23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Deprem hasarları risk önleyici teknolojilerle önlenebilir

Doğal Afetler çerçevesinde gerçekleştirilen ve deprem bilimcileri ile sigorta sektörünü buluşturan ‘Türkiye Sigorta Sektöründe Deprem Teknolojileri ve Risk Önleme Semineri’nde risk önleyici teknolojilerin depreme karşı kullanımına dikkat çekildi.

Deprem Bilimciler ve Sigorta Sektörü ‘Doğal Afetler ve Riskler Semineri’nde bir araya geldi.

YTÜ Yıldız Teknopark ve InsurTech Hub sigorta sektörü paydaşlarını bir araya getirmek amacıyla “Türkiye Sigorta Sektöründe Deprem Teknolojileri ve Risk Önleme Semineri” gerçekleştirdi. 30 Mart Perşembe günü Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda gerçekleşen seminerin moderatörlüğünü InsurTech Hub Program Lideri Ebru Sakine Şevli gerçekleştirdi. Deprem konusu ve risk önleyici teknolojilerin sektörün duayenleri ve akademisyenleri tarafından ele alındığı seminerde teknoloji girişimleri de sunumlarıyla yer aldı.

Seminerin açılış konuşmalarını InsurTech Hub Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve Türk Reasürans A.Ş’nin teknoloji şirketi olan T-rupt’ın Genel Müdürü Erdem Karabostan gerçekleştirdi.

Açılış konuşmalarını takiben başlayan start-up sunumlarında deprem erken uyarı sistemleri ile yeni teknolojilerin sigorta sektörüne entegrasyonu konuşuldu. Konuyla ilgili olarak EDIS Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Emre Erişen ve Tapusor.com Genel Müdürü Şevki Çatladı birer sunum gerçekleştirdiler.

T-rupt/ Türk Reasürans baş modellemecisi ve Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sinan Akkar, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Prof.Dr. Ali Koçak, EDIS Teknoloji Departmanı Başkanı Süleyman Tunç ve YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdür Yardımcısı İsa Turgut İnci’nin konuşmacı olarak yer aldığı panelde ise deprem teknolojileri ile deprem hasarlarının nasıl iyileştirilebileceği ve alınacak önlemlerle sigorta sektörüne sağlanabilecek katkılar üzerine görüşler paylaşıldı.

InsurTech Hub Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer

“Disaster teknoloji hub”ı oluşturulmalı

Insurtech’in en önemli özelliğinin risk önleyici faaliyetler olduğuna dikkat çeken InsurTech Hub Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer, depremin engellenemeyeceğini ancak depremin risklerini ve ortaya çıkan hasarların önlenebileceğini söyleyerek “Bugün bu riskleri engelleyebilmek adına teknolojiyi nasıl kullanabileceğimizi konuşmak için buradayız. Önerimiz üniversiteler, belediyeler, kamu, özel şirketler, sigorta sektörü olarak bir disaster teknoloji hub’ı oluşturulması. Japonya bunu Sendai şehrinde 2011 yılında meydana gelen tsunami sonrası gerçekleştirmiş. Biz bunu Türkiye’de hep beraber yapmalıyız. Insurtech Hub ve Yıldız Teknopark olarak bu çalışmaları destekleyeceğiz.” dedi. 

Seminerin, deprem hasarlarının aza indirgeneceği ve sigorta şirketlerinin zararlarını azaltarak hizmet kalitesini artıracak her tür teknolojinin geliştirilebileceği seminerler zincirinin ilki olduğunu ifade eden Acer, “Sigorta şirketleri start up’larla çalışmaya hazır. Bu deprem bir farkındalık yarattı. Söz konusu farkındalığı sürekli kılmak içim bizim bu çalışmaları hızlandırmamız gerek. Bugün iki start-up vardı ama amacımız bu sayıyı 200’e yükseltmek. Hızlandırma programları ve Teknopark’ın destekleriyle bu girişimleri ortaya çıkarabilmeyi ve sigorta sektörüyle bu girişimleri bir araya getirebilmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

Tapusor.com Genel Müdürü Şevki Çatladı

Yapay zekâ teknolojileri sektöre katkı sunacak

Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta yaklaşık 10 yıldır gayrimenkul teknolojileri ve big data üzerine çalışmalar gerçekleştirdiklerini aktaran Tapusor.com Genel Müdürü Şevki Çatladı, bu kapsamda yapay zekanın çok katmanlı olarak nasıl risk analizi yapabildiğine dair çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek “Binanın fay hattına yakınlığından bölgenin zemin durumuna, bölgedeki eski-yeni yapı stok verisinden bölgenin sit alanı, orman alanı, kamulaştırma alanı veya kentsel dönüşüm alanındaki güncellemelere ve ilgili belediye kararlarına kadar birçok farklı veriyi tek bir platformda buluşturabiliyorsunuz. Onlarca farklı platforma gitmeden tek bir noktada saniyeler içerisinde 100 sayfalık raporlar alabiliyorsunuz. Hem sigorta hem de finans sektöründe, özel şirketler veya bireysel bazda bu sistemleri kullanmanız mümkün.” açıklamalarında bulundu. 

Çatladı, sistem ile bölgedeki metrekare birim fiyatının parsel bazında sorgulanıp raporlanabildiğini belirterek “Örneğin poliçe kesilen gayrimenkulün değeri 1 milyon TL idi. Geçtiğimiz son 18-24 ay içerisinde metrekare birim fiyatları yaklaşık 4-5 kat arttı. Aslında poliçe kestiğimiz gayrimenkulün fiyatı değişmiş oldu. Bu anlamda bu tip sistemler poliçelerin güncellenmesine de yön vererek riskin daha iyi yönetilmesini sağlıyor. Deprem risk skoru ile riskin yoğun olduğu bölgedeki gayrimenkulle az olan arasında ortaya çıkan fiyatlandırma hakkında da bilgi sunmuş oluyor.” dedi. 

Yapay zeka teknolojilerinin sektöre katkı sunacağını vurgulayan Çatladı, “Deprem sonrasında yıkılan binalar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayınlandı. Biz bunları ada parsellerle ilişkilendiriyoruz. Bizim sigortaladığımız bir gayrimenkul yıkılmış olabilir. Bu eşleştirmelerle sorgulama elde edebileceğimiz bir teknolojiyi de sigorta şirketlerine sunuyoruz.” diye konuştu.

EDIS Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Emre Erişen

Ar-Ge’ye bütçe ayrılması gerekiyor

Sigortanın hasar sonrası ile ilgili olduğunu söyleyen EDIS Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Emre Erişen, “Burada öncesinde de neler yapabileceğimizi konuştuğumuz için ümit verici bir etkinlikti. Biz maalesef bir şeyler başa geldikten sonra harekete geçiyoruz. Bu tarz doğal afetler olmadan önce önleyici çalışmalara yatırım yapılsa bunlar, sonrasında karşılaşacağımız maliyetin çok küçük bir kısmına karşılık gelir.” dedi.

Sigorta sektörünün teknolojiyi kullanma anlamında henüz istenilen seviyelerde olmadığını belirten Erişen, “Amerika da çok geride, bankalar da aynı şekilde. Bankaların yüzde 50’sinin internet bankacılığı yok. Bizde kimse görmediği şeye inanmak istemiyor. Güven eksik. Sigorta şirketleri ellerinde ciddi anlamda bir bütçe tutuyorlar. Girişimlerimiz iyi ancak sermaye ile ilgili ciddi sıkıntılar var. Deprem uyarı sistemleri geliştirildiğinde sektörde yeterli karşılık göremedi. Ar-Ge’ye bütçe ayrılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER