Bugüne kadar yapılan çalışmalarla zorunlu deprem sigortasında sigortalılık oranı yüzde 54’e ulaştı. Sektör temsilcileri, inşaat tarihleri 2000 yılı ve öncesi olan endüstriyel yapıların da analiz edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Aktif bir deprem kuşağı üstündeki Türkiye’nin sanayi ve barajlarının büyük bir kısmı da risk altında. Deprem gerçeği ile birlikte yaşayabilmek için alınan tedbirler insanların can güvenliğini sağlamakla sınırlı kalmıyor. Çünkü teknoloji ve sanayi yoğun, nüfus olarak kalabalık bölgelerde gerçekleşen depremler, ülkelerin ekonomilerine oldukça büyük zarar veriyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre İstanbul’da yaşanması muhtemel 7.5 ve üzeri büyüklüğe sahip bir depremde yaklaşık 1.2 milyon binadan 491 bininin hasar alması bekleniyor.
UZMANLARDAN BİLGİLENDİRME
İstanbul Ticaret Odası da üyelerine bu konunun önemini hatırlatmak için ‘Türkiye’de Deprem Gerçeği’ konulu bir seminer düzenledi. İTO Sigortacılık Meslek Komitesi öncülüğünde ve Komite Başkanı Hüseyin Duru’nun moderatörlüğünde düzenlenen seminerde, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Teknik İşleticisi Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Emeritus Dr. Mustafa Erdik, Allianz Türkiye Teknik ve Risk Mühendisliği Direktörü Dr. Ceyhun Eren, yaptıkları sunumlarla katılımcıları bilgilendirdi.
SİGORTADA HEDEF YÜZDE 100
Seminerin açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, kentsel dönüşüm çalışmalarında ciddi düzeyde yol alındığını fakat yeterli olmadığını söyledi. Üstün, “Kentsel dönüşümün yanı sıra birçok kamu ve özel kuruluşumuzca sigorta bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Başta DASK olmak üzere acentelerin sigorta bilincini artırmaya yönelik ve süresi dolan poliçelerin yenilenmesi için yaptıkları tanıtımlar, seminerler ile zorunlu deprem sigortasında sigortalılık oranı yüzde 54’e yükseldi. Tabii ki ülke olarak hedefimiz yüzde 100” dedi.
MÜGE BİBER‘in haberi İTO HABER‘de.
