Değerli okuyucularımız,
Mayıs ayının son haftası, Sigorta Haftası’ydı ve son bir kaç yıldır kendi kendimize düzenlediğimiz Birlik sempozyumu bu yıl da bazı farklarla düzenlendi. Daha geniş katılımcı ve daha güncel konular vardı
Tüketici derneklerinin ve şoförler federasyonunun son zamanlarda sigorta fiyatlarından ettikleri şikayet herkesin malumu. Bu organizasyonların sempozyuma katılması bence çok isabetli bir karardı; hem renk getirdi hem de iletişim artmış oldu.
Peki sonuçta ne oldu derseniz, elle tutulur bir şey belki olmadı ancak her iki taraf da neden zor durumda olduğunu daha iyi anlattı ve karşı tarafı biraz daha iyi anladı. Bu bile önemli bir kazançtır bence.
Sektörün en önemli dağıtım kanalı olan acentelerin kendi dernek ve komiteleri arasındaki tartışmalar bir kez daha gün yüzüne çıktı. Acenteler asgari komisyon oranı isteklerini tekrar dile getirdi. Bu köşede daha önce bu konu işlenmişti ve şu denmişti; daha önce sabit olan komisyonun serbest bırakılmasını isteyen acenteler, komisyonlar düşmeye başlayınca tekrar eski düzene dönmek istiyor, bu adil değil. Aynı şekilde acenteyi öldürecek oranda komisyon indirimi yapmanın adil olmadığı gibi… Acente STK yöneticileri, artık arkalarına devleti alıp komisyonları (ve hatta 4. basamak trafik primlerini!) düzenleme sevdasından vazgeçmeleri gerektiğini herhalde anlamıştır. Ve asıl mücadele etmeleri gereken konuların portföylerindeki motor (ve özellikle trafik) bağımlılığı, usulsüz iş paylaşımı ve robot programlar olması gerektiğini de…
Eksperlere gelince… Yine bu köşede asgari tarife dayatmasının kendi ayaklarına sıkılmış bir kurşun olacağını ifade etmiştik. Toplantıda her ne kadar eksper komite başkanı asgari tarifeden memnuniyetini ifade etse de, eksperlere verilen iş adedinin yüzde 30 oranında azaldığını öğrenmekten herhalde memnun olmamıştır.
Serbest piyasa iyidir, ama işimize geldiği sürece
Peki, asıl herkesin merak ettiği, trafik sigortalarında indirim ne zaman başlayacak sorusuna
cevap verildi mi? Zira sigortadan sorumlu bürokrasinin ifadeleriyle kanun çıktığına göre artık indirim olması gerekiyor çünkü maliyetler aşağı çekildi (Her ne kadar aynı gün uluslararası bir değerlendirme kuruluşu trafik rezervlerinin yetersiz olduğu iddia etse de!).
Efendim, ben size aylar önce bunun cevabını vermiştim, kanunun çıkması çok önemli çünkü fiyatlardaki artış trendini aşağı çevirir. Ama kanun çıktı diye fiyatlar birden bire inmeye başlamaz. Fiyatların inmesi için serbest piyasanın temel kuralı olan rekabetin artması gerekir. Rekabetin artması için daha çok oyuncunun oyuna girmesi gerekir. Bunun olması için de sektör finansallarının pozitif sonuçlar vermesi
Hasılı, sektör paydaşlarının serbest piyasa anlayışı aynı demokrasi anlayışımız gibi: Serbest piyasa iyidir, ama işimize geldiği sürece…
Kalın sağlıcakla.
Acentelerin oto kaza bağımlılığına dikkat çekmişsiniz, burada haklısınız fakat unutmayın ki, acenteleri robot programlara ve farkı paylaşımlı çalışmalara iten şey birbirinden farklı ve uçurumlu fiyatlardır. Trafik Sigortası insanımıza çarpraz satış yapabilmenin en iyi yoludur ve vaktini bu ürünle harcayan bir acentenin oto dışı kaza ürünlerine ağırlık vermesi, bu alanda projeler üretmesi ve kârlı bir acente olma yoluna gitmesi oldukça zordur! Şirketlere düşen, acenteye bu vakti ve imkanı tanımaktır, bu da mantıklı, düzeyli ve belirgin bir fiyat politikasıdır. Önceki yazılarınızı okuma fırsatı bulamadım, bu konuya değindiniz mi bilmiyorum fakat bir sonraki makalenizde acentesini, poliçe üzerine komisyon oranını yazmakla tehdit (!) eden CEO’lara da yer vermenizi beklerim.