POSTA GAZETESİ | HAYATIMIZ SİGORTALI
Sigorta şirketleri oluşan hasarların yüzde 96’sını ödüyor. Ödemedikleri yüzde 4’ten ise muvafakatname alıyorlar. Yani ‘Biz sahtekarlık yaptık, yakalandık, sizden para mara istemiyoruz’ diyorlar. Ne yazık ki dünyada sigorta dolandırıcılığı oldukça profesyonelce yapılıyor. Dünyadaki sigorta şirketleri, suistimal olduğu açık olayların toplam hasar ödemelerinin yüzde 30’unu aksini ispat edemediği için ödemek zorunda kalıyor. Türkiye’de bu konuda daha gerilerde. Ama Kaza Tespit Tutanağı uygulaması sonrası suistimallerin arttığı, daha önce çarpılmış araçların sigorta şirketlerine bu yolla tamir ettirildiği bir başka iddia.
Kurunun yanında yaş yanıyor!
Sigorta suistimalini yapanların ya da yapmaya kalkanların sayısı nispeten az. Sigortalıların çoğunluğu dürüst kişiler. Sigortasını yaptırmış riski sigorta şirketine devretmiş, başına bir şey geldiğinde, mağduriyetinin giderilmesini bekliyor. Şirketler de büyük bir çoğunluğun mağduriyetini önlüyor. Ama suistimallerin artması neticesinde sigorta şirketleri ince eleyip sık dokumaya başladı. Bu arada dürüst sigortalıların da mağdur edildiğini duymuyor değilim. Onlar da hakkını mutlaka Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurarak arıyorlardır. Geçtiğimiz gün bu konu ile ilgili ilginç bir örnek paylaşıldı, ben de sizinle paylaşmak isterim. Bir trafik kazası oluyor, araç kaskolu ve kazayı yapan kişi muhtemelen alkollü. Alkollü olduğu için sigorta şirketi tarafından hasarın karşılanmayacağını bildiğinden bir arkadaşını olay yerine çağırıp şoför koltuğuna oturtup işlemlere başlatıyor. İhbarı değerlendiren şirket yetkilileri dikiz aynasındaki kan ve saç örneğini adli tıbba gönderip, DNA istiyor. Netice sigorta şirketinin şüphelendiği gibi çıkmış ve nitelikli dolandırıcılıktan işlem yapılmış bu kişilere. Suistimal ile alınan bu paralar öncelikle haram. Sigorta sistemi bir havuz ise bu alınacak paralar bir başkasının hakkıdır ve çalıntı paradır. Bunları unutmamak gerekiyor.
