Sigorta bilincinin artırılması için sektör çaba harcasa da, ancak arpa boyu yol alınabiliyor. Ne yazık ki sigorta şirketlerinin tüketici nezdinde imajı sorunlu. Genel kanı, “Sigortacılar sigorta yaptırırken iyi; iş, hasar ve tazminat olunca ödememek için bin dereden su getirir” şeklinde. Ama artık bunu söyleyenlerin de pek söylediklerine inanmadıklarını düşünüyorum. Şayet içerisinde bir suistimal yani, haksız menfaat edinme gibi bir çaba yoksa tazminatlar çok kısa bir sürede ödenebiliyor. Sigorta şirketleri ise olumsuz imajlarını değiştirmek için içinde hikaye olan ve samimiyetle paylaşılan konularda bazen hoşgörülü olabiliyor. Ama bunu genelleştirmek de doğru olmaz. Geçtiğimiz senelerde, işsizlik sigortası yaptırıp sigorta teminatları harici işinden ayrılan bir vatandaşın çağrı merkezini arayıp dil döktüğü basında yer almıştı. Çağrı merkezini Urfa’dan arayan sesi güzel sigortalımız, bu çabası sonrası tazminat alamayacağını da anlayınca “Hele kurban size bir şarkı söyleyeyim” demişti. Bu kayıtları dinleyen şirket yetkilileri sigortalıya yaklaşımından ötürü tazminat ödemeye karar vermişti. Hatta bu, sektör içerisinde de tartışmalara yol açmıştı.
Şirketler hikayelerini kamuoyu ile paylaşmalı
Benzer bir durum geçtiğimiz ay Kayseri’de müstakil bahçeli bir evde yaşandı. Ev sahibi sabah kalktığında kapının önünde bıraktığı ayakkabısının bir tekinin olmadığını görünce çok şaşırmış. Sonrasında evin güvenlik kamerasının kayıtlarını incelemeye karar vermiş. İzlediği kayıtlarda evinin önünden ayakkabıyı çalanın bir tilki olduğu görmüş. Ev sahibi evinin konut sigortası olduğunu hatırlayarak şirkete başvuru yapmış. Ray Sigorta yöneticileri önce çok şaşırmışlar. Konut sigortası bulunan bir vatandaş, “Evimin önünden ayakkabımın teki çalındı, benim mağduriyetimi önleyin “ sigorta şirketine başvuruyor. Pek sık rastlanır bir olay değil. Yöneticiler önce olaya inanmamışlar, kayıtları istemişler. İnceledikten sonra konu çok ilginç olduğu için de sigortalının ayakkabı tazminatı olan 130 TL’yi sigortalıya ödemişler. Aslında ayakkabıların kapıda bulunması nedeni ile sigorta teminatları dışında kaldığı veya ayakkabının yenisinin parası değil de yıpranma bedeli de göz önünde bulunarak ödeme yapılmasının bir önemi kalmamış tabii ki. Ödeme hemen yapılmış. Sigortalının verdiği kayıt ise sosyal mecralarda rekor sayılarda izlenmiş. Öncelikle vatandaş tarafından bakıldığında olayın Kayserili bir vatandaşımızın başına gelmiş olması sebebiyle böyle bir tazminat talebinde bulunmasına şaşırmadım. Ne de olsa sigortalımız Kayserili. Ve ayrıca tazminat 130 TL’de olsa zaten evin sigorta primini amorti ettiği söylenebilir.
Asıl önemli olan sigorta şirketinin yaklaşımı. Ray Sigorta yetkilileri konut sigortasına ilginin artırılması için ödemeyi yaptıklarını belirtmiş olsalar da, konu sadece tazminatla ilgili değil. Bunu bir iletişim varyasyonuna çevirmekle de çok iyi etmişler. Sigorta şirketlerinin olumsuz imajını böyle küçük bir olay da pozitife çevirmeye yetecektir sanırım. Sosyal paylaşım ağları ile sadece konut sigortalarına olan ilgiyi değil, tüm sigorta sektörüne bakış açısını değiştirmek için bir fırsattı diye düşünüyorum. Yıllardır söylüyorum, dilimde tüy bitti. Şirketler doğru yaptıkları şeyleri kamuoyu ile paylaşmalı. Onlarda çok hikaye var. Sigorta şirketleri her tazminat talebinin neredeyse yüzde 96’sını sorunsuz bir şekilde ödüyorlar ama geriye kalan suistimale yeltenen veya haksız menfaat edinme peşine düşenlerin enformasyonları çok daha etkili oluyor. Yazık oluyor bence.