23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Enflasyonun sigorta sektöründeki yeri

Enflasyon değerleri, sigorta sektörünü yakından ilgilendiriyor. Sektörün değişken değerlere karşı alabileceği önlemler olduğu gibi sigortalıların da bazı kilit noktalara dikkat etmesi öneriliyor. Corpus Sigorta, blog sitesinde enflasyonun sigorta sektöründeki yerini değerlendirdi… 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ağustos ayı enflasyon rakamlarına göre Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), ağustos ayında aylık bazda yüzde 1,12 arttı. Yıllık bazda enflasyon ise yüzde 19,25 oldu. Yurtiçi Üretici Fiyatları (ÜFE) ağustosta aylık yüzde 2,77 artarken yıllık bazda yüzde 45,52 oranında artış kaydetti.

Enflasyon oranları, sigorta sektörünün de aralarında olduğu birçok sektörü ilgilendiriyor. Örneğin, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortasının prim değerlerinin belirlenmesi hususunda enflasyonla bağlantılı olan medikal enflasyon oranları etkili oluyor. Sigorta şirketleri, sigortalı adayından tamamen sağlıklı olduğunu varsayarak talep edecekleri primler için her yaş grubu ve her cinsiyete özel bir prim tablosu hazırlıyor. Bu tablodaki primler medikal enflasyon, Türk Tabipler Birliği’nin belirlediği asgari ücret tarifesi, özel hastane ve ilaç fiyatlarındaki değişim gibi birçok faktör göz önüne alınarak belirleniyor. Prim tabloları, bu faktörlerdeki değişimler sebebiyle her sene güncelleniyor. 

MEDİKAL ENFLASYON

Özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortasındaki fiyat artışı, şirketlere göre değişmekle birlikte şimdilerde yüzde 15 ve 17’ler civarında seyrediyor. Ancak sene sonuna kadar bu oranın yüzde 20’leri geçmesi bekleniyor. Bunun iki önemli sebebi bulunuyor. İlki medikal enflasyonun normal enflasyon değerlerinin 4-5 puan üzerinde olması. İkincisi de özel hastanelerdeki muayene, tahlil gibi hizmetlerin fiyatlarındaki artışa göre özel sağlık sigortalarının fiyatlarının da artması.

Sağlık sigortası örneği, son iki buçuk yıllık pandemi sürecinin bir sonucu olarak kabul edilebilir. Ancak sigortalı değerlerinin hem vatandaş hem de sigorta şirketleri tarafından enflasyon değişkenlerine karşı korunması bir gereklilik olarak yerli yerinde duruyor. Sigorta poliçelerinde her iki tarafın yani sigortalı ve sigortacının haklarını koruyan maddeler bulunuyor elbette. Bu maddeler genel hatlarıyla sigorta sözleşmesinde belirtilse de bazı maddeler için kloz bölümler veya özel şartlarla düzenlemeler getirilebiliyor. Sigorta poliçesinde bir şartın uygulanabileceği durumların hiçbir açık kalmaksızın belirtilmesi hem sigortacı hem de sigortalı açısından önemli addediliyor. 

SİGORTA BEDELİ BELİRLENİRKEN

Sigorta sözleşmesi yapılırken belirlenmesi gereken hususlardan biri de sigorta bedeli. Sigorta bedeli, sigortalanan kıymetin piyasa fiyatına deniyor. Hasar olduğunda mağdur olmamak; boş yere fazladan prim ödememek veya tazminatı eksik almamak için sigorta bedelinin başlangıçta doğru saptanması gerekiyor. Örneğin 250 bin TL tutarında bir ürünü sigortalatırken sigorta bedeli 350 bin TL olarak saptanırsa ürün tümüyle zarar gördüğünde, sigorta sahibine 350 bin TL değil, piyasa fiyatı olan 250 bin TL tutarında tazminat ödenir. Bu durumda sigortalının boş yere fazladan prim ödemesi söz konusu olur. Böyle bir hâl aynı zamanda fazla prim ödemek suretiyle ortaya çıkan ‘Aşkın Sigorta’ya bir örnek olarak gösterilebilir.

EKSİK SİGORTA RİSKİ

Bir sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan ürün için Aşkın Sigorta söz konusu olabileceği gibi tazminat tarafında, tazminatın eksik alınması nedeniyle ‘Eksik Sigorta’ya düşmek de riskler arasında yer alabilir. Eksik Sigorta; bir poliçede yer alan sigorta bedelinin, sigortası yapılan ürünün gerçek değerinden daha az olması şeklinde özetlenebilir.

Konut sigortası üzerinden bir örnekle Eksik Sigorta’yı somutlaştıralım. Bir binanın sigorta bedeli hesaplanırken birçok teknik ayrıntının dikkate alınması gerekiyor. Konut sigorta poliçesindeki bina teminatı; binanın yaşı, büyüklüğü gibi kriterler dikkate alınarak hesaplanıp belirleniyor. Bina sigorta bedeli, binanın bürüt yüzölçümüyle yeniden yapım maliyeti üzerinden belirlenen birim metrekare bedelinin çarpımıyla bulunuyor. Burada önemli olan, hesaplama yapılırken binanın satış fiyatının değil inşa bedelinin baz alınması gerektiği. Aksi halde sigortalama, satış fiyatı üzerinden yapılmak istenirse gereksiz yere fazla prim ödenmiş olur.

SİGORTALATMA ARTIŞI

Sigorta bedelinin yenilenen her bir yıl için taraflar arasında anlaşılarak saptanan bir oranda, ayarlama klozu ile artışının sağlanması mümkün. Bu da demektir ki hasar söz konusu olduğunda sigorta bedeli, hasarın gerçekleştiği gün itibarıyla saptanan yıllık artış oranında artırılır. Örneğin yangın branşında düzenlenen tüm sigorta poliçe tipleri için -standart yangın ile konut ve ticari paketler gibi- sigortalı ile anlaşılarak belirlenen çeşitli enflasyon oranları uygulanabilir. Enflasyona endeksli poliçelerde prim, enflasyon artış oranın yarısı kadar artırılarak belirlenebiliyor.

ENFLASYON KLOZU

Sigortalı olunan süre boyunca sigorta edilen ürünün değerinde ortaya çıkacak artışları kapsamak adına, poliçeye enflasyon klozu ekletilebilir. Enflasyona önlem amacıyla uygulanan bir poliçe türü de bulunuyor: Enflasyon Klozlu Poliçe. Bu poliçe kapsamında uygulamada bir önceki yılın enflasyon oranı göz önüne alınıyor. Böylelikle muhtemel enflasyon karşısında sigorta bedelinin değerini koruması sağlanıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER