Merhaba değerli okuyucularımız,
Geçen ay Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığına Sigortacılıkla ilgili düzenleme yapma yetkisi verildi. Yani “SDDK yükleniyor” diyebiliriz artık. Öte yandan kalkınma planında yer alan yerli bir reasürans şirketi kurulması da gündemde demek ki, başına geçecek adaylarla ilgili fısıltılar dolaşmaya başladı bile.
Şimdilerde, ülkenin sigorta sektörünü düzenleyip denetleyecek olan kurumla, ülkenin tüm reasürans havuzunu yönetecek kurumun başına atanacak kişilerle ilgili kulisler ve haberler çıkıyor. Anlaşılan daha da çıkacak.
Tecrübe ve liyakat şart
İşte tam da bu anda görüşümü belirtmek istiyorum ve umuyorum ki karar vericiler doğru karar versinler. Diyorum ki: “Kişiler önemlidir.” Yani, “Buralar devlet kurumudur, kurumsal yapılardan oluşur, dolayısıyla başına konacak kişiler kurumların önüne geçmez” diye sakın düşünülmesin. Bu kurumların başına geçecek kişiler çok önemlidir ve kendilerinden beklenen misyonu yürütebilecek, vizyon sahibi ve gerekli ehliyet ve liyakata sahip olmaları çok daha önemlidir. Yakın geçmişte nice güzide devlet veya özel kurumlar biliyoruz ki, başlarındaki yöneticinin yetersizliğinden ötürü şu an iyi durumda değiller. Yani, devlet veya özel, global veya yerli fark etmez, şirketlerin kurumsal yapıları başarısız yöneticileri maalesef yeterince engelleyemiyor.
Düşünün ki şu an kurulmakta olan SDDK, ülkemizin hem uzun vadeli tüm tasarruflarını yönetecek, hem de başta deprem olmak üzere ülkemizi bekleyen tüm katastrofik ve kısmen ekonomik risklerini yönetecek. Bu kadar önemli bir kurumun başına, en azından başlangıçta, tecrübeli ve tüm sektörü kucaklayacak ehliyette bir liderin gelmesi çok önemlidir. Sistem oturduktan sonra zaten kurul kendi adaylarını kendi içinden çıkartacaktır.
Aynı şekilde reasürans şirketinin başına atanacak kişiden beklentimiz de ülkenin tüm reasürans riskini yönetebilecek tecrübe ve ehliyette olmasıdır.
Sonuç olarak tekrar edeyim: “Kişiler önemlidir”
Bu aylık da bu kadar.
Kalın sağlıcakla…….
