Depremle mücadeleye depremden önce başlanması gerektiğini belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, “Günümüzde her 10 evden 5’i deprem sigortası ile güvenceye alınmış durumda. Ama bizim hedefimiz, tüm konutların depreme karşı teminat altına alınmasıdır” dedi.
HAYATIMIZ SİGORTALI
Deprem, tüm bu boyutlarıyla yalnızca afet yaşayan bireyleri ya da aileleri değil, tüm ülkeyi etkileyen bir doğa olayı. Toplum olarak herkesin üzerine düşen görev ise bu gerçeği kabullenmek ve her daim depreme, depremin yıkıcı etkilerine hazırlıklı olmak. Söz konusu hazırlığın iki önemli bacağı var: Depreme dayanıklı binalar ve konutları depremin yıkıcı etkilerine karşı teminat altına alan Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS). Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, vatandaşı dayanıklı binaları tercih etme ve Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma konusunda uyarıyor.
[quote font_size=”17″ color=”#fffcfc” bcolor=”#a30000″ align=”left”]“Hedefimiz, tüm konutların depreme karşı teminat altına alınması”[/quote]
Kayacı, “Her iki alanda da yıldan yıla büyüyen bir bilinçlenme ve uygulama birikimi söz konusu. Kentsel dönüşüm politikalarından geleceğin inşaat mühendislerinin deprem gerçeğine göre yetiştirilmesine kadar geniş kapsamlı bir alanda depreme dayanıklı bina bilincinin arttığını, bu alandaki mevzuatın güçlendiğini memnuniyetle gözlemliyoruz. Zorunlu Deprem Sigortası tarafında yıldan yıla artan bir sigortalılık oranı bulunuyor. Fakat elbette bu süreçte daha almamız gereken uzun bir yol olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Halihazırda yüzde 45 olan deprem sigortalılık oranını artırmak ve nihayetinde Türkiye’deki tüm konutların depreme karşı teminat altına alınması, kurum olarak en önemli hedefimiz” dedi.
Her 10 evden 5’i deprem sigortalı
17 Ağustos Gölcük depreminin yaşandığı tarihte ülkemizde yalnızca 500 bin civarında deprem teminatlı konut olduğunu ifade eden Kayacı, 2013’te yüzde 34 olan sigortalılık oranının 2014’te yüzde 39, 2015’te yüzde 41, 2016’da yüzde 43, içinde bulunduğumuz yılda ise yüzde 45’ler seviyelerine geldiğini açıkladı. “Günümüzde her 10 evden 5’inin deprem sigortası ile teminat altında olduğunu söyleyen Kayacı, “Elbette hedefimiz, tüm konutların depreme karşı teminat altına alınmasıdır” diye ekledi.
Türkiye’de deprem konusunda riskli bölgeler olsa da tüm bölgelerin ZDS kapsamında olduğunu belirten Kayacı, depreme karşı sigortalanan bölgelerin başında Marmara’nın geldiğini ifade etti. Kayacı, Marmara Bölgesi’ni İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Karadeniz Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin takip ettiğini açıkladı. Kayacı, depremler sonrasında poliçe yaptırma ya da yenileme oranlarında artış yaşandığını da sözlerine ekledi.
DASK, neler yapıyor?
Depremle mücadeleye depremden önce başlanması gerektiğinin altını çizen Kayacı, sigortanın bu mücadelenin çok önemli bir parçası olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu alanda büyük bir mesafe kaydettiğini söyleyen Kayacı, şöyle konuştu: “Afetler nedeniyle oluşan kayıpları karşılamak için sigorta her zaman gerekli bir araç. Depremin evlere verdiği tüm zararları sigortadan karşılamak için nihai hedef, tüm konutları sigortalamak olmalı. Tüm çalışmalarımızı ‘Depreme hazır bir Türkiye’ için sürdürmeyi hedefliyoruz.” DASK olarak sigortalılık oranlarının artması adına toplumumuzun farklı kesimlerine yönelik, çok çeşitli mecraları kullanarak, hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirdiklerini açıklayan Kayacı, “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor”, “Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması”, “DASK Anadolu Buluşmaları” gibi etkinliklerle deprem ve sigorta bilinci konusunda farkındalık oluşturduklarını belirtti. Bu bilincin günden güne arttığını ifade eden Kayacı, “DASK olarak kâr amacı gütmeyen ve faaliyetlerinin merkezine bilinçlendirmeyi almış bir kurumuz. Dolayısıyla toplumun farklı kesimlerine yönelik, çok çeşitli mecraları kullanarak hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Poliçe aşamasında nelere dikkat etmeli?
Herkesin deprem sigortası ile güvence sağlaması gerektiğini ifade eden Murat Kayacı, poliçe aşamasında dikkat edilmesi gerekenler konusunda tüketicileri uyardı:
▼ Mutlaka Zorunlu Deprem Sigorta yaptırın. Poliçeler düzenlendiğinde sigortalılara poliçenin düzenlendiğine dair SMS gönderiliyor.
▼ Poliçe aşamasında iletişim bilgilerini doğru ve eksiksiz bir şekilde paylaşın.
▼ Olası bir depremde, hasarın tam alınabilmesi için meskenin brüt yüzölçümü, yapı tipi ve hasar durumunu beyan edin.
▼ Poliçenizi senesi dolduğunda mutlaka yenileyin. Yenilemeyi zamanında yapanlar, yenileme indirimi de kazanıyor.
▼ www.dask.gov.tr üzerinden ikamet ettiğiniz konutun tipine göre ödeyeceğiniz sigorta primini tahmini olarak hesaplayabilirsiniz.
Afet Sigortaları Yasası sigortalılığı artırdı
Afet Sigortaları Yasası ile birlikte konut kredisi ve tapu işlemlerine ek olarak elektrik ve su aboneliği işlemlerinde de ZDS aranmasının poliçe artışına önemli katkı sağladığını söyleyen Kayacı, “Yasanın yürürlüğe girmesi DASK’ın sistemine 2,7 milyon yeni poliçe kazandırdı. Sisteme gelen bu poliçelerin yenilenmesi bizim için önemli. Bu nedenle poliçe yenilemeleri konusunda poliçe sahiplerine SMS göndererek hatırlatma yapıyoruz” diye konuştu.
Dünya DASK’ı model alıyor
DASK’ın 8 milyon konuta Zorunlu Deprem Sigortası güvencesi sağladığını belirten Murat Kayacı, poliçe adedi, reasürans programı büyüklüğü, sigorta yaygınlık oranı, fon büyüklüğü ve teknolojik altyapı gibi özellikleriyle doğal afet havuzları açısından diğer ülkeler nezdinde DASK’ın bir model olarak kabul edildiğini belirtti. Kayacı, “Son yıllarda başta Pakistan, İran, Güney Kore, Kazakistan, Meksika, gibi ülkeler olmak üzere birçok ülke ve bölgeden DASK’ı anlamak için gelen taleplere yanıt verdik. Sahip olduğumuz teknik yetkinlik ve sergilediğimiz başarılarla uluslararası seminer, konferans ve toplantılara katılarak deneyimlerimizi paylaşıyoruz” diye konuştu.
DASK’ın ödediği tazminat 173 milyon TL’yi aştı
DASK’ın olası bir deprem durumunda hasar ödemesi yükümlülüklerini yerine getirecek seviyede kaynağı bulunduğunu söyleyen Murat Kayacı, kuruldukları günden bu yana yapılan hasar ödemesi miktarının 173 milyon TL’nin üzerinde olduğunu açıkladı. DASK’ın tek bir deprem için sahip olduğu 15 milyar TL’lik ödeme gücü bulunduğunu kaydeden Kayacı, bu ödeme kapasitesi sayesinde hasar ödemelerinin çok hızlı bir şekilde tamamlanabildiğini belirtti. Kayacı, “DASK’ın bu kapasitesinin en iyi görülebildiği örneklerden biri de 2011’de gerçekleşen Van Depremi oldu. Depremden sonra iki hafta gibi kısa bir sürede hasar ödemelerine başlandı. Depremin olduğu dönemde yüzde 9 sigortalılık oranına sahip ilde 123 milyon TL hasar ödemesi yapıldı” açıklamasında bulundu.
DASK ve sigortalılar arasındaki iletişim güçleniyor
Büyük bir deprem durumunda sigortalıların hasarlarını daha hızlı ve daha doğru şekilde karşılayabilme amacıyla başlatılan Afet Yönetim Projesi için güçlü bir bilgi teknolojisi altyapısı kurulduğunu açıklayan Kayacı, şöyle devam etti: “Bu bilgi teknoloji altyapısını en etkin şekilde kullanacak insan kaynağı ve organizasyon yapısını oluşturuyoruz. Proje sayesinde poliçe üretiminden hasar ödemesine kadar Zorunlu Deprem Sigortası’nın bütün süreçlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde yönetip raporlama imkânımız olacak. Afet Yönetimi Projesi’nin en önemli getirilerinden birisi de internet üzerinden veya telefon aracılığı ile sigortalılara 7 gün 24 saat ulaşabileceğimiz sistemi hayata geçirmemiz olacak. Bu sayede DASK ve poliçe sahipleri arasında anında ve doğrudan iletişim kanalı tesis edilecek.”