Mustafa Nazlıer’in Tüm YazılarıBilgi çağındayız ve bilgi çok dinamik. Sektörümüz henüz kimsenin kontrolünde de değil. Bilgiyi paylaşmak bu kadar kolay ve olanaklı iken henüz paylaşmaya başlayamadık. Bilgiyi kontrollü olarak değerlendiremiyoruz. Var olan bilgiyi bulamıyoruz, depolayamıyoruz, ayıramıyoruz, iyileştiremiyoruz, paylaşamıyoruz ve tabii ki kullanamıyoruz. Bilgi depolamanın nasıl ve neden olması gerektiğini bilenlerin yetkisi yok, ihtiyaç duyanların bilgisi yok, fayda sağlayacak olanların ilgisi yok, bu durumun büyük bir sorun olduğunu bilenlerin ve olacağıyla ilgilenenlerin haberi yok… 15 yıl önce bunlardan bahsedip, bilgi ve veri depolama ile kullanma gereklilikleri ile yöntemlerini anlatırken muhatap olduklarımızın, bilgi ve bilgisayar kültürü eksikliğini hoşgörü ile karşılamak gerekiyordu. 5 yıl sonra durumun fark edilmesiyle bu gelişmelerin sigorta sektörü ve eksperler için hayati öneme haiz olduğunun anlaşılması için uğraşıyorduk. Bir 5 yılı daha anlatmakla geçirirken, özel sektör olduğu kadar bir şeyler yapmasına rağmen pazarın tek hakimi olarak bu işe girdi. İlk söylendiğinden itibaren, yazılı ve projeler olarak görüşlere de açılmasına rağmen bilgi çağının ilk 10 yılını seyrederek geçirdik… Son 5 yılda ‘Ha oldu, ha olacak” denirken, tekerleği icat ettik diyerek sevinecek hale geldik… Geldik ama yıl 2012 oldu .. Seyretmeye devam…
Eksperlik bilgi mesleğidir. Yıllara dayanan tecrübeleriniz ile sahip olduğunuz bilgiyi harmanlayıp içinde bulunduğunuz işin günün koşullarına göre olası en doğru şekilde sonuçlanmasından doğrudan sorumlusunuz. Çok büyük bir sorumluluk… Poliçelere taraf olanların tümüne karşı tek sorumlu sizsiziniz. Çok, çok zor. Ancak eksperlik bir o kadarda asil, onurlu ve keyifle yapılan bir meslek, tabii ki bilginiz var ise. Bilginiz yok ise zaten eksperliği hemen bırakmanız gerek. Zaten en önemli konu tecrübe , o da zamanla edinildiğine göre o zaman öncelikle en kolay olanı hemen yapmak gerek. En kolay olan nedir? Zaten var olan en doğru bilgileri derleyerek kullanıma açmak, sürekli güncellemek, biriken verileri değerlendirmek v.s… Bu en kolay kısmı. Çünkü tecrübe zamanla oluşuyor. İşte, biz bu en kolay kısmını aşamıyoruz. Herkes ‘en iyi ben biliyorum, ben yapacağım, yetki bende, etki bende, para bende’ diyerek, hiçbir şey yaptırmadan son 10 yılı seyrederek geçirmemize sebep oldu.
Maalesef tamamı projeli, yazılı ve hazır olarak sunulan hiçbir şey yapılmadı ve yaptırılmadı. Eksperlik mesleğinin son bulma gerekçesi eksperlerin yeterli bilgiye sahip olmamaları veya olamamaları olacak. Bu durumu ile de son bulmalılar. Adı bilirkişi olan EKSPER hiçbir şey bilmeden bu işi yürütemez. Mevcut uygulamalara bakılacak olursa ÇOK YÜKSEK BİLGİ VE TECRÜBEYE DE SAHİP DEĞİLSENİZ resim çekip , belge toplama işlerini kargo şirketleri ve lojisitik firmalarına da yaptırabilirler. Bundan doğal ne olabilir ki?.. Geç kalıyoruz, her şey için geç kalıyoruz. Bizim birlikte bir şeyler yapacağımız kişilerin bu konularda bir şeyleri anlaması için onların bizimle aynı seviyeye gelmesini beklememeliyiz diyerek, en büyük hatayı biz yaptık. Herkes her şeyi o kadar iyi biliyor ise sektör sonuçları zaten bu olmamalı (En azından eksperler için) Konu eksperlik, konu bilgi kullanımı, konu risk ve hasar yönetimi ise daha iyi biliyorum diyenin BİZE BUNU GÖSTERMESİ VE BİZE YARDIMCI OLMASINI bekleriz ve isteriz. Bunu diyebilen zaten bunu YAPMAYA MECBUR. Maalesef 2012 yılını da bekleyerek tamamladık. ‘Yapalım veya şöyle yapılır, siz yapın’ dediğimiz hiçbir şey olmadan ve yapılmadan geçen bir yılı daha uğurluyoruz. 2013 daha kötü bir yıl olacak. Sektör için ayrı eksperler için ayrı değerlendirmek gerek. Bir birinden ayrı düşünmemeliyiz ancak sigorta sektörü zor bir yıla hazırlanırken, sahip olduğu en önemli şey olan bilgiden yoksun eksperlerin bu koşullarda tercih edilmeyeceği de ortada iken eksperler için çok daha zor olacağı açık. Kötü durumu ortaya koymak için kısaca ve çok daha kötülerine girmeden belirtmek istedim. Diğer taraftan bilginin önemini ortaya koymak için bir yönetmelik ve bize sağlayacağı katkıdan bahsederek 15 yıldır eksperlik mesleği için neleri , neden istediğimize de açıklık getirmek isterim. Aşağıdaki yönetmelik ve buna benzer birçok yasa, yönetmelik, uygulama zaten var ve sürekli değişerek olacaklarda.
Bu var olan şeylerin sigorta sektörünün tümü için bir anlam ifade edebilmesini sağlayacak kişiler eksperlerdir. Şayet hasarını incelediğiniz poliçeye konu bir makine, cihaz veya iktisadi varlık ise aşağıdaki yönetmeliğe tabii. İncelediğiniz ve ekspertizini yaptığınız hasar da bu yönetmelik hükümlerini üretici, satıcı veya yetkili servis KARŞILAMAMIŞ ise oluşan zararı sigorta poliçesinden değil üreticiden doğrudan karşılatabilirsiniz. Bu iş ve işlemi yaparak sadece gereğini sağlamış olursunuz. Özel bir durumda da değildir. Ancak bu durumda, reasüröre, sigorta şirketine, brokere, acenteye, sigortalıya hizmet etmenin yanı sıra milli servete ve devletin kurduğu sisteme hizmet etmiş olursunuz. Ayrıca, bu şekilde olan binlerce yasa, yönetmelik, uygulamanın tümüne ulaşarak bunu mesleki faaliyette uygulayan bilgili kişi olursanız, bunun bedelini sadece maddi olarak değil manevi olarakta alırsınız. Bu konuda yazılacak çok şey var, sadece basit örnekleme olması için bu yönü ile ele aldım. Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmelik (14.06.2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmi Gazete)
Amaç
Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, ekli listede yer alan malların kullanım ömürleri ile satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2 — Bu Yönetmelik, imalatçı – üretici ve/veya ithalatçıların satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerini vermek zorunda oldukları, ekli listede yer alan; sattıkları, ürettikleri veya ithal ettikleri mallara uygulanır.
Dayanak
Madde 3 — Bu Yönetmelik, 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31 inci maddesi ve bu Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik, 15 inci maddesine dayanılarak düzenlenmiştir.
Tanımlar
Madde4—Bu Yönetmelikte geçen;
a)Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b)Genel Müdürlük: Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünü,
c) TSE: Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığını,
d) Kanun: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu,
e) Mal: Alış verişe konu olan taşınır eşyalardan, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen, satış sonrası hizmet istenecek ürünler listesinde yer alan malı,
f) Kullanım Ömrü: Malın, tüketiciye teslimi tarihinden başlayan ve bu Yönetmeliğe ekli listede her mal grubu için tespit edilen süreleri,
g) Servis İstasyonu: İmalatçı-üretici ve/veya ithalatçıların, sattıkları, ürettikleri veya ithal ettikleri mallar için; kullanım ömürleri süresince satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerini yürütmek üzere, kendileri tarafından ve/veya aralarındaki sözleşme uyarınca, bu amaçla yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ya da kurulmuş bulunan tesisleri,
h) İmalatçı – Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, bu Yönetmeliğe ekli listedeki mallardan, tüketiciye sunulmuş olanları üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları,
ı) İthalatçı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere bu Yönetmeliğe ekli listede sayılan mallardan tüketiciye sunulmuş olan malları yurt dışından getirerek satışa sunan gerçek veya tüzel kişiyi,
i) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri,
j) Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi: Yurt içinde üretilen veya ithal edilen mallar ile ilgili olarak, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince imalatçı-üretici ve/veya ithalatçılar tarafından verilmesi zorunlu montaj, bakım, onarım hizmetleri için, yeterli teknik kadro, takım, teçhizat ile Bakanlıkça belirlenen miktarlarda yedek parça bulunduğunu gösteren ve firmanın unvanı ile merkez adresine göre düzenlenen belgeyi,
k) (Ek:RG-24/4/2011-27914) İş Günü: Ulusal, resmî ve dini bayram günleri ile yılbaşı, 1 Mayıs ve pazar günleri dışındaki çalışma günlerini, ifade eder.
Servis İstasyonlarının Sorumlulukları
Madde 10 — Tüketicinin bulunduğu yerde servis istasyonunun olmaması halinde satış sonrası hizmetlerin verilmesinden, tüketiciye en yakın yerdeki servis istasyonu sorumludur. Tüketiciye en yakın yerdeki servis istasyonunda satış sonrası hizmet verilmesinin mümkün olmaması durumunda; malın firma merkezine ya da diğer bir servis istasyonuna ulaştırılması ve geri gönderilmesi ile ilgili olarak nakliye, posta, kargo veya benzeri herhangi bir ulaşım gideri talep edilemez.
Servis istasyonları,
Madde 11 de belirtilen hususları içeren servis fişini düzenlemek ve bir nüshasını tüketicilere vermek zorundadır. (Değişik fıkra:RG-24/4/2011-27914) Kullanım ömrü süresince, malın bakım ve/veya onarım süresi; garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın servis istasyonuna bildirimi, garanti süresi dışında ise malın teslim tarihinden itibaren, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik eki listede ilan edilen azami tamir süresini geçemez.
Tüketicinin arıza bildirimini; telefon, faks, e-posta, iadeli taahhütlü mektup vb. bir yolla yapması mümkündür. Ancak uyuşmazlık halinde ispat yükümlülüğü tüketiciye aittir. Servis istasyonları tarafından verilen montaj, bakım ve onarım hizmetiyle ilgili olarak, bir yıl içerisinde aynı arızanın tekrarı halinde herhangi bir servis ücreti alınmaz. Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar bu madde kapsamı dışındadır. Malın garanti süresi dışında, garanti belgesi ile satılması zorunlu olmayan bir parçasının servis istasyonu tarafından değiştirilmesi ve/veya satılması durumunda, değişen parça için altı aydan aşağı olmamak üzere bir garanti süresi verilir. (İlgili yönetmeliğin giriş bölümü ile bazı maddelerine kısaca yer vererek sunulmuştur. ) Bilgi kullanmayan, kullandırmayan, şekillendirmeyen, bilgi ile hareket etmeyen tüm taraflara 2013 yılında İYİ SEYİRLER DİLERİM. Tolstoy’un söylediği gibi HAREKET ETMEZSEN ZİNCİRLERİNİ FARK EDEMEZSİN. (Yazıyı daha da anlamlandırmak için 18 Aralık 2012 tarihli yazı için http://www.sigortasikayeti.com adresini lütfen ziyaret ederek “Teknoloji Merkezinin 80 yıllık Hasar tecrübesi” başlıklı yazısını okumanızı öneririm.)