Merhaba değerli okuyucularımız,
Bir önceki yazımın son kısmını tekrar paylaşıyorum: “O yüzden havuz önerisini dikkatle ele alıp, tarafları orta noktada birleştirecek bir uygulama yapılmalı. Yoksa çözüm getirelim derken, hepimizin ilkokulda baş belası olan havuz problemlerine bir yenisini eklemeyelim.” Hazine, havuzu kurarken fiyatlara bir miktar artış yaptı ve havuzumuz kuruldu, vatana millete hayırlı uğurlu olsun. Madem havuz kuruldu ve yeni bir piyasa ortamına doğru yol alıyoruz, bir an duralım ve bir durum analizi yapalım. Süreçte kimler ne kazanmış, ne kaybetmiş…
1. Acenteler: Önce ciroları, sonra komisyonları düştü. Son olarak da havuza tabi risklerde acente komisyonu yüzde 8 olarak belirlendi. Tavan fiyat uygulaması başladığında, Hazine’ye yaldızlı kağıtlarla teşekkür mektubu yazan ve kendi sektörünü Rekabet Kurulu’na gammazlayan acente komitesi, sesleri pek çıkmadığına göre, durumdan herhalde memnundur! Bu arada Rekabet Kurulu konuyla ilgili şirketlere ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
2. Şirketler: Önce gelir kaybına uğradı, sonra da poliçe kesmekten kaçındığı için poliçe kesse de kesmese de riske havuz yoluyla ortak edildi. Bu arada Sigorta Denetleme Kurulu ve Rekabet Kurulu tarafından ani baskınlarla denetlendi. Kimi şirket kesmemek için elli takla attı, takla atmayanlar da trafik poliçesi tsunamisine maruz kaldı. Sektör prestij kaybına uğradı, üstüne de yeni fiyatlarla nasıl baş edeceğini bir türlü bulamadı.
3. Hazine: Bir taraftan kamuoyu baskısı, bir taraftan politik baskıyı göğüslemeye çalışırken, acente ve şirketlerin yoğun talepleri arasında kaldı. Enflasyonla mücadele ve halkın çıkarları derken, sigorta sektörünün sermaye yeterliliği ve acentelerin gelirlerini düşünmek ve ayakta tutmak zorunda oldu. Benzer problemler olan diğer birçok sektörde taşın altına elini sokarken, sigorta sektöründe ise riskleri bir havuzda toplayıp tüm şirketlere paylaştırmayı uygun gördü. Hazine’nin denetim kanadı şirketlerin rezervleri yetersiz derken, yönetim tarafı rezervler gereğinden fazla demeye başladı. Ne İsa’ya yaranabildi ne de Musa’ya.
4. Tüketici: Şu an için en çok memnun olanlar onlar. Özellikle de çok kaza yapanlar. Ne kadar kaza yaparsa yapsınlar aynı primi ödemeye ve araç kullanmaya devam edecekler. En çok indirim alanlar büyükşehirlerde yaşayanlar olurken, en az indirim alanlar veya hiç indirim almayanlar küçük şehirlerde yaşayanlar oldu. Sonuç olarak sürecin şimdilik en çok kazananları, en fazla Bendevi Bey’in üyeleri olmak üzere sigorta sektörüne en fazla tazminat ödetenler oldu.
Gelelim sadede. Biz, havuzumuzu doğru dürüst işletip havuz dışı riskleri bir an önce serbest rekabete açmak için elimizden geleni yapalım.
Bu aylık da bu kadar, kalın sağlıcakla.
