CAN KANTAR / YORUM
Yıllardır Oda’larda meslek komitelerine seçilme savaşı veren acente dostlarımın bu şevkinin arkasında yatan gerçekleri paylaşıyorum. Acente dernek başkanlarının o koltuklara yapışmasının sebebinin kendisine, “Başkan” denilmesinin yanında getirilerine birçok yazımda dikkat çekmiştim. Adam sosyal medyada Dernek başkanı sıfatıyla bilgilendirme yapıyorum diyerek paylaşım yapıyor. O unvanı ile televizyonlara çıkıyor, “Arkadaş bunu o unvanın ile yapma etik değil” dediğimde… “Can üstat ne var bunda oralarda tanıştığımın iki kişinin DASK’ını kesiyorum” diyebiliyor. Yani yaptığı işin etik olup olmadığını bile bilmiyor. Yıllarca ‘Buraları kendi menfaatleriniz için kullanıyorsunuz’ diye eleştirdim.
ODALARDA KOLTUKLARA YAPIŞANLARI İYİ BELLEYİN!
Geçtiğimiz gün bir yazı geldi önüme gözlerime inanamadım. Yıllardır ben bunu eleştiriyorum… işte belgesi dedim. Yıllarca bu odalarda böyle birçok şeyin olduğu iddiaları ayyuka çıkmıştı. Hatta buralarda hasar iş takipçiliği yapan, aldığı tazminattan komisyon alanını bile duydum. Ekmek yediği sigorta şirketini zarara uğratma pahasına. Diğer taraftan buralarda iş takipçiliği yapan, oda meclis üyeleri ile sırf kendi işlerini geliştirmek için çalışan birçok kişi var. Bu acente dostlarımın acentelerin menfaatini koruyacağı iddia edilen en üst makamlarda görev aldıkları iddiaları da var. Bu arkadaşlar işlerini yürütürken büyüdükçe büyürken, derneklerde yapılan seçimlerde birbirine giren acente kardeşlerime üzülüyorum. Onlar bana yazıyorlar; “Can bey lise mezunlarının önü açılacak mı? Komisyonlar 10 puan olur mu? Sevgili ekmeğinin peşinde koşan acente arkadaşlarım siz komisyonda iki puan peşinde koşarken bazı (sayılarının az olduğunu tahmin ediyorum. Kim derseniz o koltukları bırakmak istemeyen kim varsa onlar diyeyim size) acente dostlarım diğer taraftan malı götürüyor ne yazık ki!
KABAK DOĞAN ŞEN’E PATLADI
Şimdi ise İTO Meslek Komitesi‘ne seçilen Doğan Şen‘in İTO Meclis üyelerine yazılmış bir yazısı ortalığa düşünce görevinden istifa etmek zorunda kaldığı ortaya çıktı. İTO üyelerine İTO logosu olan bir kartvizit ile yazı yazıyor.
Yazıda, “Sigorta acenteliği işini şu kadar yıldır yapıyorum. En iyi bu işi ben yaparım. Gelin sigortalarınızı ben yapayım” yazıyor. Altında imzası ve üstünde kartviziti. Yazının özeti bu. Geniş okumak isteyen resme baksın. Pes doğrusu… Ne diyeyim. Çoğu böyle yapıyor, fakat bu kadar aleni yapanı yok tabi. Farklı yöntemler uygulayanlar çok. Doğan Şen dostumu geçtiğimiz yıl SAB Başkanı iken değer kaybı takibi için bir avukat ile anlaştığında uyarmıştım ve şunları söylemiştim: “Avukatlar sigorta şirketlerini Değer Kaybı konusunda soyuyorlar. Tazminat 2 ise iş avukata gidince 5 oluyor. Siz acenteler avukatlarla anlaşacağınıza şirketlere aracı olun, ne sigortalınız, ne ekmek yediğiniz şirketiniz zarar görmesin. Siz arabulucu olun” demiştim. Bana sosyal medyadan laf yetiştirip yaptığı şeyin etik olmadığının bile farkında olmadığını ne yazık ki o zamanda görmüştüm.
BENİM HABERİM YOK, ÇALIŞANLARIM YAPMIŞ!
Şimdi de böyle bir durum. İstanbullu acenteler bu yazı ellerine gelince hop oturmuş hop kalkmışlar tabi. İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanına ve Komite üyelerine gitmişler. Sayın Şen’e ulaşılmış. Doğan Şen ise, “Benim haberim yok, şirketim kurumsal bir şirket. Pazarlama servisimde arkadaşlarım yazmış. Bence de etik değil, istifamı şimdilik sözlü, ülkeme döndüğümde de yazılı da vereceğim” demiş. Bu ele geçen bir örnek oldu. Hani eskiden “Rüşvetin belgesi olur mu ” deniliyordu… İşte belgeli olanını gördük. O koltuklara yapışıp yıllardır bırakmayan, işlerini saman altından yürüten diğer acente dostlarımın “darısı başına” diyeyim. Bizim acente dostlarımız ise hala iki puan komisyon artsa da evimize ekmek götüreyim derdindeyken…
iMZA KONTROLÜ YAPILIR GERÇEK ORTAYA ÇIKAR