Bir sigorta şirketine işiniz düşüyor. Diyelim ki küçük bir hasarınız var ve o dakikadan sonra, sizinkine benzer hasarlarda neler yapıldığını merak ediyorsunuz.
Erhan Ayberk
Öncelikle merakınızı gidermenin resmi yolu var…İlgili sigorta şirketinin web sitesine bakıp sorularınıza yanıt almak isteyebilirsiniz, değil mi? Hayır efendim, öyle değil. Belki diğer günlük rutinlerimizdeki alışkanlıklarımız yüzünden…ya da belki kurumsal olarak ilan edilene ihtiyatlı yaklaşma kaygısından ilk olarak ne yapıyoruz? Her gün kullandığımız sosyal medyada, kurum ismini bir güzel aratıyoruz. Diyelim ki, ilgili kurumun Instagram, Facebook ya da Twitter adreslerini aratıyoruz. Çünkü oralarda daha doğal gelişmiş firma işleri var…Örneğin, tazminatını tam olarak alamadığını beyan eden biri, gelip kurumun sosyal medya hesabına yazmış olabiliyor. Daha sonra başka birileri destek vermiş ya da tersine eleştirmiş olabiliyorlar. Bunun üzerine firma yetkilileri devreye girmiş olabiliyor… olaylar olaylar… her biri kıymetli bir bilgilendirme özelliği taşıyor.
Demek ki, şöyle olursa şunu yaşayabilirim, o halde bunu yaşamamak için önceden nasıl davranayım? gibi soruların yanıtı hep o sosyal medya sayfalarında…
İnformal bilgiye kıymet veriliyor
Günümüz insanları informal bilgiye daha fazla kıymet verip, onu kovalıyor. Bu, bir gerçek. Fakat işte, orada da asıl değinmek istediğim konu var: Bazı fake hesaplar, sanki gerçekten o firmaların gerçek temsilcileriymiş gibi davranarak hesap açıyorlar. Üstelik o kadar profesyonelce yapıyorlar ki, gerçeğinden ayırt etmek imkânsızlaşıyor. Örneğin, bir A firmasını araştırıyorsunuz…A firmasına ait 4-5 tane, gayet de ciddi ve kurumsal davranışlı açılmış sayfalar görüyorsunuz. O kadar inandırıcılar ki, her birinde binlerce takipçi birikmiş oluyor. Yani takipçi sayısından da gerçeğini ayırt etmek imkânsızlaşıyor.
Geçenlerde benim başıma böyle bir şey geldi…Yaklaşık 4 yıldır resmi hesaptır filan diye takip ettiğim bir hesabın, gerçekte sahte bir hesap olduğunu keşfettim. Sayfayı benim gibi takip edenlerin sayısı 12 bin kişiydi! İşkillenmem de şöyle oldu…Ara sıra paylaşımlarına beğeni koyduğum bu hesap, bir paylaşımında, kurumsal bir yapıda hoş karşılanmayacak ifadeli bir paylaşım yaptı. Güncel ve toplumsal bir olayda “Şerefsiz!” tanımlaması yapmıştı. Kastedilen kişinin öyle olduğuna şüphe yoktu; ama bu ifadenin de bir kurumsal ifade olmadığı apaçıktı.
Resmi değil, sahte hesap
Araştırmaya başladığımda, resmi hesabın başka bir hesap olduğunu ve oradaki paylaşımların bire bir kopyasının sahte hesapta da paylaşıldığını gördüm. Sadece araya çok ender olarak resmi hesapta olmayan paylaşımlar koymuşlardı. Bu benzerlikler nedeniyle, benim gibi 12 bin kişiyi de aldatmışlardı. Bu kadar çabalarının karşılığında takipçi sayısını arttırıp, firma ya da rakiplerle pazarlıklara girmeyi hedefliyor olabilirler. Fakat bir gerçek var ki; kurumsal bir hesapta rastlanmayacak bir üslup kullanarak, taklit edilen gerçek kuruma bir itibar zararı vermiş oluyorlar.
Belki ileride tekrar konuya dönerim; ama işte bunun için de kurumların sosyal medya yönetmeleri gerekiyor. Günümüzde kendi kurumsal medya hesabınızı siz yönetmeyecekseniz; bir başkası sizin yarattığınız boşluğu severek doldurabiliyor. Zararı da size dokunuyor…
