Quick Sigorta’nın Q-Blog platformu geçtiğimiz ay yayına başladı. Q-Blog‘da son olarak ‘deprem’ konusuna değindiği bir yazı yayınlandı.
Yüzde 96’sı deprem bölgesinde yer alan Türkiye, 21 Temmuz 2017’de Gökova Körfezi’nde meydana gelen 6.3 şiddetindeki depremle yeniden alarma geçti. Bölgede hasar tespit çalışmaları sürerken, ülke genelindeki hasarların yaratacağı risk ve mali kayıplar tekrar gündeme geldi.
Merkez üssü Gökova Körfezi olan ve Muğla, İzmir, Antalya gibi birçok çevre ilde hissedilen depremde, Türkiye’de can kaybı olmazken Kos Adası’nda iki kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. İlk açıklamalara göre Datça’da bir yapının yıkıldığı biliniyor ancak gerçek bilanço hasar tespit çalışmaları sonunda belli olacak. Deprem sonrası Bodrum ve civarında gerçekleşen 10 cm’lik tsunami otomobil, tekne ve kimi mekanlarda da maddi hasara yol açtı.
Depremin şiddeti korkutmakta haklı
Depremde can kaybının yaşanmaması yüreklere su serpse de yakın geçmişteki deneyimler, 6 civarı depremlerin binalarda ciddi hasara yol açtığını gösterdi. Kaldı ki önlem alınmayan her hasarlı yapının bir sonraki depreme dayanma gücü azaldığı için daha küçük ölçekli depremlerde bile risk teşkil ediyor. Peki yakın geçmişteki deneyimlerin bilançosu ne?
Son 15 yılda benzer depremlerin bilançosu:
● Şubat 2002’de Afyon Sultandağı’da meydana gelen 6.5 şiddetindeki deprem, 2500 civarında ağır hasar/yıkım ve 7 bine yakın orta/az hasara neden oldu. 44 kişi hayatını kaybetti.
● Mayıs 2003’te merkez üssü Bingöl olan 6.4 büyüklüğündeki deprem, 177 kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken 82 bina tamamen yıkıldı ve 2 binden fazla bina da hasar oluştu.
● Ocak 2003’te Tunceli Pülümür’deki 6.5 şiddetindeki depremde 50 bina hasar alırken bir kişi hayatını kaybetti.
● Mart 2010’da Elazığ Karakoçan’da meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremde, 2 bin civarı yapı hasar aldı. Bunların 1277’si ağır hasarlı olarak kaydedildi. 51 kişi hayatını kaybetti.
● Mayıs 2014’te merkez üssü Gökçeada açıkları olup İstanbul’dan Antalya’ya kadar hissedilen 6.5 şiddetindeki deprem, 133’ü ağır 299 bina hasar gördü.
● Haziran 2017’de Ege Denizi’nde merkez üssü İzmir Karaburun olan 6.3 şiddetindeki depremden en çok Midilli Adası hasar aldı ve köyler boşaltıldı. Türkiye’de can ve mal kaybı olmadığı açıklandı.
5 civarı depremler bile yıkıma neden olabiliyor
Bu yıl gerçekleşip şiddeti biraz daha az olan depremlerde de hasarlı yapı sayıları dikkate değer;
● Şubat ayında Çanakkale Ayvacık’taki 5.3’lük depremde 238’i ağır 313 konut hasar görürken yapıların yüzde 59’unun sigortalı olduğu açıklandı.
● Mart ayında Adıyaman Samsat’ta yaşanan depremde 289’u ağır 2 binden fazla binada hasar oluştu.
● Mayıs ayında merkez üssü Manisa Saruhanlı olan 5.1 şiddetindeki depremde 70 hasarlı ev tespit edildi.
Hala depreme hazır değiliz!
Son 100 yılda 6 şiddetinin üstünde 57 deprem kaydedilen Türkiye’de, çok büyük can kayıplarının yaşandığı 1999 Gölcük depremi sonrasında zorunlu hale getirilen deprem sigortasında bile ideal rakama hala ulaşamadı. Haziran ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’deki yapıların yüzde 45’i DASK kapsamında. En yüksek sigortalılık oranının yüzde 54 ile Marmara Bölgesi’ndeyken onu sırasıyla yüzde 43 ile İç Anadolu Bölgesi, yüzde 41 ile Ege Bölgesi, yüzde 37 ile Akdeniz Bölgesi, yüzde 36 ile Karadeniz Bölgesi, yüzde 33 ile de Doğu Anadolu Bölgesi ve yüzde 31 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi izliyor.
DASK 17 yılda 173 milyon ödedi
Zorunlu deprem sigortası olası bir depremdeki hasarda DASK’ın belirlediği değerin yüzde 80’lik bir kısmı ödeniyor. Bu da yıkım ya da hasar sonrası vatandaşların maddi kayıplarını çok büyük oranda ortadan kaldırıyor. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı’nın Mart 2017’de yaptığı açıklamaya göre, DASK kurulduğu günden itibaren 22 bin 151 dosya için yaklaşık 173 milyon lira ödeme yaptı. Van depreminde sigortalı olan evler için yapılan toplam ödemeyse 122 milyon lira.
İstanbul’da maddi kayıp çok daha fazla
2030’a kadar İstanbul’da olması beklenen 7 üzeri şiddetindeki depremin, olası maddi kayıpları da yüksek. Takriben 27 milyar dolarlık hasarın oluşabileceği öngörülen depremde, kaybın azaltılması için yüzde 90 üstü hasarlı binaların kentsel dönüşümü devam ediyor. Öte yandan sigortalı bina sayısının artırılması gerekiyor.
2017 DASK tarifesi
Haziran 2017 tarihinden itibaren geçerli olan yeni tarifede, konutların DASK poliçesinde belirlenebilecek olan en düşük teminat bedeli de 160 bin liradan 170 bin liraya taşındı. Metrekare bedelleri ise şöyle:
● Betonarme binalar için 800 lira
● Yığma binalar için 575 lira,
● Diğer malzemeler kullanılarak yapılan binalar için ise 295 lira
Bölgelere göre 2017 prim tutarları:
1. Bölge: 75 TL
2. Bölge: 65 TL
3. Bölge: 55 TL
4. Bölge: 45 TL
5. Bölge: 35 TL
Ayrı ayrı veya bir arada teminat kapsamındaki bina bölümler:
● Temeller
● Ana duvarlar
● Bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar
● Bahçe duvarları
● İstinat duvarları
● Tavan ve tabanlar
● Merdivenler
● Asansörler
● Sahanlıklar
● Koridorlar
● Çatılar
● Bacalar
● Yapının yukarıdakilerle benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümleri