Dr. Erhan Ayberk: İfrat ile tefrit salıncağının ergenleri

Sigorta sektöründe son 20 yılında bol bol ergen türediğini belirten Dr. Erhan Ayberk, “Bir kısım anlı şanlı tamirhaneler, değişmeyen parçayı ‘değiştirdim’ diye fatura ediyor, orijinal parça parası alıp yan sanayisini takıyordu. Bu tür hilelerin karşılığında sigortalı ile tamirhane küçük kar paylaşımları yapıyordu” dedi.

Dr. Erhan Ayberk, sigorta sektöründeki sorunlara ilişkin yazılarını sürdürüyor. Ayberk’in Hayatımız Sigortalı dergisindeki “İfrat ile tefrit salıncağının ergenleri” başlıklı yazısı şöyle:

Ergen psikolojisi herkesin malumudur. İçinde bitmek bilmeyen bir “uçlarda gezinme ateşi” yanar. İster ki o an için ona doğru gelen her şeyi sonuna kadar zorlasın. Önünü arkasını düşünmeden tüm mevcudiyetini pey sürer… Çoğunlukla ahlaki sınırları zorlar… İşte sigorta sektörünün de özellikle son 20 yılında bol bol ergen türedi. Önce her şey “tamirciler bizi aldatıyor” tespitiyle başladı. Haksız da değillerdi. Çünkü bir kısım anlı şanlı tamirhaneler, değişmeyen parçayı ‘değiştirdim’ diye fatura ediyor, orijinal parça parası alıp yan sanayisini takıyordu. Eğri oturup doğru konuşalım, bunu yaparken müşterisiyle de el sıkışan çoktu. Bu tür hilelerin karşılığında sigortalı ile tamirhane küçük kar paylaşımları yapıyordu. Diyelim ki, sigortalı tamirhanesine arabasının sonraki bakımını ücretsiz yaptırıyordu.

Bu, kesinlikle bir ergen psikolojisiydi. Sonunda bu suistimal, tamirci ve sigortalının maddi durumunu tehdit edecekti. Önünü arkasını görememek dediğimiz şey işte buydu…

Nitekim de öyle oldu.

Bu sefer başka ergen psikolojili sigorta şirketi yöneticileri, kalelerinde gördükleri golün aynısını atmaya özendiler. “Parça tedariği” diye ne idüğü belirsiz üretim mallarını piyasaya sürdüler. Maşallah, sektör de çok verimliydi hani… Sigorta sektöründeki hasarcıların kapısını her gün bir başka merdiven altı üretimcisi çalıyordu. Kalite mi? O da ne?

Toplumun her kesimi ergen psikolojisinden vazgeçmeli

Arada bu ifrat ve tefrit salıncağına uyanan kural koyucular, bazı kurallar koymaya çalıştılar ama iş çoktan çığırından çıkmıştı.

Bakınız; iki tarafta da mevcut bulunan ergen psikolojisinden bahsediyoruz. Amacımız asla işin bir tarafını suçlayıp faturayı tek taraflı kesmek değil. Amacımız, toplumun her kesimini ergen psikolojisiyle davranmaktan vazgeçirmek. Bu ifrat ve tefrit salıncağında sıraya girenleri izleyip, içlerinden ‘ya sabır’ çekenler de vardı. Onların aslında yaptıkları şey çok basitti. “Şu yapılanlar benim bir yakınımın başına gelse ne hissederdim?” diye soruyorlardı kendilerine… Soru bu kadar basitti. Türkiye’de ışığı yanan her evin içerisindeki insanları “potansiyel sahtekâr” gözüyle görmek yanlıştı. O evlerde işin hiçbir yanında olmayan ama bu rezilliklerin sıkıntısını hisseden insanlar o kadar çoktu ki… Öyle insanlar biliyoruz ki, gözü gibi baktığı arabasıyla kaza yapınca oturup kara kara “Acaba şimdi tamirhaneden mi, sigorta şirketinden mi kazık yiyeceğim?” diye uykusunu kaçıran… O yanan ışıkların bir kısmı da işte o uykusu kaçanların evlerine aitti! Bu ergen psikolojisi asıl o durmuş oturmuş, belki emekliliğini yaşayan, belki adam gibi yaşayıp çoluğunu çocuğunu yetiştirmeye çalışan insanları vuruyordu. Dediğimiz gibi; bu psikolojiyle başa çıkmanın yolu çok basitti… “Ya onlardan biri benim akrabamsa?” diye düşününce, ergen psikolojisinden eser filan kalmayacak! Öneririm! Esen kalın.