Hayat sigortaları hakkında son günlerde yaşanan tartışmalar ile ilgili ne zamandır bir yazı yazmayı istiyordum ama araya hep daha güncel konular girdi. Bu konuda birçok yazı yazdım. Hayat sigortaları önemlidir. Hep, bankalardan kredi alarak zaten riske giriyorsunuz, küçük bir primle bu riskinizin ailenizi de etkilemesine izin vermeyin diyorum. Önemine tekrar geleceğim, ama son gelişmeler ile ilgili bir özet yapmak istiyorum.
Haksız rekabet engellenmeli
Biz ‘hayat sigortası önemlidir, hayat kurtarır’ derken, diğer taraftan özellikle popülist bir yaklaşım ile bakanlarımızın, milletvekillerimizin bu sigortanın yaptırılmaması için ellerinden geleni ardına koymadıklarına tanık oluyoruz. Geçenlerde ‘Bankalardan alınan kredilerde sigorta zorunluluğunu kaldıran uygulama devreye girdi’ açıklaması yapıldı. Ne olur yapmayın, zaten zorunlu olmayan sigorta neden zorunluymuş gibi gösterildi, bir de olmayan şey kaldırıldı anlamış değilim. Bankalardan kredi alındığında ‘bizden hayat sigortası yaptırırsan kredi faiz oranını indiririm’ diyerek haksız rekabet yapan banka varsa bunu engelleyecek bir düzenleme yapılsaydı. Zaten bu sigortayı isteyen yaptırıyor, istemeyen de yaptırmıyordu.
Bankadan her ne kredi alıyorsanız hayat sigortası yaptırmalısınız. Allah korusun, size bir şey olduğu zaman geride kalanlarınıza borç bırakmamak için bu sigorta yaptırılmalı. 200 bin TL kredi alıyorsunuz, borca giriyorsunuz da yıllık 500 TL hayat sigortası mı cebinizi zorlayacak? 2012 yılında bankadan kredi alıp hayat sigortası yaptıran 86 bin kişinin varislerine 880 milyon TL tazminat ödenmiş. Bu rakamın 2013 yılında daha da arttığını eklemeliyim.
Ziraat Emeklilik 160 bin aileyi kurtardı
Ziraat Emeklilik Genel Müdürü Şeref Aksaç, Hayatımız Sigortalı Dergisi’ne verdiği röportajda, şirket kurulduğundan bu yana 160 bin aileye toplam 1 milyar 260 milyon TL tazminat ödendiğini belirtmiş. Bu 160 bin kişi ne olur, ne olmaz demiş hayat sigortası yaptırmış. Bir de bana bir şey olmaz deyip sigorta yaptırmayan yüz binlerce ailenin durumun düşünmek bile istemiyorum… Evleri, otomobilleri alınmış, hacizlerle uğraşan, hayatları mahvolan aileleri düşünün bir. Geride kalanlara borç bırakmak istemiyorsanız hayat sigortanızı mutlaka yaptırın derim.
Şeref Aksaç 160 bin ailenin hayatını kurtarmış olmaktan çok mutlu elbette. Aksaç, “Bizim bu yaptığımız aynı zamanda sosyal sorumluluk” diye eklemiş. Bu arada Aksaç’ın bir de uyarısı var. Aksaç, röportajında bir arkadaşını kıramayıp kefil olan memur vatandaşın düştüğü zor durumu örnek vererek, kefil olan memurun arkadaşının vefatı sonrası çektiği zorlukları örnek vermiş. Bu örneği görünce ben de diyorum ki, ne zaman ne olacağı belli olmaz,
kefil olduğunuz en yakınınız bile olsa mutlaka hayat sigortalı olup olmadığını araştırın; sigortası yoksa bence bir kez daha düşünün. Arkadaşınıza yardımcı olmak isterken kendi hayatınız mahvolabilir. Benden söylemesi…
