Anadolu Sigorta Genel Müdürü İhlami Koç, Türkiye’de ilk kez kendilerinin pazara sunduklarını söylediği siber sigorta için “Çok büyük şirketlerin bir altında bulunan orta ölçekli şirketlerin de buna ihtiyacı var. Bireyler ve daha çok siber alanda bir faaliyeti olan o alanla iç içe geçmiş şahısların kullandığı bir poliçe” diyor.
Anadolu Sigorta Genel Müdürü İhlami Koç, Sözcü Gazetesi’ne verdiği röportajda siber sigortanın önemine vurgu yaptı. Siber sigorta poliçesini Türkiye’de ilk kez Anadolu Sigorta tarafından pazara sunulduğunu belirten Koç, “En son çıkardığımız siber güvenlik sigortası hem bireyler için hem şirketler için çıktı, bu Türkiye’de bir ilktir. Başınıza çok sıkça gelen durumlardan biri siber saldırılar. Bilgisayarınıza virüsler giriyor, buradan kaynaklanan zararları karşılayan hem de hukuksal destek veren bir sigorta bu” dedi.
Bu sigortaya özellikle çok büyük finansal şirketlerin ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Koç, “Çok büyük şirketlerin bir altında bulunan orta ölçekli şirketlerin de buna ihtiyacı var. Bireyler ve daha çok siber alanda bir faaliyeti olan o alanla iç içe geçmiş şahısların kullandığı bir poliçe. Siber güvenlik şu an bütün dünyada gündemde. Pazar yurt dışında çok hızlı büyüyor ama bizde diğer branşlara göre geriden geliyor” diye konuştu.
Koç, Söcü’nün sorularını şöyle yanıtladı:
Şirket satın alınmalarında siber sigorta ne kadar önemli?
Satın almalarda önemli. Bir şirket başka bir şirketi satın aldığında şirketin diğer bütün sigortalarını inceliyor. Siber sigorta da zamanla bunun bir parçası olacaktır.
Kullanıcıların en çok şikayet ettiği konulardan biri olan zorunlu trafik sigortalarının pahalılığının nedeni nedir? Fiyatlar nasıl geriler?
Trafik sigortalarında tavan fiyat uygulaması nedeniyle primler yükseldi. Hasar tarafı genişletildi ve daha önce kapsam içinde olmadığı düşünülen bir takım şeyler kapsam içine alındıkça, hasar tarafı yukarı doğru gitmeye başardı. Geçen seneye kadar bu artışlardan rahatsızlık duyulunca, kamu tavan fiyat uygulaması getirdi.
Zorunlu olmasına rağmen trafik sigortası yaptırmayanların oluşturduğu zararlar nasıl ödenebilir?
Bunlar genellikle kırsaldaki araçlar. Büyük şehirlerde daha az. Kırsala doğru gittikçe artıyor. Bir köyde yaşıyorsanız hayatınıza hiç sigorta değmeden ömrünüzü tamamlayabilirsiniz. Traktörünüz vardır. Zaten köyde olduğunuz sürece sigorta yaptırmadığınızda kimse size niye sigorta yaptırmadınız diye de sormaz. Onun dışındaki diğer sigorta türlerinin hiçbirine ihtiyaç duymayabilirsiniz. Sigortasızlık daha çok kırsalda var. Büyük şehirlerde de var ama nispeten daha az. Diyelim ki bir sorun oldu sigortasız bir aracın oluşturduğu zararı bir güvence fonu var, güvence fonu (zararı) karşılıyor.
Eskinden çok kontroller vardı. 20 yıl önce pullar vardı (aracın camına yapıştırılan) zaman içerisinde bu kontroller kalktı. Hâlâ Türkiye’de sigortasızlık oranı yüksek… Belki böyle bir kampanya tekrar başlatılabilir. Hâlâ yüzde 20’ler civarında trafikte sigortasız araç var.
Sağlık sigortalarında pazar payı nedir?
Toplumsal yaşam ve refahla ilgili sigortalılıkta bir artış var. Devlerin sunduğu bir minimum sağlık hizmeti var. Vatandaşların hepsi bu sağlık hizmetinden yaralanıyor. Gelir seviyeniz yukarıdaysa bunun üzerinde nasıl bir sağlık hizmeti alırım diye bakıyorsunuz. Bundan on beş-yirmi yıl öncesine giderseniz üniversiteden mezun olup işe girdiğinizde, özel sağlık sigortası var mı diye bakmıyordunuz. Şu an bakıyorsunuz. Hızla büyüyen branşlardan biri bu. Kamunun sunduğu zorunlu bir tarafta, başka bir tarafta ise özel sağlık sigortası dediğimiz farklı paketler altında, sigortalının ana ihtiyaçlarını karşılayan temel paketler var. Bir de tamamlayıcı sigortalar var. Bu da kamunun anlaşmalı olduğu hastanelerde bir fark ödeyerek daha nitelikli kaliteli hizmet almayı sağlayan sigorta türü. Belirli bir gelir seviyesinde özel sağlık sigortası büyür, başka bir gelir seviyesindekilerde ise tamamlayıcı sağlık sigortası büyüyor.
Ekonomide işler kötüye gidiyor gibi görünüyor. Bu tür durumlarda tasarruf için şirketlerin ilk vazgeçtiği kalemler arasında özel sigortaların durumu nedir?
Kurdaki hareket, sigorta şirketlerine nasıl yansıyor diye soruluyor. Bize kısa vadede yansımıyor. Bizim bilançomuz hizmet sektörü olduğu için dövize bağlı değil. Kur hareketliliğinin kısa vadede bizi etkileyen bir tarafı yok. Ama orta ve uzun vadede hasar kısmını etkiliyor. Oto kısmında ödediğimiz tutarlar, yani tazminatlar kurlarla bağlantılı. Bir müddet sonra hasarlar arttıkça pirime yansıyacaktır. Şirketler kendilerine çeki düzen vermeye başlarlarsa bu vazgeçtikleri şeylerin içinde yer alıyor. Ancak şu an böyle bir şey yok. (Kurlardaki hareketlilik) devam ederse olabilir.
KAYNAK: SÖZCÜ