23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

İtina ile rakamlardan girişimcilik fırsatları çıkarılır

MEHPARE ŞAYAN KİLECİ

Kendi işini kurmak isteyen girişimci adayları için gören gözlerle bakıldığında, aslında birçok yeni iş fırsatı var. İşin sırrı istatistiksel rakamlara odaklanmakta gizli.

Mehpare Şayan Kileci

Elbette istatistikleri kim(ler)in hesapladığından emin olmak şartıyla! Rakamlar genellikle demografi, ürün veya hizmet kullanımı ve bunlarla ilgili tutum, davranış ve algıya bağlı inançlara yönelik olarak incelendiğinde değerli bilgileri içeren iş fırsatlarına ulaşmak mümkün. Potansiyel iş fırsatlarında kullanılacak bu bilgiler ürün veya hizmetin sunulacağı pazarda kimlerin hedef alınacağını, bu hedefe hangi yollarla ulaşılacağını ve hedefin neyle harekete geçirileceğini bildiriyor.

Bu rakamlara göre, Türkiye’de tüketmeyi pek sevmeyen kayda değer sayıda kişi bulunuyor. Bu grubun tüket(e)memesinin nedenlerinin başında düşük gelir grubunda olmaları geliyor. Bir diğer sebep ise tüketim ile ilgili algı farklılıkları. Örneğin yastık altında saklanan tasarruflar, elde yıkanan bulaşıkların daha temiz olduğuna inanılması, kredi kartı kullanımı ile ilgili teknolojik korkular gibi yerleşik inançlar da tüketimin önünde bir engel olarak duruyor. Çalışan kadın oranının düşük olması da tüketim rakamlarının aşağı seviyelerde seyretmesinin bir başka etkeni. Kent nüfusu içinde yer alan kadınların büyük bir çoğunluğunun banka hesabı ve kredi kartı bulunmuyor. Dolayısıyla çalışan kadın sayısı arttıkça bu yüzdelerin de net bir şekilde azalacağını söylemek yanlış olmaz. Bu da mevcut durumda sigorta sektörü açısından önemli bir potansiyel pazar var. Sigorta sektöründe pazar büyüklüğünün iştah kabartıcı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Sigortacılık geniş iş imkânları sağlayacak

Örneğin, Türkiye’de güncel rakamlarla kaskoda sigortasızlık oranı yüzde 74,4. Diğer bir deyişle pazarın yalnızca 25,6’lık kısmı kasko sigortalı. Trafikte ise yüzde 78,4 oranında bir sigortalılık durumu mevcut. Sigortasızlık yüzde 21,6 oranıyla daha çok traktör ve motosikletlerde. Sağlıktaki sigortalılık/sigortasızlık verileri daha da dikkat çekici. Yalnızca yüzde 4,2’lik grupta sağlık sigortası varken diğer yüzde 95,8’in sağlık sigortası yok. Hayat sigortasına bakıldığında toplumun yüzde 72,7’sinin sigortasız olduğu görülüyor. Yangın sigortalarında sağlıklı bir veriye ulaşmak şu anki durumda mümkün görünmüyor zira bina stoku ile ilgili net veriler yok.

Girişimciler açısından özellikle sigorta alımı ile ilgili kültürel algı farklılıklarını değiştirmeye yönelik bir pazarlama stratejisi geliştirilirse, pazardaki bu boşluğun doldurulması için yeni fırsatlar yaratılabilir. Ülke nüfusumuzun yarısından fazlasının 30 yaşın altında olduğu göz önüne alındığında yakın gelecekte sigorta sektörünün oldukça geniş iş imkânları sağlayacağı söylenebilir.

Bu rakamlardan girişimcilere yeni iş fırsatları doğabilir. Özellikle de Harvard Business School’da yapılan bir çalışma sonucuna göre kullanımı kolay, fiyat olarak herkesin satın alabileceği düzeyde ürünlere odaklanmak başarıyı garantileyen stratejilerin başında geliyor. Öncesinde fiyatı yüksek olduğu için ya da kullanımı kafa karıştırıcı geldiği için ürünü satın almakta tereddütlü müşteri kitlesine ulaşmak, ancak sözü edilen strateji ile sağlanabiliyor. Bu stratejinin başarısıyla ilgili en somut örnek Türk Hava Yolları’nın Anadolu Jet markasını yaratarak ekonomik fiyatlara herkesin uçakla seyahat edebilme imkânını sağlaması gösterilebilir.

Dayanıklı tüketim malları sektöründe üreticiler açısından dikkati çeken bir fırsat ise bulaşık makineleri. Türkiye’de evlerin sadece yüzde 30’unda bulaşık makinesi var. Ama kullanılıyor mu ya da etkin kullanılıyor mu? O da ayrı bir inceleme konusu. Bulaşık makinesi kullanımının azlığı ile ilgili temel algı ise ‘ekonomik’ bulunmayışı. Oysa bulaşık makinesinin elde yıkamaya oranla yarı yarıya daha ucuz olduğu ve daha sağlıklı yıkadığı da bilimsel olarak kanıtlanan gerçekler. Özellikle hane halkı sayısının az olduğu evlerde mini bulaşık makinesi satışlarının önümüzdeki dönemlerde artacağına dair önemli tahminler var. Üniversite yıllarımın unutulmaz istatistik hocası rahmetli Algan Hocam; ‘istatistik rakamlarla dans etme sanatıdır’ derdi. Rakamlar yoruma ve yorumlayana bağlı olarak farklı şeyler anlatabilir. Evet. Ancak gerçek olan bir şey var ki; girişimcilik ruhu taşıyanlar da istatistiksel rakamlardan kendi iş fikirleri doğrultusunda anlamlı sonuçlar çıkarabilirler. Görmeyi bilen gözlerle bakmalarınız daim olsun.

Mehpare Şayan Kileci kimdir?

Mehpare Şayan Kileci, 1998 yılından bu yana özel sektörde ve üniversitelerde kişisel ve mesleki gelişimle istihdamı artırıcı eğitim hizmetleri, psikometrik, genel kültür ve genel yetenek testleri uygulamaları, seçme-yerleştirme ve kariyer danışmanlığı hizmetleri veriyor. 2013 yılından bu yana merkezi Viyana’da bulunan International Service Group (ISG) uluslararası eğitmenlerindendir.

Ülkemizi birçok uluslararası platformda temsil eden Kileci; yetişkin eğitimlerinde oyun rehberi “İşimiz Gücümüz Oyun”, iş yaşamında etik ve ahlaklı davranış konularını incelediği “Yeter ki Onursuz Olmasın İş” ile işte ve özel yaşamda güven dolu ilişkiler kurma rehberi olan son kitabı “Güven”in yazarıdır.

HAYATIMIZ SİGORTALI / EKİM 2019

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER