Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç, 2018 yılı değerlendirmesi yaparken sektörün adeta fotoğrafını çekti. Koç, “Hayat dışı sigorta sektörü 2018’de daha kötü bir hasar rasyosuyla karşı karşıya. Fakat mali kardaki artış teknik zarardaki kötü yansımayı şu an için telafi edebiliyor” diyor.
“Enflasyonun yarısı kadar büyüyeceğiz, yani aslında küçüleceğiz…” Bu cümleyi Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç söyledi. Koç, artık sonuna yaklaştığımız 2018 yılıyla ilgili yaptığı değerlendirmede sektörün adeta fotoğrafını çekti.
2018’in çalkantılı bir yıl olduğunu belirten Koç, “Ekonomik çalkantının sektöre yansımasını artık hissetmeye başladık. Yedek parça fiyatlarındaki artış hasar maliyetlerine yansıdı. Motor ve motor dışı sigortaları olarak ikiye ayırırsak motor sigortalarında aslında kaza frekansı düşmesine rağmen, ortalama hasar maliyetlerine baktığınızda dövizin artışının yedek parça fiyatlarına yansımasından ötürü hasar maliyetlerimizde ciddi bir artış var” dedi.
Şirketler mali kâra yükleniyor
Bu artışın özellikle maddi hasar maliyetlerinde görüldüğünün altını çizen Koç, “Şu an itibariyle sektör, kasko ve trafik sigortasında bir önceki yıla göre daha yüksek hasar maliyetleriyle çalışmakta. Trafikte yapılan aylık artışlar enflasyonun bir kısmını karşılıyor şu an için. Yedek parça fiyatları daha hızlı arttı. Bu yüzden kaskoda Şirketlerin fiyatlarını artırmaları gerekiyor. Bir miktar da arttı ama buna rekabet çok müsaade etmiyor. Çünkü faizler yüksek olduğu için şirketler mali kâra yükleniyor” diye konuştu.
Enflasyonun yarısı kadar…
Koç, “Mali kârlar imdadımıza yetişti… Sonuç olarak yıl sonu enflasyonu 25 diye kabul etsek, sektör 25 büyümüş olmayacak sonuç olarak. Şu ana kadar kaskodaki büyüme yüzde 13-14’ler civarında. Trafikteki büyüme de bu civarlarda. Motor dışı branşlarda zaten böyle bir büyüme yok. Bir önceki yıla göre yüzde 10 civarında artış var. Biraz döviz endeksine bağlı poliçelerden dolayı artış yaşanabilir ama o da toplam pay içerisinde çok düşük. Dolayısıyla biz sektörün yıl sonu büyümesini en iyi ihtimalle yüzde 12-13 civarında öngörüyoruz. Enflasyonun yarısı diyebiliriz. Reel bir büyüme olmayacak bu sene. Enflasyonun yarısı kadar büyüyeceğiz, yani aslında küçüleceğiz” vurgusu yaptı.
Büyüme enflasyonun altında
Koç, diğer branşlardaki hasarlarla ilgili şunları söyledi: “Yangınla ilgili çok şey konuşuluyor. İki sene öncesine göre geçen yıl hasar frekansı zaten artmıştı. Bu yılda da aynı trend korunuyor. Bir artış var ama sektörü çok yaralayacak bir durum yok. Ama orada tabii fiyat rekabeti çok yoğun. Kasko ve trafikte 15-20 şirket rekabet ederken, motor dışı sigortalarda 35-40 şirket rekabet ediyor.”
Kararlarımızı acentelerimizle alıyoruz
Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç, geçen sene başlattıkları acenteleri destekleme kampanyasını belirli ürünlerde devam ettirdiklerini söyledi. Koç, “Biz kararlarımızı acentelerimizle beraber alıyoruz. Acentelerimizin seçmiş olduğu komitemiz var. O komite belirli aralıklarda toplanıp birçok kararı beraber alıyor. Biz acentelerle her zaman iç içeyiz. Onların yanındayız. Kurulduğumuzdan bu yana acentelerimizi bloekli tahsilat yapmaya yönlendirdiğimiz için şu an bizimle çalışan acentelerin tahsilat problemi yok. Biz baştan beri bu sistemi destekledik. Aynı zamanda acentemizin müşteriye fazla vade tanımasını engelliyoruz, bloekli tahsilata yönlendiriyoruz. Bu şekilde olunca acentemiz de rahatlıyor. Bunu yıllardır yapıyoruz” diye konuştu.
Mali açıdan güçlü durumdayız
Kaskoda ciddi bir teknik zarar yaşanacağını belirten Koç, “Trafikte de ciddi bir zarar olacak ama elde edilen mali kârlar bunları kapatıp pozitif bakiye verdiği için sektör toplamda zarar etmiş olmayacak. Yani asıl yaptığımız işten zarar edip paradan para kazanarak bunu kapatmış olacağız. Sigorta sektörü, Türkiye’de birçok sektörün sıkıntıda olduğu bir dönemde en azından mali açıdan güçlü durumda. Hasar ödeyememe gibi sıkıntılı bir durum yok. Sektörün mali durumuyla ilgili tüketiciye yansıyacak bir durum yok. Şirketlerin finansal durumları yerinde” dedi.
Geçen yıldan daha fazla kâr
Sermayesi ve rezervleri güçlü olan şirketlerin herhangi bir sıkıntı çekmeyeceğini dile getiren Koç, “Sermayesi iyi olmayan şirketler tabii mali kâr fazla elde edemedikleri için o teknik zarara katlanmak zorunda kalıp sermaye ihtiyaçları doğabilir. İki yıl önce sermaye rasyoları yumuşatıldığı için ben büyük bir sermaye artışı ihtiyacı olmasını beklemiyorum. Sektör geneli geçen yıldan daha fazla kâr elde edecek ancak hasar maliyetleri artmış olacak ve mali kârla durumu idare etmiş olacak” diye konuştu.
Neova Sigorta tamamlayıcı sağlığa giriyor
Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç, Aralık ayı itibariyle tamamlayıcı sağlığa girdiklerini söyledi. Katılım Emeklilikle ortak bir platform kurup ortak ürün sunacaklarını söyleyen Koç, Neova Sigorta’nın 2019 hedefleriyle ilgili şöyle konuştu: Katılım usulü bir tamamlayıcı sağlık sigortası başlayacak. Alacak sigortaları havuzuyla da ilgileniyoruz. Orada işin içinde olmak istiyoruz ama havuzun katılım penceresinin de olmasını bekliyoruz. Piyasanın önümüzdeki yıl büyümesini beklemediğimiz için şu ürüne odaklanacağız diyemiyoruz açıkçası. Büyümeyen bir piyasada agresif olmanın nedeni yok. Çok küçülmeden en az enflasyon kadar büyümeyi hedefliyoruz önümüzdeki yıl. Kârlılığımızı belirli bir seviyede tutarak makul bir yıl geçirmeyi hedefliyoruz.”
Katılım sigortası yavaş yavaş gelişecek
Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç, katılım sigortasında hızlı bir gelişme beklemediklerini söyledi. “Katılım sigortasının sektöre mevzuat olarak gireli bir yıl oldu” diyen Koç, “Ama biz 10 yıldır bu sistemi uyguluyoruz. Şu an itibariyle hayat dışında iki, hayat sigortalarında iki şirket çalışıyor tam katılım olarak. Üçer tane de pencere sisteminde çalışan şirketler var. Bir de otomatik katılım sisteminde sunulması zorunlu olan faizsiz fonlar var. Sektör büyüklüğü bu şekilde işliyor. Toplam sektör büyüklüğüne baktığımızda hayat ve hayat dışı toplam yüzde 3.5 civarı bir piyasa payı görüyoruz. Bu konseptte ‘3.5 iyi’ diyebiliriz” şeklinde konuştu. Katılım sigortasına teveccühün en önemli örneğinin otomatik katılımda olduğunu vurgulayan Koç, “Siz götürüp önüne koyarsanız vatandaş tercih ediyor. Katılım sigortasına önce katılım bankaları sahip çıkacak. Müşterilerine katılım sigortacılığını teklif edecekler. Biz acentelerde sadece katılım çalışın diye bir şey öngörmüyoruz. Acenteler zaten alternatifli çalışmak zorunda. Ama biz bir alternatif olarak acentelerin masasındayız. Bunu acentelerimize anlattıkça, insanlar bunu öğrendikçe, böyle bir alternatifin olduğunu öğrendikçe ve tabii fiyatlarımız da makul olduğu sürece bu portföy büyüyecektir. Makul fiyat verip, hasar hizmetini de iyi verdiğiniz sürece bu sistem gelişecek. Bu yavaş yavaş gelişecek, birden zıplama olmasını beklemiyoruz” dedi.
Trafik havuzu tüketici için avantaj
Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç, trafik sigortası için oluşturulan havuzun tüketici için avantaj olduğunu söyledi. Koç, “O dönemde üretilen riskli sigortalılar havuzu çözümüyle risk tüm şirketlere yayılmış oldu. Ortada bir kriz vardı. Bu durum havuz uygulaması ile çözülmüş oldu ancak çözümün maliyeti tamamen sigorta sektörünün üstüne kaldı. Devlet orada bu havuza destek vermeyi tercih etmedi.” dedi. “Şirket bilançolarında havuz net olarak ciddi zarar yazıyor” diyen Koç, “Yapılan ilk çalışma neticesinde hasar-prim oranı havuzun yüzde 115.7 olarak hesaplandı. Bu demektir ki diğer masraflarla birlikte havuzun birleşik rasyosu en az %135. Yani %35 zarar. Mali kârla bu bir miktar düşüyor ama sonuçta ciddi zarar var. Eğer havuz uygulaması devam edecekse, havuz fiyatlarının artırılarak en azından başa baş noktaya gelmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
Bina tamamlama sigortasında da devlet desteği olmalı
Koç, sektöre yeni tanıtılan alacak sigortası, bina tamamlama sigortası ve kefalet sigortasıyla ilgili de değerlendirmede bulundu. Koç, “Bunlara tek tek bakmak lazım. Alacak sigortasıyla ilgili Hazine tüm sektöre bir sunum yaptı.. Açıkçası ben sistemi beğendim. Sonuç olarak devlet reasürans desteği olarak işin içinde. O tabanın genişleyebilmesi için devletin bir miktar yükü üstüne alıp, primleri ucuzlatması gerekiyor ki insanlar sisteme girsin. Şu anki ticari alacak sigortalarında bunu tabana yaymak istediğinizde primler yüksek çıkıyor ve sisteme giriş olmuyor. Dolayısıyla havuz oluşmuyor. Fakat devletin desteğiyle uygun primlerle sigorta yapılmaya başlanırsa, bu alışkanlık KOBİ’lerde edindirilirse ondan sonra havuzu yönetmek daha kolay” dedi. “Bina tamamlama sigortasının zorunlu hale getirilmesiyle ilgili bir haber var elimizde” diyen Koç, “Nasıl olacak? Yine devlet desteği mi olacak? Çünkü bina tamamlama sigortası, alacak sigortasından daha farklı bir konu. Ülkemizin en riskli portföyü olan inşatlara teminat vermek söz konusu. ‘Bunu sigorta şirketi yapsın da nasıl yaparsa yapsın’ denirse çok ilerleme olmaz. Alacak sigortası modelinde olduğu gibi bir ortak havuz, tek primlendirme gibi hem sigorta şirketlerini fazla risk altına atmadan devletin de desteğiyle ve bütün sektörün tabanına yayılacak bir sistem dizayn edilirse başarılı olmaması için hiçbir neden yok” şeklinde konuştu. Koç, kefalet sigortalarıyla ilgili de şunları söyledi: “Kefalet sigortasını halihazırda yapanlar var. Zorunlu olur mu bilmiyorum. Henüz bir şey duymuş değilim. Kefalet ile ilgili konularda uzman şirketlerimiz zaten var ama bu ürünler henüz tabana çok fazla yayılamadı. Yayılamadığı için de belirli bir büyüklükte kaldı. Yayılmaya başlayacakları öngörülebilir ama primlere bağlı.”
