Merhaba değerli okuyucularımız,
Bir önceki yazımda sektörün 9 aylık hayat dışı sonuçlarını değerlendirmiş ve özetle, teknik zarardaki bir çeyrekte yüzde 3’lük artışa rağmen, artan mali kârlarla, sektörün daha kârlı göründüğünü söylemiştik.
Şimdi bu konu üzerinde biraz daha detaya inelim ve sektörün teknik sonuçlarının, aslında göründüğünden daha da kötü olduğunu ortaya koyalım.
Bildiğiniz üzere açıklanan teknik kâr zarar tablolarına baktığınızda zaten her şey güllük gülistanlık durur. Niye? Çünkü teknik gelirlerin içerisinde “Teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirleri“ diye bir gelir kalemi vardır ve bu kalem, sektörün toplam mali gelirinin yüzde 80’ini teknik gelir tablosuna yazar. Böylelikle operasyonel zarar görünmez ve hatta teknik kâr varmış zannedilir. O yüzden bilinçli bir çok sigortacı ve köşemi takip edenler bilirler ki, şirketin/sektörün gerçek teknik sonucu, resmi teknik kâr zarar sonucu değil, birleşik rasyo sonucudur. Bunu yıllardır yazıyoruz ve biliyoruz.
Bunun dışında, geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeyle, eskiden isteğe bağlı olan N.A.K.İ., yani Nakıt Akışından Kaynaklanan İskonto, zorunlu sigortalarda zorunlu hale getirilmişti. Bu ne demek? Şu demek: Sektörün yazdığı IBNR rezervinden ileride elde edeceği mali kârı tahmini olarak peşinen gelir yazması, böylelikle rezerv yükünün bir miktar rahatlatılması demek. Hatta bu konuyu yazı konusu yapmış ve sektör zorla kâr ettirilecek demiştik.
Şimdi 2018’in 9 aylık sonuçlara baktığımızda, zorla yazdırılan bu fiktif gelirin, bir önceki yıldan gelen devir ve reasürans payı da düşüldüğünde net olarak yaklaşık 500 milyon TL olduğunu görüyoruz. Yani sektörün NAKİ dahil kombine rasyosu yüzde 106,3 iken, NAKİ olmasaydı gerçek kombine rasyo yüzde 108,7 olacaktı.
Sonuç: Sektör göründüğünden yüzde 2,5 daha fazla zarar ediyor.
Yine kendimizi kandırmaya başladık dediğim de bu işte…
Bu aylık da bu kadar,
Kalın sağlıcakla……
Kontra Sigortacı / Hayatımız Sigortalı / Şubat 2018