Yaz aylarının gelmesi ile birlikte kışlıklar kapandı ve yazlıklara doğru yola çıkıldı bile. Peki arkamızda bıraktığımız evimiz her gün daha da artan risklere karşı ne kadar güvende?
SİGORTAMEDYA / SEVGİ BAŞARAN
Yaz aylarının gelmesi ile birlikte kışlıklar kapandı ve yazlıklara doğru yola çıkıldı bile. Peki arkamızda bıraktığımız evimiz her gün daha da artan risklere karşı ne kadar güvende? Bu noktada evlerimizi koruyan en önemli güvence ise ‘sigorta.’ Özellikle pandemi ile en güvenliği sığınağımız haline gelen evlerimizi başta depremden yangına, hırsızlıktan su baskınlarına kadar birçok riske karşı korumak için oldukça uygun fiyatları ile dikkat çeken konut poliçesini ihmal etmemek gerekiyor.
Pandemi, 2020’nin başından bugüne kadar hem Türkiye hem de dünya için bambaşka bir gündem yarattı. Bu süreçte en güvenli alan haline gelen evlerimiz aynı zamanda en çok vakit geçirdiğimiz yerler oldu. Bazıları için ofis, bazıları için okul haline dönüşen bu konforlu yaşam alanımız aslında her gün depremden yangına, hırsızlıktan, su baskınına ve cam kırılmasına kadar pek çok riskle karşı karşıya… Bu risklerin önüne geçmek her zaman mümkün olmasa da kayıpları en kısa sürede ve etkin bir şekilde telafi etmek mümkün. Bunun için yapılması gereken ise bütçenize ve ihtiyaçlarınıza uygun ‘Konut Sigortası’ yaptırmak. Evlerde oluşabilecek her türlü riskler düşünülerek hazırlanan konut sigortaları oldukça uygun fiyatlara evlerinizi ve yazlıklarınızı güvence altına alıyor.
Geçen yıla göre satışlar yüzde 7 arttı
Türkiye’de konut sigortalarının satışı en çok kredi faizleri düştüğü dönemlerde hareketleniyor. Geçtiğimiz yaz hükümetin konut kredi faizlerini önemli oranda düşürmesiyle hareketlenen konut sigortası pazarı son aylarda yüksek seyreden faizler nedeniyle biraz durgunluk yaşasa da geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında yine artış gösteriyor. İstatistiklere göre geçen yılın ilk 4 ayı ile bu yılın ilk 4 ayı karşılaştırıldığında poliçe adedinde yüzde 7’lik, prim üretiminde de yüzde 10’luk bir artış dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu artışın nedenini özellikle istenmeyen durumların ve doğal afetlerin itici güç olarak sigorta konusunda toplumdaki farkındalık seviyesini yükseltmesine bağlıyor.
Pahalı algısı hakim!
Türkiye’de her ne kadar konut sigortalarında toplumsal anlamda bir bilinç oluşmaya başlasa da hala halkın büyük bir çoğunluğun gözünde konut sigortalarının ‘pahalı’ olduğu algısı hâkim. Oysa aylık 60-80 TL gibi rakamlara konut sigortası yaptırmak mümkün. Sigortalılara sunulan teminatların yanı sıra verilen asistans hizmetleri de konut satışlarına olumlu etki yapıyor. Konut poliçesi ile birlikte verilen asistans hizmetleri arasında psikolojik danışmanlıktan, elektrik ve su tesisatı hizmetine, kombi bakımından halı yıkamaya kadar pek çok hizmet var.
Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik Teknik Genel Müdür Yardımcısı Remzi Duman: Yaşanan doğal afetler konut sigortasının önemini hatırlattı
Son yıllarda iklim değişiklikleri sonucu konutlarda oluşacak risklerin arttığını belirten Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik Teknik Genel Müdür Yardımcısı Remzi Duman, “Konut Sigortası’nın önemi de daha iyi anlaşılmaya başlandı. Doğal afetler bireyleri ciddi hasar maliyetleri ile karşılaştırma riski doğurduğu için sigortalılık oranı büyük önem taşıyor. Örneğin son yaşanan İzmir depremiyle birlikte aktif ve riskli fay hatları üzerinde bulunan ülkemizde bir kez daha deprem gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Konut poliçelerinde deprem teminatının bulunması önemli. Zorunlu Deprem Sigortası’nın binaları teminat altına alan bir poliçe olduğunu, Konut Sigortası’nın ise binanın yanı sıra evin içindeki eşyayı; yangın, hırsızlık, su baskını gibi pek çok riske karşı koruma altına aldığını sürekli vurgulamak gerekiyor” diye konuştu.
Yazın boş kalan evlerde risk artıyor
Özelikle yaz aylarında insanların yazlık evlerine gittiğini ve kışlık evlerini ise kapadığını belirten Duman, bu noktada evler için oluşabilecek risklerin arttığına vurgu yaptı. Duman, “Bu süreçte en çok karşılaşılacak risklerin başında hırsızlık geliyor. Hırsızlar özellikle uzun süre boş kalan konutları gözlerine kestirip içeriye girmek için uygun zamanı kollayıp değerli eşyaları alabiliyor. Bir başka risk de açık unutulan musluklardan ötürü başımıza gelebilecek su baskınları ve elektrik kaçağı vs gibi sebeplerden oluşabilecek yangınlar. Bu gibi konularda da evde kimsenin bulunmaması, risk oluştuğunda olaya erken müdahale şansını düşürüyor ve hasarların boyutu artabiliyor. Bu tarz risklerle karşı karşıya kalma ihtimaline karşı bireyler konut sigortası yaptırmayı tercih ediyor” dedi.
Konut satışları sektörü direkt etkiliyor
Türkiye’de konut satışlarının konut kredi faiz oranlarıyla doğru orantılı olarak değiştiğini belirten Duman, “Özelikle kredi faizlerinin düştüğü dönemde konut satışlarının arttığını geçmişte gözlemledik. Şu an faizler yüksek seyrettiğinden verilen krediler ve konut satışları da azalmış durumda. Bu durum, özellikle bankalar tarafından verilen konut kredilerine bağlı olarak satılan konut sigortaları noktasında sektörü de etkiliyor. Konut kredi faizlerinin yüksek seyrettiği ve konut satışlarının azaldığı dönemlerde konut sigortalarına olan talepler de bu oranda azalabiliyor” dedi.
Komşunuza verebileceğiniz zarar da teminat altında
Duman, konut sigortası ile evinizi, eşyalarınızı hatta komşularınıza verilecek zararları bile teminat altınıza alabileceğinize dikkat çekerek, “Bu nedenle sigorta yaptırmak isteyenler poliçe ile kendilerine sunulan güvencelerin neler olduğuna dikkat etmelerini, detaylı araştırmalarını ve ihtiyaçlarına en uygun poliçeyi seçmelerini tavsiye ediyoruz. Konut sigortası için ayırdığınız küçük meblağlarla herhangi bir tehlike anında konutunuzda meydana gelen hasarları cebinizden harcama yapmadan veya kısmen harcama yaparak kurtulabilirsiniz” diye konuştu. Konut sigortasının ev sahiplerinin yanı sıra kiracılar için de büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Duman, şunları söyledi: “Kiracının konutunda herhangi bir risk meydana gelmesi durumunda binanın da zarar görmesi söz konusu olabilir. Şayet kiracının konut sigortası var ise kendi eşyalarında meydana gelen hasarın yanı sıra binada oluşabilecek yangın, dâhili su baskını gibi masrafları da poliçesi kapsamında karşılanır. Bu nedenle ev sahiplerine olduğu kadar kiracılara da konut sigortası yaptırmalarını tavsiye ediyoruz.”
Konut branşında yüzde 18.7 pazar payı ile lideriz
Türkiye Sigorta’nın TSB rakamlarına göre bu branştaki Pazar payı yüzde 18.7. Şirket olarak 83.3 milyon TL’lik prim üretimiyle sektörün lideri olduklarını belirten Duman, Türkiye Sigorta’nın konut branşında sigortalılarına sunduğu ürünler arasında Konut Ekstra Paket Sigortası, Konut Sigortası, Pratik Ev Sigortası’nı sayıyor. Konut sigortalarını hiç beklenmeyen bir anda başımıza gelebilecek davetsiz risklere karşı çözüm ortağı olarak tanımlayan Duman, özellikle sigortalılara sunulan teminatların yanı sıra asistans hizmetlerinin poliçenin satışında olumlu bir etki yaptığını söyledi.
“Riskle karşılaşan sigortalı konut poliçesini düzenli yaptırıyor“
Türkiye’de son dönemlerde konut sigortalarına olan talebin belirgin bir şekilde artış gösterdiğine dikkat çeken Ankara Sigorta Oto Dışı Sigortalar Müdürlüğü’nden Yönetmen Samet Ünal, bu artışın nedenlerini ise şöyle sıraladı: “Son dönemde meydana gelen doğal afetler özellikle İzmir’de meydana gelen deprem Ege Bölgesi’nde ciddi bir sigortalanma ihtiyacı doğurdu. Bu bölgeden diğer bölgelere de belirgin adetlerde artış ivmesi yansıdı. Depremden sonra sigortalılar ayrıca fiyattan ziyade teminat içeriğine daha çok önem vermeye başladı. Deprem dışında konut sigortalarında talep artışının diğer nedenleri arasında ise kredili konut satışları, sigorta bilincinin artması, yurt dışı yerleşiklerin ve yabancıların Türkiye’de konut alımına ilgisi ve sigorta bilincinin artmasını gösterebiliriz.”
Ünal, sigorta bilinci oluşan vatandaşların konut sigortası yaptırmaya başladıktan sonra teminat altına alınan (yangın, doğal afet, hırsızlık, terör, dahili su) risklerden herhangi birisi ile karşılaştığında sonraki yıllarda da poliçesinin yenilenmesini düzenli olarak yaptırdığını da söyledi. Özellikle yaz döneminde çoğu vatandaşın yazlık evlerine gittiğini ve evlerin bir süre boş kaldığına dikkat çeken Ünal, şöyle devam etti: “Aslında yazlık veya kışlık ev ayrımı yapmadan uzun süre boş kalan konutlarda oluşabilecek riskleri değerlendirmek mümkün. Uzun süre boş kalan konutlarda toplumda genel olarak evde bir hırsızlık yaşanması söz konusu olabilir görüşü hâkim. Ancak sigortacı gözü ile duruma baktığımızda konutta yangın, hırsızlık, dahili su, doğal afetler, izolasyon eksikliği gibi hasarlar söz konusu olabiliyor. Genel olarak uzun süre boş kalan konutlarda en basit gibi görülen bir dahili su veya izolasyon eksikliği hasarı yaşandığında konutun boş kalma durumu nedeniyle hasar erken tespiti de mümkün olmadığından oluşan hasar tutarları ciddi yönde artıyor.”
Konut poliçeleri sanıldığının aksine pahalı değil ucuz
Toplumun büyük çoğunluğunda Oto Sigortaları (Trafik –Kasko ürünleri) dışında sigorta bilinci oluşmaması nedeniyle konut sigortalarının pahalı olduğu algısının bulunduğunu belirten Ünal, “Gerçekte ise konut poliçelerin primleri sanılanın aksine kasko ve trafik poliçelerinden daha uygudur. Örnek verecek olursak ortalama bir konut için primler yaklaşık günlük 1-2 TL gibi çok düşük maliyetlere tekabül etmektedir. Sigorta bedelleri açısından düşünülürse sektörde konut poliçelerinin primlerinin yadsınamaz şekilde ucuz olduğunu da söyleyebiliriz” dedi. Konut sigortasında teminatların bina, eşya ve dekorasyon şeklinde olduğunu belirten Ünal, sigortalıları da bu noktada ikiye ayırıyor. Ünal, “Eğer sigortalı evini kiraya veriyor ise sadece bina teminatlı bir poliçe satın alıyor. Sigortalı kiracı ise sadece eşya teminatı alıyor ve yukarıdaki risklere karşı kendisini güvence altına alıyor. Sigortalı kendi evinde oturuyorsa hem bina hem de eşya teminatlı poliçe satın alabilir” dedi.
Ünal, şu anda en çok tercih edilen teminat tipinin ise kredi ile alınan evler nedeniyle bina teminatlı poliçeler olduğunu söyledi. Konut sigortası yaptıracak kişilerin özellikle bina ve eşya bedellerini iyi belirlemesi gerektiğini kaydeden Ünal, “Eğer bina veya eşya bedeli gerçek bedelin altında olursa hasar anında eksik sigorta uygulanabilir. Burada özellikle eşya bedeli konusunda sigortalıların dikkat etmeleri gerekiyor. Bu nedenle eşya bedelinin sigortalı tarafından eşyaların yeniden alım bedeli olarak hesaplanması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Psikolojik yardım hizmeti veriyoruz
Ankara Sigorta olarak konut sigortası ürünleriyle sigortalılarına yangın, hırsızlık, doğal afetler, dahili su, terör, cam kırılması, elektronik cihazlar, ferdi kaza, izolasyon eksikliği gibi ana teminatları sunduklarını belirten Ünal, bu teminatlara ilave olarak sundukları hizmetler hakkında da şu bilgileri verdi: “Normal asistans hizmetleri yanında ayrıcalıklı hizmetlerimiz var. Bunlar arasında da Kombi ve Klima Bakım Hizmeti, psikolojik yardım ve destek hizmeti, halı yıkama hizmeti, şehirlerarası evden eve nakliyat hizmeti, haşere ilaçlama, montaj hizmeti ve İndirimli alarm bulunuyor.”
“Konutlarda riskler artıyor
Sigorta önemli bir ihtiyaç”
Pandeminin 2020’nin başından bugüne kadar hem Türkiye’yi hem de dünyayı etkilediğini belirten Sigorta Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selcen Gür, “Bir taraftan pandemi ile mücadele ederken ve en güvenli alanlarımız olan evlerimizde kalmamız gerekirken, bir taraftan da İzmir depremini yaşayınca bu güvenli alanımızı kaybedersek ne olacağı sorusu daha da ön plana çıktı” diye konuştu. Gür, pandemiyle birlikte başlayan çalışma hayatındaki esnek çalışma koşullarının bu dönemi yazlıklarında geçiren kişi sayısında artışa sebep olduğunu da belirterek, şunları söyledi: “Bu süreçte kışlık evler uzun süre kilitli kaldı. Her ne kadar su, elektrik veya doğalgazı vanalarından kapatmış olsak da ortak su giderlerinden gelen su nedeniyle yaşanılan su basması gibi istenmeyen durumlara maruz kaldık. Ya da yan komşudan kaynaklanan bir yangının evimize sirayet etmesi riskiyle karşılaştık. Ve tabii ne kadar önlem alırsak alalım, bazı hırsızlık olaylarının önüne geçmek mümkün olamadı. Sahip olduklarımızı bazı zamanlar yanındayken bile koruyamazken, uzaktayken riskler çok daha zor izlenebilir ya da öngörülebilir oluyor ne yazık ki. Bu nedenle, sahip olduklarımızı ve tabii bizleri korumayı amaçlayan sigorta ürünlerinden biri olan konut sigortasının önemi çok büyük.”
Boş kalma süresini poliçeye ekletin
Gür, bu konuda bir noktaya dikkat çekerek sigortalıları şöyle uyarıyor: “Hem yazlık hem de kışlık konutlarda sigorta poliçesi süresince dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, ilgili konutun boş kalma süresini sigorta şirketine ya da aracı kuruma bildirerek poliçeye not edilmesini sağlamak. Biz brokerler bu konuyu sigortalılarımıza özellikle sorarak sigorta poliçelerini güncelliyoruz. Boş kalma süresinin not edilmediği durumlarda, otomatik olarak poliçede yazan özel şartlar geçerli oluyor ve bu durum sigortalının mevcut durumunu yansıtmıyorsa hasar anında teminatsız kalmasına neden olabiliyor.”
Ürün gelişimine katkı sağlamak için sigorta şirketleri ile birlikte çalışıyoruz
Brokerler sektörün tüm sigorta şirketleri ile çalışarak yeni ürün gelişimine katkı sağlamak için sigorta şirketleriyle dirsek temasında olduklarını belirten Gür, “Bu noktada da sigortalılarımıza farklı ürünler üzerinden karşılaştırmalı teklifler sunarak ihtiyaçlarında en uygun ürünü bulmaları adına danışmanlık veriyoruz. Her sigorta şirketinin konut sigortası ürünü farklı olsa da benzer ek teminatları da içeriyor. Konut sigortaları özellikle son yıllarda gelişmiş olup, sigortaya konu olabilecekler riskler haricinde, kişilerin ihtiyaç duyabileceği ya da sene içinde karşılaşabilecekleri durumlara karşı da ek menfaatler sunan paketler halini aldı. Örneğin yıl içerisinde bir defaya mahsus klima ve kombi bakımının ücretsiz yapılması, ücretsiz halı yıkama hizmeti, taşınma için nakliye hizmeti gibi ek hizmetler konut sigortalarına dâhil edilebiliyor. Bu hizmetlerin de sigorta satışını artırdığı söylenebilir” diye konuştu.
Sigortalılar asistanslık hizmetlerinden nasıl yararlanacağını bilmeli
“Sahip olduğunuz konut sigortası aslında sizi sadece deprem gibi doğal afetlere karşı korumakla kalmıyor, çok daha sık karşılaşabileceğiniz durumlara karşı da koruyor” diyen Gür, “Örneğin anahtarınızı unuttuğunuz durumlarda çilingir hizmeti, acil bir sağlık durumunda ambulans hizmeti, cam veya pencerelerde beklenmeyen bir kırılmada yenisi ile değiştirme hizmeti, tesisat sorunlarında tamir hizmeti, doğalgaz kombi bakım hizmeti gibi… Özellikle vatandaşlarımızın konut sigortası alırken hangi asistans hizmetlerinden hangi şartlarda yararlanabileceklerini biliyor olmaları çok önemli” dedi. Hem zorunlu olan DASK branşında hem de diğer konut sigortalarında, konut satışlarındaki azalmaya yönelik bir düşüş yaşanmasının beklenen bir durum olduğunu değerlendiren Gür, “Ancak istatistikler geçen yılın ilk 4 ayı ile bu yılın ilk 4 ayını karşılaştırdığımızda poliçe adedinde yüzde 7’lik, prim üretiminde de yüzde 10’luk bir artışın olduğunu gösteriyor” dedi.
DASK ve konut sigortası farkını anlatmak gerekiyor
Yaşanan felaketlerin sigortalılık oranlarını da olumlu anlamda etkilediğini belirten Gür, şöyle devam etti: “Bu farkındalık seviyesindeki artışta merkezi olarak yürütülen DASK Yaptıran Kazanıyor kampanyasının da payı büyük. Özellikle ilgili devlet kurumları bu konudaki farkındalığı arttırmak için son dönemlerde ciddi kampanyalar hazırlıyor. Bununla birlikte DASK poliçesinin sınırlı bir bedeli karşıladığını ve varlığın tamamını sigortalatmak için esas olarak konut poliçesi alınması gerektiğini üstüne basarak hatırlatmak gerekiyor.”
Konut poliçesi satın alırken nelere dikkat etmek gerekiyor?
- Öncelikle karşılaşabileceğiniz olası riskleri belirleyin
- Poliçenizi, eklerini ve özel şartlarını dikkatlice okuyun.
- Satın alacağımız sigorta ürününün ihtiyaç duyduğumuz tüm riskleri kapsayıp kapsamadığını kontrol edin.
- Verilen teminatları iyice okumalı ve eksik teminat olup olmadığını kontrol edin.
- Daha az prim ödemek için sizin için önemli olan teminatlardan vazgeçmeyin.
- Sigorta şirketine sigortalatmak istediğimiz kıymetlerin gerçek değerini bildirmeli, tam ve doğru bilgi verin.
- Konut sigortaları, içerdikleri teminatlara ve ek hizmetlere bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Bu nedenle sigorta şirketinin sunduğu paketin kapsamı detaylıca araştırılıp ihtiyaçlara göre ek teminatlar talep edilmeli.
Konut sigortası fiyatları illere göre değişiyor
Konut sigortasının fiyatı; binanın yapı tarzı, brüt metrekaresi, kullanım şekli, yapının bulunduğu il ve ilçeye bağlı olarak değişiyor. Sigortada yapının satış fiyatı değil, inşa bedeli baz alınıyor. Evinizi satış fiyatı üzerinden sigortalatmanız durumunda aşkın sigorta söz konusu olur ve fazla prim ödemek durumunda kalabilirsiniz. Öte yandan ev içindeki eşyalar da konut poliçesi kapsamına dâhil edilebilir. Eşya sigorta bedeli belirlenirken konutta bulunan eşyaların günümüz şartlarında yeniden alım değeri düşünülerek bedel tespiti yapılması oldukça önemli.
Eksik tazminat almayın!
Konut sigortası satın alırken primi düşürebilmek adına eksik sigorta riski ile karşılaşmayın. Örneğin değeri 100.000 TL olan ev eşyalarımız için 10 bin TL bedelle sigorta yaptırdığımızı varsayalım. Evimizde bir hasar meydana geldi ve zararımız 10 bin TL oldu. Bu durumda sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat tutarı eksik sigorta oranı kadar düşük olacaktır. Yani alabileceğimiz tazminat tutarı 10.000 TL yerine 1.000 TL olacaktır.