Riskli sektör işletmelerinin sigorta yaptıramaması ile ilgili sorunlar tekrar gündeme gelmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili bir haber basına yansıdı. Haberi okuyunca zannedersiniz ki Türkiye’nin ihracatında ve gelişmesindeki en büyük engel sigorta şirketleri. Sigorta şirketleri riskli sektörlerdeki işletmeleri sigorta yapmıyorlar, yapsalar bile hasar sonrası tazminat ödememek için bin dereden su getiriyorlar. Ben burada sigorta şirketlerini değil ama sistemi savunmak durumdayım. Sigorta olgusu beklenmedik olaylara karşı alınan bir güvence. Ama işletmeye baktığınızda yangın veya diğer hiçbir risk konusunda önlem almadığı görülebiliyor. Hatta yangın söndürme hortumu diye bahçe sulama hortumları ile önlem almaya çalışan işletmeler olduğunu duydum.
Öncelikle sigorta şirketlerine fazla yüklenilmesini doğru bulmuyorum. Türkiye ekonomisinin 2023 hedeflerine ulaşamama riskini sigorta sektörünün üzerine yüklemek insafsızlık. 2023 hedeflerine bahçe hortumu ile yangın söndürme önlemi alan işletmelerimizle ulaşmayı bekliyorsak daha çok düşünmemiz gerekir. Sigorta sektörüne haksızlık yapılırken, sigorta şirketlerinin Türkiye ekonomisinin can damarı işletmelere verdiği teminatların trilyon dolarlarla ifade edildiğini belirtmem gerekir.
Bu madalyonun bir yüzü. Bir diğer yüzü ise KOBİ’ler. Yaptığı üretime saygı duyan tüm önlemlerini sırasıyla almış sonra da gidip sigortasını yaptırmış binlerce KOBİ olduğunu biliyorum. Burada riskli sektör işletmelerinin “Bugüne kadar yapılıyordu da, şimdi neden yapılmıyor?” şikayetlerini haklı bulmaya çalışıyorum. Ama sigorta yapan şirketlerin de özel ve kar amaçlı birer şirket olduğu göz ardı edilmemeli. Şirket yöneticileri de “Yıllarca bu riski üzerimizde bulundurduk ve bu tip hasarları ödedik ama artık dayanacak gücümüz kalmadı” diyorlar.
Sigorta şirketlerinin sigorta yapmaktan kaçındığı işletmeler için Hazine’nin de katkılarıyla bir sistem hayata geçti. Artık bu riskleri sigortalayan bir sigorta brokeri var. Bu tip şikayetleri yapanlar bu şirketi bulup sigorta yaptırabilirler. Ama zannedilmesin ki bahçe hortumlu önlem alan işletme o hali ile sigorta yaptırabilecek. Yok öyle bir şey.
Önce önlem, sonra sigorta
Bu tip işletme sahiplerine önerim şudur: Sigorta şirketlerinin risk analizi uzmanlarına güvensinler. Belirtilen önlemleri almaya çalışsınlar. İlk etapta belki biraz sıkıntı yaşayabilirler ama sonrasında rahat ederler. Her yatırım sonrası bu önlemleri artırarak alsınlar. İşletmelerin böylece çok daha ucuza sigorta yaptırabileceklerini bilmeleri gerekiyor. Soma felaketinde de bu acı tecrübeyi yaşadık. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki madenlerde neden böyle kazalar olmadığını gördük hep beraber. Plastik üreticileri ve kimya olmak üzere pamuk, çırçır, ahşap, kereste sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların yurtdışındaki benzer rakip firmalarının ne tür önlemler aldıkları bu sektör temsilcileri tarafından hiç incelendi mi?
Gelişen Türkiye’de şayet 2023 hedeflerimiz varsa bunu sadece bir ihracat ve üretim hedefi olarak görmemek lazım. Bunun yanında gelişimin tüm alanlara yayılması gerekiyor. İşletmelerdeki can ve mal kayıplarına karşı da tüm önlemlerin çağdaş ülkelerdeki rakip şirketler kadar olması gerekmez mi? Sigorta sonra geliyor zaten.