Sigorta sektörümüz iletişimi pek sevmez. İletişim ne yazık ki yıllardır acenteye yönelik olunca, farklı bir yöntem için zorlanılıyor. Sektörün çalıştığı halkla ilişkiler şirketleri, kurumsal tarafta ise birçok şirketin departmanı var. Birkaç sigorta şirketinin dışında -o da genel müdürlerin inisiyatifi ve özgüveni ile oluşan durumlar haricinde neredeyse bütün şirketler için en iyi iletişimin ‘iletişimsizlik’ olduğuna tanık oluyoruz. Kriz anında ne yapılacağını bilen olmadığını söylemem haksızlık olur ama en azından bir strateji oluşturanı yok gibi. Bildikleri şunlar: susalım, konuşmayalım, görüş vermeyelim, TV’lere çıkmayalım. Şu anda bir TV programı hazırlıyor olsaydım, görüş alacak ve TV’ye çıkaracak kimse bulamazdım.
POSTA’nın tercihi SigortaMedya
Biz de ne yapıyoruz? Bize görüş ileten şirket, acente ve brokerlerin görüşleri ile ağır aksak iletişim organizasyonları yapıyoruz. Günlük gazetelerde sigorta sayfalarına ilgi arttı. Yıllardır Hürriyet ve Dünya Gazetesi dışında koşulsuz ve süreli sigorta sayfası yapan yoktu. Bunlara Cumhuriyet ve Habertürk gazeteleri eklendi. Sansasyon peşinde koşulmadığı sürece sektöre ilgi sevindirici. Ama biraz gazete yönetiminin baskısı ile çok okunsun, sansasyon arayışı peşine düşülünce yanlış işler olabiliyor. Sektöre faydasından çok zararı olabiliyor. Yıllarını bu mesleğe vermiş biri olarak bu gelişmeyi tehlikeli buluyorum. Gazetelerden para ile sayfa satın alıp sözde basın danışmanlığı adı altında sadece organizasyona dahil olan sigorta şirketlerinin onaylı yazılarını gazete sayfalarına konulmasını zaten bir iletişim faaliyeti olarak bile görmediğimi defalarca belirtmiştim.
Günlük gazeteler artık bu organizasyonlara pek sıcak bakmamaya başladı. Son olarak da Türkiye’nin en çok okunan gazetesi olan POSTA Gazetesi bu sistemden kendini ayırdı. Kendi sayfalarını kendileri hazırlamaya başlama kararı aldılar. Sigorta tüketicisini en iyi tanıyan yayın grubu olarak SigortaMedya‘yı görmüşler ve sayfanın içeriklerini hazırlamamızı teklif ettiler. Biz hemen kabul ettik. Çünkü POSTA Gazetesi‘nin şöyle bir özelliği var. Sigorta sektörünün bilgilendirmek istediği okur kitlesine ulaşıyor. Orta kesim daimi okuruyken aynı zamanda magazini nedeniyle üst klasman okuru da bulunuyor.
Bu nedenle hazırladığımız sayfaların öncelikle tüm sigorta şirketlerine açık olduğunu belirtmek isterim. Yeter ki içeriklerin haber değeri olsun… Buradaki yayın stratejimiz, sadece bilgilendirmeye yönelik olacak. Çünkü sektörün ihtiyacı olan sigorta pastasının büyümesi. Biz Şemsiye ve Hayatımız Sigortalı dergilerimizle tüketicinin nabzını tutuyoruz, buna POSTA Gazetesi’ni ekleyince hedef kat be kat arttı. Burada şunu da belirtmeliyim ki bu sayfalar ancak sigorta şirketlerinin de destekleriyle süreli olabilecek. Sigorta sektörü pek reklamı sevmez ama bu sayfalara destek verilmeli. Sektörün son günlerde yaşadığı itibar kaybı ancak bu tip sayfalarla telafi edilebilir.