Groupama Sigorta ve Groupama Emeklilik’in yeni Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson, geleceğe umutla bakıyor. Yepyeni bir gelecek yaratma arzusunda olduklarını ifade eden Burlisson, “Groupama yeni bir hikaye yazacak; çeviklikle daha hızlı büyüyecek” diyor.
ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI
Goupama’nın Türkiye’deki yabancı sermayeli sigorta grupları içinde çok önemli bir yeri var. Fransız sigorta devi, 2006 yılında Başak Sigorta ve Başak Emeklilik’i satın alarak atıldığı Türkiye macerası ile kendisinden sonra ülkemize yatırım yapan yabancı sigorta şirketlerine öncü oldu. Bununla birlikte Groupama için “pazara girişinden bu yana geçen 12 yıllık sürede Türk sigorta sektöründe hakkında çok spekülasyon yapılan yabancı şirketlerden biri” diyebiliriz. Bugüne kadar birkaç kez genel müdür değiştiren şirketle ilgili olarak, yakın zamana kadar “Groupama Türkiye pazarından memnun değil mi?”, “Türkiye’deki operasyonlarını sona erdirmeyi mi düşünüyor?” şeklinde sorulara rastladık. Groupama son olarak geçen aylarda kan değişikliğine gitti; Genel Müdür Francis Desmazes’ın emekli olmasından sonra bu göreve Groupama’nın Fransa’daki Genel Merkezi’nde ve diğer uluslararası şirketlerinde üst düzey görevlerde bulunmuş etkili bir isim Philippe-Henri Burlisson getirildi. Biz de yılbaşı konuğumuz olarak Hayatımız Sigortalı dergimizin kapağında Burlisson’a yer verdik. Groupama’nın Maslak Link Plaza’daki yeni Genel Müdürlük binasında gerçekleştirdiğimiz röportajda eteğimizdeki taşları döktük; kendisine merak ettiğimiz tüm konularda soru sorduk. Burlisson’un röportaj sırasında sarf ettiği şu sözleri de bir kenara özellikle not ettik: “Yepyeni bir gelecek yaratma arzusundayız. Groupama yeni bir hikaye yazacak. Bu yıl daha çevik olacak ve daha hızlı büyüyeceğiz.”
Groupama Türkiye’den çıkacak olsa benim burada ne işim var?
Röportajımızın başında Groupama’nın Türkiye’den çıkacağına yönelik spekülasyonları hatırlattığımız Burlisson, söz konusu spekülasyonların kendisini çok eğlendirdiğini ve bunlara gülüp geçtiğini belirtiyor. Türkiye’de göreve başlamadan önce Groupama’nın Fransa’daki Uluslararası Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştığını hatırlatan Burlisson, “Bir anlamda Genel Müdürlük’te 2. adam konumundaydım. Şirket satın alma ve satışları ile de ilgileniyordum. Groupama, Türkiye’den çıkacak olsa, benim buraya gelmem anlamsız olurdu. Sonuçta böyle bir operasyonu ben bu ülkede görev almadan da gerçekleştirebilirdik” diyor.
Burlisson’un 5 temel stratejisi ne?
- Groupama, piyasada güçlü olduğu kasko branşına özel stratejisi “Canım Kasko” doğrultusunda daha fazla yatırım yapacak. Fiyatlamada daha derin bir segmentasyon kullanılacak, ayrıca kasko ürünlerinde tüketici ihtiyaçlarına uygun ‘modüler bir yapı’ oluşturacak.
- Şirketin ürün portföyü çeşitlendirilerek daha dengeli hale getirilecek. Groupama, öncelik verdiği oto sigortalarının yanı sıra konut, ferdi sağlık, tamamlayıcı sağlık ve kurumsal işlerde büyümesini hızlandıracak.
- Şirketin başlıca dağıtım kanalı acenteler ile ilişkileri ve acentelerin müşterileriyle ilişkileri güçlendirilecek.
- Süreçlerde ‘sadelik ve hız’ sağlanacak. Yapay zekâ, robot kullanımı ve dijitalleşme gibi yöntemlerden yararlanarak süreçlerin optimizasyonu gerçekleştirilecek.
- Çalışanlara yatırım yapılarak, çalışanların şirkete bağlılıkları ve memnuniyeti artırılacak.
Sigortanızı yaptırın geleceğe huzurla bakın
Groupama Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson, Groupama müşterileri ve tüketicilere de önemli mesajlar verdi. Tüketicilere daha hızlı ve etkin hizmet vermek istediklerini belirten Burlisson, “Tüketiciler unutmasın ki sigorta, bireylerin geleceğe huzur ve güvenle bakmalarını sağlıyor. Groupama’nın grup olarak felsefesi, müşterilerine uzun vadede destek olmak, onların geleceklerine huzurla bakmalarını ve bir hasarları olduğunda ödeneceğini bilmelerini sağlamaktır” diyor. İklim değişiklikleri ve katastrofik risklerdeki artışı hatırlatarak, “Bu durum bireyleri sigorta yaptırmaya teşvik eder mi?” sorumuza ise Burlisson şu yanıtı veriyor: “Açık bir risk varsa, sigortacılık gelişir. Bir riskin somutlaşması her zaman için sigorta ihtiyacı doğurur. Sözgelimi, Türkiye’de deprem reel bir risk. Bireylerin depreme karşı sigortalanması gerektiği açık. İklimsel olaylar ve bunun yol açtığı hasarlar da artık hayatın parçası haline geldi. Türkiye’deki tüketicilerin, en önem verdikleri riskleri, yani sağlıklarını, oturdukları evleri, araçlarını sigortalamaları gerekli.”
Gündemde satın alma yok
Groupama’nın paydaşları, acenteleri ve sigortalıları önümüzdeki dönemde nasıl bir Groupama izleyecek? Burlisson’dan aldığımız bilgiler ışığında sorunun yanıtını verelim: Groupama’da artık günümüzde pek çok şirkette olduğu gibi öncelik, “kârlılık ve sürdürülebilir büyüme.” ‘Organik’ büyümeyi tercih eden şirket, büyümek için yeterince kaynağa da sahip. Geçmişte Türkiye pazarında Başak Sigorta ve Güven Sigorta hamlelerinde olduğu gibi inorganik yani şirket satın alma yoluyla büyümek şu anda gündemde değil. Burlisson’un söylediği gibi ‘daha hızlı ve çevik olmak’ için de birtakım stratejileri hayata geçirmeye başlayan şirket, özetle portföyü daha dengeli hale getirecek, iş süreçlerini hızlandıracak ve başlıca dağıtım kanalı acentelerle ilişkileri daha da güçlendirilecek.
Resesyon aslında fırsat yaratır
Burlisson’dan, Türkiye’de tam da göreve başladığı dönemde ülkemizdeki hızlı kur artışı ve bunu takip eden resesyonu hatırlatıp, bu durumun işini zorlaştırıp zorlaştırmadığını öğrenmek istedik.
Bu konuda bardağın dolu tarafından bakan Burlisson, “İnsanoğlu en iyi sonuca baskı altında ulaşır” felsefesini benimsiyor. Buradan hareketle kurdaki dalgalanma ve resesyon gibi dış zorlukları, Groupama’da dönüşümü hızlandırmak ve şirkette verimliliği artırmak için fırsat olarak değerlendirmek istediğini ifade eden Burlisson, “Ürünlerimiz pazara uygun. İş süreçlerimizi de daha hızlı, daha etkin, daha sade hale getirmek istiyoruz” diyor. Riske ve riskin analizine bakışı da pek çok sigortacıya göre farklılık gösteren Burlisson, zararlı iş kollarında da ‘iyi işlerin’ olabileceği düşüncesinde. Her bir riskin kendi başına değerlendirilmesinin önemine dikkat çeken Burlisson, “Kötü riskler ya da karşı karşıya olduğu risklere karşı önlem almamış sigortalılar var. Bunları sigortalama konusunda dikkatli olmak, gerekirse sigortalamaktan kaçınmak lazım” diyor.
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin boşluğunu acenteler dolduracak
Burlisson’dan aldığımız bilgilere göre, şirket önümüzdeki dönemde dağıtım kanalları ile ilişkilerini daha da güçlendirecek. Şirketin önemli dağıtım kanallarından biri olan ve prim üretimine ciddi katkı sağlayan Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK) ile anlaşmanın sona ermiş olması sebebiyle şirket için acentelerin önemi daha da arttı. Bir anlamda “TKK’nin yarattığı boşluğu acenteler dolduracak”, diyebiliriz. Hatta Burlisson daha göreve başlar başlamaz kolları sıvamış; 100 günlük görev süresinde Türkiye’nin çeşitli illerinde 100’den fazla acente ile görüşmüş; onların neye ihtiyaç duyduklarını anlamaya çalışmış. Burlisson acentelerle ilişkilerde öncelikle, acentelerden bir takım soru ve talepler geldiğinde çok hızlı ve net yanıtlar verilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Acentelerle ilişkilerde bölgelerdeki acente temsilcileriyle işbirliğinin de önemini vurgulayan Burlisson, Groupama için acentelerin sayısının değil niteliklerinin çok önemli olduğunu söylüyor. Groupama’nın Aralık sonu itibarıyla 1800 acentesinin olduğunu ifade eden Burlisson, “2019’da bu sayıyı artırmak ya da azaltmak gibi bir hedefimiz yok. Ancak, nitelikli, iyi çalışan, kârlı büyüyen, portföylerini zenginleştiren acentelere her zaman kapımız açık. Acente dağıtım kanalımız, bize son derece sadık ve bizimle çalışmak konusunda istekliler” diyor.
Ürün portföyü dengeli olacak
“Peki, şirket 2019’da hangi ürünlere ağırlık verecek? Hangi branşlarda büyüyecek?” Burlisson’dan biraz da bu sorulara yanıt vermesini istedik. Kendisinden öğrendiğimize göre Groupama, portföyü çeşitlendirip, oto sigortalarının yanı sıra başta konut, sağlık (ferdi sağlık, tamamlayıcı sağlık) ve kurumsal sigortalar olmak üzere oto dışı branşlarda da büyüyecek.
Oto sigortalarında sektörün önemli oyuncularından olan Groupama kasko stratejisine ’Canım Kasko’ adını vermiş. Bu strateji bağlamında kasko branşında kârlılığı koruyarak büyümeyi ve üründe modüler bir yapı oluşturmayı hedefleyen şirket, trafik sigortalarına ise temkinli yaklaşıyor. Trafik sigortasının uzun kuyruklu olduğunu ve poliçe yapıldıktan 5-10 yıl sonra bile hasar ödemek durumunda kalınabileceğini vurgulayan Burlisson, “Trafik sigortasında prim seviyeleri yeterli değil. Ayrıca oyunun kuralları da tam netleşmedi. Tavan fiyat uygulamasından serbest tarifeye geçilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuşuyor.
Sağlık branşında özellikle tamamlayıcı sağlık sigortasında (TSS) büyük bir potansiyel olduğunu ifade eden Burlisson, eskiden hiç sağlık sigortası satmamış acentelerin bile TSS ile birlikte sağlık satmak istediklerini kaydediyor. Bunlar dışında kârlı olan tüm branşlarla ilgilendiklerini ifade eden Burlisson, TKK ile anlaşmalarının sona ermesine karşın tarım sigortalarına da eğilmek istediklerini söylüyor. Siber riskler sigortasında risklerin büyüklüğüne işaret eden ve tarife yapmanın zorluklarından bahseden Burlisson, sektördeki yeni ürünlerden kefalet sigortasını da araştırdıklarını ifade ediyor. Groupama çatısı altında hayat ve emeklilik şirketi Groupama Emeklilik de yer alıyor. Şirket, emeklilik portföyünü aldığı kararla geçen yıl Fiba Emeklilik’e devretmişti. Groupama’nın hayat branşında da büyümek istediğinin altını çizen Burlisson, kârlı ürünler üzerinde çalıştıklarını, son dönemde de özellikle prim iadeli hayat sigortası ürünleri ile acentelerinin başarılı olduğunu kaydediyor. Burlisson, Groupama olarak 2019’da sektör büyüme oranının üzerinde büyümeyi hedeflediklerini dile getiriyor.
Çalışanlara çoktan zam yapıldı!
Burlisson’a röportajımızın sonunda, konuşmasında Groupama için çalışanların öneminden ve çalışanların Groupama’da olmaktan mutluluk duyması gerektiğinden sıkça bahsettiğini hatırlatıp, biraz da merakla “Peki, çalışanlara yılbaşı zammı yapıldı mı?”, sorusunu sordum. Burlisson, yıllık zammın Mart ayında yapılacağını söyledi, bu dönemde yapılacak artışın oranını bildirmezken, bununla birlikte çalışanlara daha 2 ay önce tatminkar bir ara zam yaptıklarını kaydetti.
Groupama, Healpy ile ‘Her Adım İyilik’ diyor
Sosyal sorumluluk alanında yaptığı çalışmalarla her zaman adından söz ettiren Groupama bu yıl ‘Healpy’ ile ‘Her Adım İyilik’ adında yeni bir proje başlattı. Proje detaylarını aktaran Burlisson şunları söylüyor: “Yeni dijital sağlık uygulamamız ‘Healpy’ ile ‘Her Adım İyilik’ adında bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. Healpy uygulamasında yer alan adımsayar ile kullanıcıların attığı adımlar bir havuzda toplanıyor ve atılan adım sayısı ile orantılı olarak Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine akülü sandalye hediye ediyoruz.” Şimdiye kadar 12 sandalye bağışladıklarını belirten Burlisson, Belgrad Ormanı’nda gerçekleştirilen ve Groupama çalışanları ile acentelerinin katıldığı yürüyüş etkinliği sayesinde de akülü sandalye bağışında bulunduklarını söylüyor.
Groupama’nın uluslararası operasyonlarını yönetti
Philippe-Henri Burlisson; Ecole Nationale des Industries Chimiques de Nancy ve Ecole Nationale Supérieure du Pétrole et des Moteurs üniversitelerinde Kimya Mühendisliği eğitimi aldı. Kariyerine Süreç ve Üretim Mühendisi olarak Exxon-Mobil Grubu’nda başlayan Burlisson, 1999’da enerji konusunda uzman underwriter olarak Groupama’nın reasürans şirketi olan Sorema’da iş hayatına devam etti. Sorema’nın 2001’de Scor’a satılmasıyla Groupama Portföy Yönetimi’nde iş hayatına devam eden Burlisson burada sırasıyla; Finansal Analist, Uluslararası Fon Yönetimi ve Aktif Yönetiminden Sorumlu Müdür görevlerini üstlendi. 2009 yılında Grup Aktif Yönetimi ve İlişkileri Müdürlüğü’ne; 2012 yılında da Groupama Assicurazioni’de (İtalya) Mali İşler ve Hukuktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı. 2014’te Genel Sekreterlik ve Satın Alma birimleri de kendisine bağlandı. 2016 yılından itibaren Groupama Grubu’nda Uluslararası Operasyonlar Müdürü olarak görev yaptı. Eylül 2018’de ise Groupama Sigorta ve Groupama Emeklilik Genel Müdürü olarak atandı.
Ragbi’den hoşlanıyor bilim kurgu filmleri izliyor
Röportajın sonunda geleneğimizi sürdürdük. Philippe-Henri Burlisson’u biraz da sigortacı kimliği dışında tanımak istedik. Kendisinden öğrendiğimize göre Burlisson’un en büyük hobileri balık tutmak, ragbi ve sinema. Özellikle ‘bilim kurgu’ türüne ilgi duyduğunu ifade eden Burlisson, Steven Spielberg’in filmlerini çok sevdiğini dile getiriyor. Burlisson, Türk yemekleri içinde de köfteyi sevdiğini söylüyor. İyi bir aile babası olan Burlisson, eşi çalıştığı, üç oğlu da okuduğu için Fransa’da kaldıklarını belirterek ailesinden uzakta olmaktan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Burlisson aynı zamanda tam bir Türk dostu. Türkiye’ye ilk kez 35 yıl önce, 15 yaşında geldiğini belirten Burlisson, “Türkiye’yi ve Türk dilini seviyorum. İnsanlarınız bardağın dolu tarafını görmeye meyilli. Avrupa’da başka ülkelerde unutulan heyecan ve şevke sahipler” diye konuşuyor