23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Dr. Erhan Ayberk: Z kuşağını beklerken

HAYATIMIZ SİGORTALI / ŞUBAT 2021

İş hayatının Z kuşağıyla tanışmasına az kaldı. Muhtemelen önümüzdeki sene işyeri stajlarına başlayacaklar. 2 sene sonra da bu sefer kalıcı olarak gelecekler. 2 yıllık yüksek okul mezunları da önümüzdeki sene çalışma hayatına “merhaba” diyecek. Tabi bu söylediklerim, 2000 ve sonrası doğumlu olanlar için geçerli. Çünkü dünyadaki bazı ülkelerde Z kuşağının başlangıcı 1996 yılına tarihleyenler de var. Ancak bana ve birçok araştırmacıya göre, bu Türkiye için geçerli değil.

2000 yılı referans oldu

Türkiye’deki kuşak değişimi için, biz 2000 yılını referans alıyoruz. Niye? Çünkü bu kuşağın internet ve sosyal medya döneminin içine doğmuş olmasını önemsiyoruz. Türkiye’ye baktığımızda, ilk defa internetteki toplu katılımların 1998 yılında başladığını söyleyebiliriz. Çeşitli sosyal paylaşım siteleri, 1998 yılından itibaren ilk adımlarını atmaya ve 2000 yılından itibaren de yürümeye (ve akabinde koşmaya) başladı. Tabi büyük algı değişimi de…Türkiye için 2000 yılı ve sonrasında başladı. Artık insanlar vakitlerinin çoğunu internette geçirmeye başladı. Web 1.0 döneminde sadece haberleşiyorduk ama sonrasında Web 2.0 geldi. Artık hiper linkler dönemindeydik. Bütün bilgiler yavaş yavaş birbirinin içine girmeye başladı. Bir web sayfasından, konu takibi yaparak başka bir web sayfasının linkine atlayabiliyorduk. Bu da enformasyonu ciddi biçimde çoğalttı.

Daha sonra Web 3.0’da semantik (anlamsal) takibimiz arttı. Diyelim ki siz bir internet arama motorunda bir konunun araştırmasını yapıyorsunuz… size getirilen sonuçların sırasıyla, başkasının önüne getirilen sonuçlar farklı olmaya başladı. Kişinin önceki ilgi alanlarından, neyin il sırada getirilmesi gerektiğine akıllı arama motorları karar veriyordu. Ve, nihayet Web 4.0 dönemi başladı. Artık kullandığımız cihazlarımız, yapay zekâ teknolojisiyle kişisel asistanlarımız olmuştu. Bizden yola çıkarak, yine bize ne yapmamız gerektiğini yapay zekâ teknolojileri söylemeye başladı. İşte bu sürecin en civcivli yerinde, Z kuşağı bunları kanıksayarak doğdu ve yetişti. Doğal olarak, hemen her konuda olaylara bizden farklı tepkiler geliştirdiler. Teknoloji; onların belirleyici olmaya başlayacakları dönemin toplumunu, daha oluşumu öncesinde dönüştürüyordu.

Akılcı ve soğukkanlılar

Belki Z kuşağının diğer kuşaklarla farklarının detaylarına sonraki yazımda girerim ama kısaca şunu söyleyeyim; Onlar biz önceki nesillerden farklılar… daha soğukkanlılar… daha akılcılar… adalet duyguları daha gelişmiş ve hüküm verirken hiçbir gaza gelmiyorlar. Hatta bu yönleri ile önceki nesillere saç baş yoldurdukları bile vaki…Bizleri coşturan birçok şeyde, onlar tepki vermemeyi seçiyorlar… ve bu, bizler tarafından onların “soğuk nevale” gibi algılanmalarına sebep oluyor. Hani şu Wiki çizgi filmindeki gibi, koskoca wiking savaşçılarının bir hararetli söylemle kendilerini dolduruşa getirip, yalın-kılıç savaşa koşmalarını, onlardan bekleyemeyeceksiniz. O beklediğiniz tepkiler bir türlü gelmeyecek, haber vermiş olayım.

Mesela yalnız çalışmayı ve uzak teması daha fazla tercih ediyorlar.

Ey yönetim dünyası, şimdiden yavaş yavaş kendinizi alıştırmaya başlarsanız iyi olur. Öneri olarak, çevrenizdeki 20-17 yaş arası gençleri bol bol gözlemleyin derim. Hazır yakalanırsınız… yoksa alışana kadar biraz sorun yaşayabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER