Zorlu ekonomik koşullarda sigorta primlerinden vazgeçmek yerine, riskli bir ortamda olan firmaların Devlet Destekli Alacak Sigortası’na daha fazla ilgi göstermeleri gerektiğini belirten Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal, “Firma işini iyi yapıyor olabilir ama karşı taraftaki firma ödeme yapamayabilir. Bu gibi durumlarda KOBİ’ler için tek çare, can simidi olan Devlet Destekli Alacak Sigortası” diye konuştu.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
KOBİ’ler, iş yapıları gereği birçok riske maruz kalabiliyor. Bu riskler, maliyet artışları, doğal afetler, hırsızlık veya yangın gibi olayları içerebiliyor. Sigorta sektörü, KOBİ’lere bu tür risklere karşı korunma ve yönetim imkânı sunarak önemli bir güvence sağlıyor. KOBİ’ler için doğru sigorta çözümleri, işletmelerin beklenmedik mali kayıplardan korunmalarını ve operasyonel sürekliliklerini sağlamalarını mümkün kılıyor. Bu sigorta hizmetleri, aynı zamanda KOBİ’lerin sürdürülebilirliğini artırarak işlerini daha sağlam temeller üzerine inşa etmelerine katkı sunuyor.
Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal, Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’a konuk olarak Devlet Destekli Alacak Sigortası’na (DDAS) dair önemli açıklamalarda bulundu. Canal, sigorta acentelerinin DDAS’a yeterince ilgi göstermediğini belirtti ve bu konuda destek sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. Canal, yalnızca bu ürünü göz ardı edenlerin çok şey kaybettiklerini ifade ederek dağıtım kanallarının bu konuda daha fazla dikkat göstermeleri gerektiğini söyledi. Canal, sigorta primlerinden vazgeçmek yerine, bu dönemde riskli bir ortamda olan firmaların Devlet Destekli Alacak Sigortası’na daha fazla ilgi göstermeleri gerektiğini belirterek, “Firma işini iyi yapıyor olabilir ama karşı taraftaki firma ödeme yapamayabilir. Bu gibi durumlarda KOBİ’ler için tek çare, can simidi olan Devlet Destekli Alacak Sigortası” diyerek, KOBİ’lere destek sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
DDAS üç ayrı hizmeti bir arada sunan bir paket ürün
DDAS sisteminin 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdiğini belirten Canal, ilk 1-1,5 yıl boyunca mikro ve küçük işletmelerin bu hizmetten faydalandığını; ancak 2020’deki pandemi dönemini öngörerek DDAS sistemini orta ölçekli işletmelere de açtıklarını ve böylece KOBİ vasfına sahip tüm işletmelerin alacak sigortasından faydalanabilir hale geldiğini söyledi. Canal, “DDAS, KOBİ’lerimizin vadeli ve teminatsız olarak gerçekleştirdiği satışlarda, vadesi geldiğinde ödenmeme riskini teminat altına alan bir sigorta ürünü. Sigorta ürünlerinde genellikle teminat verilir, ancak hasar oluşana kadar devrede değildir. Hasar gerçekleştiğinde tazminat ödemesi süreciyle harekete geçerler. DDAS ise sigortacılık teminat yükümlülüğünün yanı sıra tazminat öncesinde de üç ayrı hizmeti bir arada sunan bir paket üründür” dedi.
Ödenmeme riskini teminat altına alıyor
Sundukları hizmetlere ilişkin bilgiler veren Canal, “İlk olarak risk yönetimi hizmeti sağlıyoruz. KOBİ’lerimize, mevcut ve potansiyel alıcılarla ilgili risk değerlendirmesi ve skorlama sonuçları sunuyoruz. Böylece, KOBİ’lerimiz mevcut risklerini veya yeni almayı düşündükleri riskleri bize danışarak ticaretlerini daha güvenli bir şekilde şekillendirebiliyorlar. İkinci hizmet olarak tahsilat desteği sağlıyoruz. Türkiye’de tahsilat süreçleri maliyetli, yorucu ve uzun sürebiliyor. KOBİ’miz, bizim verdiğimiz teminatlar kapsamında bir satış yapmış ancak tahsilat sağlayamamışsa, tüm hukuki masrafları biz üstleniyoruz. Avukat bulma veya avukatlarla uğraşma yükünü KOBİ’mize yüklemiyoruz; kendi avukatlarımız süreci takip ediyor. Bu süreçleri azami dört ay ile sınırlandırıyoruz; sürenin aşılması durumunda ise KOBİ’mizi bekletmeden üçüncü hizmetimiz olan tazminat yükümlülüğünü yerine getiriyoruz” açıklamalarında bulundu.
Başvurular, acenteler, brokerlar ve banka şubeleri aracılığıyla yapılabiliyor
Başvuru sürecine dair bilgi veren Canal, bu ürünün Türkiye’de Özel Riskler Yönetimi Merkezi ile protokol imzalamış sigorta şirketleri ve aracılar tarafından satışa sunulduğunu belirtti. “Başvurular, acenteler, brokerlar ve banka şubeleri aracılığıyla yapılabiliyor. Şu anda 12 sigorta şirketi bizimle çalışmakta ve bunların isimleri web sitemizde mevcut. KOBİ’lerimiz, bu şirketlerin herhangi bir acentesine, banka şubesine ya da brokerine başvurarak tek sayfalık formu doldurup başvurularını gerçekleştirebilirler. Sürecimizi 5 iş günüyle sınırlıyoruz ve bu süre sonunda teklif ilgili kanala iletilmiş oluyor” şeklinde konuştu.
Dört farklı prim alternatifi
Canal, 2019’da DDAS sistemine başladıklarında prim üretiminin, teminatların ve poliçe sayılarının çok düşük olduğunu belirterek bu süreçte ürünü revize ettiklerini söyledi. “Şu anda DDAS altında üç farklı ürün sunuyoruz. DDAS Ticari başlığı altında iki ana ürünümüz var: İlki, KOBİ’lerin tüm portföyünü analiz ettirip alacaklarına dair güvence almak istediklerinde sunduğumuz DDAS Ticari Standart ürün. İkinci olarak, bir yıldır piyasada olan ve temel ürün ya da ‘hap ürün’ olarak adlandırdığımız, daha az bilgi ve belge paylaşmak isteyen KOBİ’ler için geliştirilmiş bir raf ürünü var. Bu ürünle, KOBİ’ler prim ödemeyi kabul ettikleri takdirde, alacakları için hukuki işlem başlattıklarında tazminat ödemeyi taahhüt ediyoruz. Bu kapsamda dört farklı prim alternatifi sunulmakta” dedi.
Canal, 2021’de BDDK ve SEDDK ile yürütülen çalışmalar sonucunda DDAS Finansman ürününü devreye aldıklarını belirtti. Bu ürünle, iki banka ve üç faktoring şirketi, KOBİ’lere teminat olarak DDAS poliçeleri aracılığıyla finansman desteği sağlıyor. Bu gelişmenin, Türkiye’de ticari alacak sigortasının banka ve finans kurumlarında teminat olarak kullanılmasına yönelik önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Sağlanan teminat 21 milyar TL
Canal, Alacak Sigortası’nın genelde poliçe adedi veya prim üretimi ile değil, verilen teminat büyüklüğüyle ölçüldüğünü belirterek, “Dünyada önde gelen alacak sigortası şirketlerinden biri 70 bin, diğeri ise 50 bin müşteri sayısına sahip. Bu branşta esas büyüklük, sağlanan teminat miktarıdır. 2024 yılı itibariyle DDAS sistemiyle KOBİ’lerin ticaretine sağladığımız teminat 21 milyar TL’ye ulaşmış durumda ve bu teminattan yaklaşık 42 bin işletme yararlanıyor. Yılsonu prim hedefimizi ise yaklaşık 120 milyon TL olarak planlıyoruz. Ekim sonu itibarıyla 85 milyon TL’lik prim üretimi gerçekleştirmiş durumdayız” dedi.
Primleri iki unsura göre belirleniyor
Canal, prim oranlarının SEDDK tarafından yayımlanan bir tebliğ ile belirlendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Alacaksigortası.com.tr üzerinden prim tablomuz ve bir prim hesaplama aracımız bulunuyor. Primlerin belirlenmesinde iki ana unsurdan yararlanıyoruz. İlk unsur, KOBİ’nin bir yıl içinde yaptığı toplam ciro üzerinden hesaplanan vadeli satış tutarı. Örneğin, KOBİ’nin yıllık cirosu 10 milyon TL olabilir, ancak bunun bir kısmı peşin, bir kısmı kredi kartı ile bir kısmı kamuya veya grup şirketlerine yapılıyor. Bu tür satışlar çıkarıldığında, KOBİ’nin herhangi bir teminata bağlanmamış 2 milyon TL’lik vadeli satışı kalıyorsa, bu tutar prim hesaplamasında temel alınır. İkinci unsur ise KOBİ’nin uyguladığı azami vade süresi. Bu vadede 120, 180, 240 ve 360 gün olmak üzere dört seçenek sunuluyor. Örneği devam ettirirsek, eğer KOBİ, 120 güne kadar azami vade uyguluyorsa, bu 2 milyon TL’lik vadeli satış için yıllık prim oranı tablodan 1000/5 olarak belirleniyor. Bu durumda, KOBİ’nin 2 milyon TL’lik vadeli satışını sigortalatmak istemesi durumunda, yıllık prim bedeli (BSMV hariç) yaklaşık 10 bin TL olarak ortaya çıkıyor.”
Birincil hizmetimiz risk değerlendirme
Canal, risk değerlendirmenin DDAS’ın birincil hizmetlerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Belirli araştırmalar ve değerlendirmeler yapıp bir rakam ya da teminat belirledikten sonra, 42 bin işletmeyi günlük olarak takip ediyoruz. Herhangi bir olumsuzluk yaşandığında KOBİ’ye bu durumu, kendileri yaşamadan önce bildiriyoruz” dedi. Risk değerlendirme sürecini detaylandıran Canal, en önemli veri kaynaklarının Bankalar Birliği Risk Merkezi ve Kredi Kayıt Bürosu olduğunu belirtti. Bu kurumlara üye olduklarını ve her yıl düzenli olarak denetlendiklerini vurgulayarak, verilerin gizliliği konusunda hassas davrandıklarını ifade etti.
Alıcılarla ilgili bir bilgi veya belge istemiyoruz
DDAS’ın piyasadaki diğer alacak sigortalarından en büyük farkının, KOBİ’den alıcılarla ilgili herhangi bir bilgi veya belge istememeleri olduğunu belirten Canal, değerlendirme süreci sonrasında, gelen risk raporlarını günlük olarak izlediklerini ve teminat verdikleri alıcılarda bir sorun olması durumunda KOBİ’ye hızla bilgi verdiklerini söyledi. “Alıcınızın çeki yazıldığında, mevcut teminat geçerli kalmakla birlikte, bu noktadan sonra teminatsız satış yapmamanızı ya da daha güvenli satış yapmanızı öneriyoruz” dedi.
Sigorta şirketleri ve sigorta aracılarının desteğine ihtiyacımız var
Canal, DDAS’ın hem Bakanlık hem de SEDDK tarafından desteklendiğini belirterek “Özellikle şu anki SEDDK Başkanının da bu konuyu sürekli gündeminde tuttuğunu söyleyebilirim. Biz her yıl piyasadan, müşterilerimizden ve sigorta şirketlerinden ürünle ilgili geri bildirimleri kendilerine iletiyoruz. Örneğin, ürün üzerinde yapılabilecek revizyon taleplerini sunuyoruz. SEDDK da bu talepleri dikkatle değerlendirerek hemen hemen her yıl tebliğde bir revizyon gerçekleştiriyor. Şu anda da yeni bir tebliğ revizyonu üzerinde çalıştıklarını biliyoruz” dedi. Canal, bu tür desteklerin sektör için önemli olduğunun altını çizerken, ürünün geliştirilmesi ve daha geniş bir kitleye ulaşması için sigorta şirketleri ve aracıların desteğine de ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Sektörün yenilikçi yaklaşımlara yönelmesi gerekiyor
Aynı zamanda Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Finansal Sigortalar Komitesi Başkanı olduğunu belirten Canal, sigorta sektörünün yenilikçi yaklaşımlara yönelmesi gerektiğini vurguladı. Canal, sektörün bilindik alanlardan sıyrılıp finansal sigortalara daha fazla odaklanmasının önemine değinerek, “Sigorta sektöründe yirminci yılımı doldurdum. Sektöre ilk girdiğimde trafik sigortası konuşuluyordu, hala trafik sigortası konuşuluyor. Demek ki aynı konuları konuşarak bir yere varamıyoruz. Yeni yaklaşımlara ihtiyacımız var” dedi. Canal ayrıca, finansal sigortalardan elde edilen prim ve komisyon gelirlerinin potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. “Bir finansal sigorta poliçesi, diğer branşlarda yüzlerce poliçeden elde edilecek gelire eş değer komisyon sağlayabilir. Bu anlamda acentelerimizin ve sigorta şirketlerimizin bakış açılarını genişletmelerini umut ediyoruz” şeklinde konuştu.
Finansal sigortalar yüksek uzmanlık gerektiriyor
Canal, finansal sigortaların yüksek uzmanlık gerektirdiğini ve geleneksel sigortacılık geçmişine sahip uzmanların bu alanda kolayca adapte olamayacağını vurguladı. Şu anda yaklaşık 30 kişilik ekiplerinde, sigorta geçmişi olan kişilerin sayısının az olduğunu ve ekiplerinin çoğunluğunun finans, banka ve benzeri sektörlerden geldiğini belirtti. Canal, finansal sigortaların hasar süreçlerinin, geleneksel sigorta hasarlarından farklı olduğunu ve aslında bir tahsilat hizmeti sunduklarını ifade etti. Bu nedenle, normal sigorta bilgisiyle bu alanda faaliyet gösteren birine bu süreçleri anlatmanın zor olduğunu söyledi.
Acentelerin daha fazla ilgi göstermelerini bekliyoruz
Sigorta şirketlerinin finansal sigorta ürünleri sunabilmesi için kredi branşında ruhsat alması gerektiğine değinen Canal, ruhsat sürecini başarıyla tamamlayan şirketlerin genellikle protokol imzaladığını ancak her sigorta şirketinin sürekli poliçe üretmediğini belirtti. Canal, aracılara olan ilgilerinin, sigorta şirketlerinden daha önemli olduğunu ve Türkiye gibi Akdeniz ülkelerinde finansal sigortaların genellikle acenteler aracılığıyla satıldığını ifade etti. Bu nedenle, acentelerin daha fazla ilgi göstermelerini beklediklerini söyledi.
Acenteler Alacak sigortasına odaklanmalı
Acentelerle yapılan toplantılarda alacak sigortasının önemini vurgulayan Canal, alacak sigortasının, sahada sürekli müşterileriyle ilgilenen, işine yatırım yapan acentelerle büyüyebileceğini belirterek acentelerin sadece geleneksel ürünlerle değil, işletmelerin ticari hayatlarını sürdürebilmesi için alacak sigortasına da odaklanmaları gerektiğini ifade etti.
Brokerlerle iş birliklerini sürdürdüklerini ve onlara eğitimler verip, destek sağladıklarını da söyleyen Canal, acenteler ve brokerların alacak sigortasıyla portföylerini çeşitlendirip risklerini dağıtarak gelir kaynaklarını güvence altına alabileceklerini belirtti.
2025 için hazırlık yapıyoruz
Canal, Türk Reasürans olarak son iki yılın enflasyon etkisiyle ciroları hızla artan ve KOBİ tanımının dışına çıkan işletmelerin talepleri üzerine yeni bir alacak sigortası çözümü sunduklarını belirtti. “Türk Reasürans olarak tamamen kendi kapasitemizle, kendi imkanlarımızla bir ihtiyari reasürans çözümü hazırladık. Kobi üstü dediğimiz segmentteki işletmelere bu ürünü sunuyoruz” dedi.
Özellikle devlet destekli sigorta ürünleri için veri kaynaklarını sürekli takip ettiklerini ve yeni veri kaynaklarıyla entegrasyonlarını hızlıca gerçekleştirdiklerini ifade eden Canal, “Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, altyapımızı mevzuat olarak düzenliyor, biz de taleplerimizi hızla karşılıyorlar” diyerek sektör işbirliğine teşekkür etti. 2025 yılında beklenen zorlu ekonomik koşullara karşı hazırlıklarını yapmaya başladıklarını ve kapasite artışıyla daha fazla işletmeye ulaşmayı hedeflediklerini dile getiren Canal, SEDDK’yı bilgilendireceklerini ve alınan geri bildirimlerle yeni ürünler için geliştirmeler yapacaklarını belirterek sektördeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurguladı.
Kobilerimize elimizden gelen desteği sağlayacağız
Canal, alacak sigortası ürünlerinin sektörel bir kısıtı olmadığını belirterek her sektörde iyi ve kötü işletmelerin bulunabileceğini vurguladı. “Biz işini iyi yapan, riskini iyi takip eden, profesyonelce davranan işletmeleri her zaman desteklemeye hazırız” dedi. Ayrıca, 2025 yılında hedeflerinin belirli bir rakam koymak olmadığını ancak mevcut 21 milyar TL’lik hacmin artacağını ifade etti. “Zor bir döneme girilecek deniyor, ama bu geçiş yavaş veya yumuşak olabilir. Ekonomiyi yöneten kurumlar bu süreci belirleyecek” diye ekledi.
Sigorta Ekranı:
