralır iken dünya nüfusu artıyor. Pamuk üretimi yeterli olmayacağından alternatifler gerekli. Nüfus artış hızına bağlı olarak ihtiyaçları gidermek için bir buluş olarak zamanında çözüm önerisi şeklinde sunulan plastik ve akrilik malzemeler bu gün ciddi sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Plastik, sentetik ve yarı sentetik malzeme veya nesneleri tanımlar. Plastik Yunanca kökenli plastisite (kalıplanmış) kelimesinden türetilmiştir. Üretim de kalıp içine yerleştirilen maddenin kalıbın şeklini almasına atıfta bulunularak bu ismi almıştır.
İlk yarı-sentetik plastik bir kaza sonucu keşfedilmiştir. 1848 yılında İsveçli kimyacı Christian Friedrich Schoenbein (1799-1868) sülfürik ve nitrik asit karışımını laboratuvarda kaynatmaktadır.
Karışım yere dökülür ve Schoenbein pamuktan yapılmış önlüğü ile yeri siler, önlüğü suyla durular ve kuruması için sıcak sobanın üstüne asar. Önlük kuruduktan hemen sonra birden alevler saçarak yanar ve kül olur. Artık ilk plastiğin ham maddesi olan nitroselüloz (guncotton) keşfedilmiş olur. İlk icat edilen plastik ise, Parkesin adıyla İngiliz kimyacı ve mucit Alexander Parkes tarafından, 1862’de nitroselülozun bitkisel yağlar ve çok az kâfur ile yumuşatılmasıyla geliştirilmiştir. Parkes buluşunu 1862 yılında Büyük Uluslararası Fuarında dünyaya tanıtmıştır.
ABD’li matbaacı John Wesley Hyatt ise kâfurun plastikleştirme etkisini keşfederek 1869’da selüloitin patentini aldı. 1909’da ABD’li kimyacı Leo Hendrik Baekeland fenol ve formaldehitten, tümüyle yapay plastik malzeme olan bakaliti hazırladı. Takip eden zamanlarda molekül fiziği ve makro moleküller konusundaki gelişmelere bağlı olarak da naylon, polyetilen, polivinil klorür (PVC), poliüretan gibi pek çok başka plastik türü geliştirildi. 1948 yılında ise akrilik elyaf orlon ismi altında Du Pont de Nemours Company tarafından üretildi ve satıldı. Orlonun başlangıç maddeleri; kireç taşı, kömür, petrol ve sudur.
Aslında akrilonitrilin başlangıç maddesi asetilendir. Polimerize olmaya çok yatkındır. Orlon erimeksizin 250 °C’de bozunur. Bu bozunma ürününe elyaf denir, naylon ve perlon elyafı gibi flex değildir. Orlon yumuşak olup, bükülebilen bir elyaftır. Endüstride filtre imalinde birçok giyeceklerin, battaniye, halı ve çocuk çamaşırlarının, çorapların imalatında kullanılır. Yetmeyen pamuk imalatı, plastiğin icadı, orlon ve akrilik derken zaman içinde çözüm olarak sunulan alternatifler bu gün küresel ısınma konusunda ciddi sorun kaynağı. Tüm dünyada üretilmiş olan plastik bazlı ürünlerin tamamının imhası veya zararsız duruma getirilmesi mevcut durumda olanaklı görünmüyor.
Tam bu noktada Prof.Dr.Melik C.Demirel in ortaya koyduğu çözüm önerisi değer kazanıyor. Kendi kendini onarabilen kumaşlar veya benzer teknolojiler ne kadar çözüm yaratacak zamanla göreceğiz. Ancak daha iyisi bulunana kadar en iyi çözüm önerilerinden birisi diyebiliriz. Sonuç olarak; insan eliyle hazırlanan, kök nedeni insanoğlu olan afetlerin bir çoğu doğal değil. Doğal afet demek konun hafife alınmasına da yol açıyor. Kişisel görüşüm olduğu gibi tanımlamak “ kendi yaptığımız ve kendi yarattığımız afetler” diyerek anlatmalıyız. Belki biraz utanma duygusunu tetikleyerek daha etkileyici bir şekilde sorunu anlama etkisinde fark yaratabiliriz … Ayrıca gerçek olanı doğru ifade etmiş oluruz.
Böyle başladığım yazıyı güncel haliyle gerekçelendirmek veya sonuçlarından yola çıkmak istediğimizde: Rize’de başlayan sağanak sel ve heyelanlara yol açtı. 7 saatte metrekareye 220 kilogram yağış düştüğü söyleniyor. Dereler taştı, yollar ulaşıma kapandı, heyelanlar ve yıkılan binalar var. 6 can kayı ve 2 kayıp söz konusu.
Endüstriyel tesis sayısı daha az , Konut ve yaşam alanları çok faza etkilendi. Hemen her 2 yılda bir kez aynı bölgede aynı sorunlar yaşanıyor. Coğrafya çok zor koşullar sunuyor. Hidroloji havasındaki yerleşim ve yaşamın sürekli tehdit altında olduğu kesin. Sonucu Doğal afet ancak sebebi doğal değil… Avrupa gerçek felaket ile yüzleşiyor. Almanya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda’nın bazı bölümlerinde birkaç gün içinde etkili sağanak yağışlar 2. Dünya savaşından bu yana en büyük kayıpları yaşatıyor.
Suya doygun toprak halen devam eden yağışlar ile etkilerini daha da fazla ortaya koymaya başlayacak.
Avrupa’yı saran sel ve heyelanların sebebi İklim Değişikliği …
Avrupa’nın merkezinde itfaiye yetişemiyor, askerler ile müdahale ediliyor, afet ve kurtarma planları yetersiz, 15000 eve elektrik verilememiş, enerji santralleri de su altında, 1800 ev çökme tehlikesi taşıyor , bir çok yerleşim alanı boşaltılıyor, hiçbir afet kurumunun bu büyülükteki bir senaryoya hazırlıklı olmadığı ortaya çıkıyor.
Son 200 yılın en büyük yağış oranı ve halen yağışlar devam ediyor. Metrekareye 150 ile 200 litre yağış düşmüş. Artan hasar ve sorunlar önlenemez iken çözüm yaratma güçlüğü var. Direk ve dolaylı kayıpları tespit etmek zaman alacak. Sigortalılık yüksek. 2021 yılının 2. Yarısı ve 2022 sigorta sektörü için de zorlayıcı olacak.
Küresel ısınmanın artık coğrafya , teknoloji, eğitim veya afet senaryolarını yok saydığını söyleyebiliriz. Yapışık risk yapışık sorun ve hasardır. Her şey bir biriyle yakın ilgili ve ilişkilidir. Küresel ısınma, pamuk, plastik, akrilik orlon v.b derken can kaybı ve afetlere dönüşürken yeni dünyamızda Prof. Dr. Melik C. Demirel önemlidir ve değerlidir. Bilimin bir tarafı kolaylık ve konfor için dünyayı yok ederken bilimin diğer tarafı tam tersine yoğun çalışmalar içinde. Bilim adamlarını yalnız bırakarak çözümün doğrudan etkili olmasını bekleyemeyiz. Öncelikle küresel ısınma nedir anlamalıyız. Her kişi kendi etki alanından sorumlu olarak katkısını sunabilir. Daha temiz ve daha güzel bir dünya da yaşamayı kim istemez ki ? Yakın geleceğin sahipleri çocuklarımız ve sonraki nesillerin sağılık ve mutluluğundan doğrudan sorumluyuz. Ayrıca ; bilim ve hukuk ta etik ile ahlakı daha öne çıkarma zamanı gelmedi mi ? Etik ve ahlaki değerler çözümün en önemli halkası değil mi ? veya para , para, para …küresel ekonomi küresel ısınmadan önemli mi ?