POSTA GAZETESİ | HAYATIMIZ SİGORTALI
Trafik sigortalarına getirilen tavan fiyat uygulaması ile Hazine ve sigorta şirketleri arasında sıkıntılar sürüyor. Devletimiz sigortacılara “Bu fiyatlarla trafik sigortası satacaksınız” dedi. Sigortacılar da “Bu fiyatlarla satarsak hepimiz batarız” diyerek, poliçe kesmemek için bin dereden su getirmeye başladı. Bu durum, devletimizin otobüsçülere “İstanbul-Ankara arasında 10 TL’ye yolcu taşıyacaksın” demesiyle aynı şey. Otobüsçü ne yapar, “Bu benim mazot paramı karşılamaz” deyip yola çıkmaz. Sigortacılar da bunu yapıyor. Daha net söyleyeyim, devletimizin bu fiyattan satacaksın dediği trafik sigortasını devletin sigorta şirketi bile satmıyor.
Trafik sigortası pahalı mı?
Otobüs kısmı, kazalar ve ödenen tazminatlar nedeniyle trafik sigortalarının yumuşak karnı denilebilir. Otobüslerde kasko, trafik, ferdi kaza sigortası yapılabiliyor. Zorunlu taşımacılık sorumluluk sigortası geçtiğimiz yıl otobüsçülere ağır geliyor diye iptal edildi ve trafik sigortasına dahil edildi. Daha özet söyleyeyim, geçtiğimiz yıl 12 bin 500 TL trafik sigortası primi ve 5 bin TL zorunlu taşımacılık sorumluluk sigortası primi ile toplam 17 bin 500 TL prim ödeniyordu. Önce 5 bin TL iptal oldu, sonra devlet tavan fiyat getirdi ve primlerde yüzde 60’lara yakın bir indirim daha oldu. Şimdi geçen yıl 17 bin 500 TL prim ödeyen bir otobüs sahibinin 5 bin TL’ye trafik sigortası yaptırıp yola çıkması lazım. Bu sefer de bu poliçeyi kesecek acente, sigorta şirketi bulamıyor. 5 bin TL trafik sigortası primi ödeyen otobüsler için Allah korusun bir kaza yapsa, ölümler ve maddi hasar ile birlikte ödenecek tazminat 12 milyon TL’lere kadar çıkabiliyor. Yani, sigorta şirketinin bu tazminatı ödemek için aynı şartlarda hiç kaza yapmayacak 2 bin 400 otobüsün trafik sigortasını kesmiş olması gerekiyor. O zaman başa baş oluyor.
Önümüz bayram, poliçe yok!
Durum bu… Bu yazımı bir otobüsçü esnafı ve acentelerden yoğun gelen e-postalar nedeniyle yazdığımı da belirtmek isterim. Önümüz bayram, insanlar otobüslerle bir yerden bir yere tatile gidecek. Otobüsçü dostlarım poliçe yaptıramadıkları için otogardan çıkamayacak. Alın size bir başka kaos. Edindiğim bilgilere göre Hazine, sigorta şirketlerine bir dizi öneride bulunup sorunu çözmeyi hedefliyor. Sigorta şirketlerinin de sorunun bir an evvel çözülmesinden yana olduğunu biliyorum. Sonuç alındı alındı, alınamadı şirketlere cezalar kapıda deniliyor. Çünkü trafik sigortası zorunlu poliçe. Trafik sigortası ruhsatı olan sigorta şirketi bu ürünü satmak zorunda ya da satmıyorsa ruhsatını Hazine’ye iade etmek durumunda. Umarım bir orta yol bulunur. Acenteler de arada kaldılar. Bana gelen duyumlara göre otobüs esnafı da ‘eski fiyat olsun yeter ki poliçe yaptırayım’ diyormuş.
Allah aşkına bir yetkili çıkıpta sormuyormu bu duruma bizi sokan bakan a Halk, Güneş ve Ziraat sigorta poliçe kesmiyor sizin belirlediğiniz fiyatlara sizin sigorta şirketleriniz poliçe kesmiyor diye. Acentelerine günlük poliçe limiti verdiğini poliçe kesmediklerini. Gerçi bizim derneklerimiz bakanımıza teşekkür için mektup yazıp 2 tane daha fil istemişler. Bizim kesemediğimiz poliçeleri bankalar sorgusuz sualsiz kesiyor diye soran yokmu acaba? sormak lazım Acentelerle ne sorunu var?