Karayolu Trafik Kaza istatistiklerine 2021 yılında Türkiye’de 187 bin 963 adet ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldi. Kazalar sonucunda 5 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Öte yandan kazalarda sakatlananların sayısı da bir hayli yüksek. İhmaller, tedbirsizlik, kurallara uymama ve dikkatsizliğin neden olduğu kazalar ne yazık ki geliyorum demiyor. Ne var ki trafik sigortası ya da kasko poliçelerinde yer alan bedeni hasarlara ilişkin teminatlar kapsamında ödenecek tazminatla mağduriyetlerin giderilmesi mümkün. Söz konusu tazminattan yararlanabilmek için doğru bir şekilde hazırlanmış bir dosya ile başvuru yapmak yeterli oluyor.
Bedeni Hasar Tazminatı nedir?
Bedeni hasar tazminatı kaza sonucu kişinin bedeninin hasar görmesinden dolayı alınan tazminat türüdür. Trafik sigortası ya da kasko poliçelerinde yer alan bedeni hasarlara ilişkin teminatlar kapsamında mağdurlara ödenir.
Poliçe üzerinde yazan bedeni hasar teminat rakamı ödenecek üst limittir. Kazada yaralanan, sakat kalan ya da vefat eden kişinin tedavi masrafları bu limit içerisinde karşılanır.
Sakat kalan ya da vefat eden kişinin sakatlığından ya da vefatından kaynaklanan kayıplar söz konusu kişinin durumuna göre hesaplanır.
Yeni düzenleme ile tazminat hesaplamaları netleşti
Trafik kazalarında yaralanma, sakatlanma ya da vefat halinde ödenecek tazminatın hesaplanması hakkında bilgiler veren Hacettepe Üniversitesi Aktüerya Bilimleri Öğretim Üyesi Uğur Karabey, güncel düzenleme ile artık hesaplama yönteminin netleştiğini belirterek bunun sonucunda yapılacak hesaplamalarda aktüeryal yöntemlerin kullanıldığını söyledi. Karabey, bunun dışındaki tespitlerde de Yargıtay’ın içtihatları kapsamında dosyaya ilişkin tespitler yapıldığını ifade ederek “Örneklendirmek gerekirse maluliyet dosyalarında kişinin mağduriyetle ilgili maluliyet raporu en gerekli olan rapordur. Bunların dışında bordro, SGK hizmet dökümü gibi gelir tespiti için gerekli belgeler ile varsa kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu gerekebilir.” diyor.
Karabey, hesaplamaların temelinde de yine Yargıtay’ın içtihatlarında yer almış işlemiş dönem, işleyecek dönem, aktif ve pasif dönem yani çalışma hayatı ve emeklilik yapılar olduğunu aktarıyor.
Ölüm halinde hesaplamalar değişiyor
Ölüm gerçekleştiğinde hesaplamaların farklılaştığını söyleyen Karabey, “Bu durumda öncelikle ölenin, daha sonra da destekten yoksun olanların gelirinin belirlenmesi gerekiyor. Bunun için de özellikle detaylı nüfus kayıt örneği gibi belgelere ihtiyaç duyuluyor. Geride kalanların da ekonomik ve sosyal durumlarının dosyaya kazandırılması gerekiyor. Yine Yargıtay’ın gelir paylaştırma usulleri, aktif-pasif ayrımları şeklinde hesaplamaları yapıyoruz.” ifadelerini kullanıyor.
Karabey, son dönemde 2918 sayılı kanunda güncel bir düzenleme yapıldığını söyleyerek “Hesaplamaların kanunda belirtildiği şekilde aktüeryal yöntemle ve bir ıskonto oranıyla yapılmasına dair madde var. Aktüeryal hesaplamalarda bizim kullandığımız yöntemler anüitedir. Bu noktada sıkıntımız yok. Ancak daha önce yargıda oluşmuş ve içtihatlar şeklinde edinilmiş belli hesaplama yapıları vardı. Bu da basit bir hesaplama yöntemi olduğu için anüite ile farklılıklar gösteriyordu. Çoğu zaman daha aşağıda oluyordu hesaplamalar.“ açıklamalarında bulundu.
Tazminat başvurusu nasıl yapılır?
Tazminat başvuru yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili konuşan Karabey, başvuruların sigorta şirketlerinin ana merkezlerine noter aracılığı ya da iadeli taahhütlü şekilde yapılması gerektiğini söylüyor. Karabey, başvuru içeriğinde ortak olan belgelerin kaza tespit tutanağı ve kamera kayıtları, görgü tanıkları gibi kazanın oluşumuna ilişkin her türlü delil olduğunu aktarıyor ve ekliyor: “Standart belgelerin dışında taleplerin ne olduğu ile ilgili detaylı bir dilekçe yazılmalı. Epikriz raporları, hastane tedavi bilgileri, faturalandırılan masraflar gibi talebe yönelik tüm belgelerin sunulması dosyanın daha hızlı sonuçlandırılması için önemli.” diyor.
Karabey, ölüm halinde ise mirasçılık belgeleri ve destekten yoksun kişilerin net bir şekilde belirlenebilmesi açısından detaylı nüfus kayıt örneklerinin de olması gerektiğini belirterek “Bunların hepsini toparlanıp IBAN, nüfus belgeleri gibi kişisel bilgi belgelerinin ana merkezlere gönderilmesi başvuru için yeterli olacaktır.” diye konuşuyor.
Tazminat rakamı yeterli değilse tahkime gidilebilir
Kişilerin başvuru sonrası aldığı rakamı tatmin edici bulmamaları halinde bakiye tutar için tekrar başvurabileceklerini ifade eden Karabey, “Tekrar başvurduğunda da istediği sonucu alamazsa tahkime ya da dava açma yoluna gidebilir. Ancak ülkemizde davalar uzun sürüyor. Diğer taraftan tahkimde 4 aylık bir süre var. Bu açıdan tahkim daha hızlı bir çözüm. Tahkime bireysel başvuru da yapılabiliyor.” açıklamalarında bulunuyor.
Sigorta şirketlerine başvuru zorunlu
Karabey, 2918 sayılı kanun ile sigorta şirketlerine başvurunun zorunlu hale getirildiğine dikkat çekerek “Başvurunun dava ve tahkim öncesinde yapılması ve başvurudan sonraki 15 gün içinde şirketin ödeme yapması ya da cevap vermesi gerekiyor. Eğer cevap gelmez ya da ödeme yapılmazsa dava açabilme ve tahkime gidebilme hakkı doğuyor.” diyor.
Maluliyet durumunda süreç farklı
Yargıtay’ın uygulamalarına bakıldığında kaza tarihinde geçerli yönetmeliklere göre bir maluliyet raporu alınması gerektiğini söyleyen Karabey, “Bu temin edilen raporla kaza tarihinde geçerli olan rapor uyuşmayabiliyor. Bu bile süreyi uzatabilir ve bu durumda başvuru 15 günde sonuçlanamaz. Adli tıp tarafından bakıldığında olay sonrası minimum 6-9 ay bekleme süresi var. Bu raporların en yakın eğitim araştırma hastanesinin adli tıp ana bilim dalı aracılığıyla temin edilmesi gerekiyor. Bunun dışında hastaneler de standart rapor verilebiliyor. Burada kurgulanması biraz daha zor olabiliyor. Bunlar da maluliyet dosyalarının çözümlenmesinde süreçleri uzatabilecek etkenler.” şeklinde konuşuyor.
Bireysel başvurular mağdur ve şirketler için olumlu
Karabey, bireysel başvuruların, hem mağdur hem de şirketler ve kamu yararı açısından birçok olumlu etkisi olacağını dile getiriyor ve ekliyor: “Mağdur açısından doğru bir dosya ile başvurduğunda işlemlerin çok hızlı olduğunu görebiliyoruz. Bu noktada tazminata hızlı ulaşması, sonrasında vekalet ücreti ve diğer masrafların da ortadan kalkması mağdur açısından en etkilisi.”
Sigorta şirketlerinde muallâk hasar karşılıkları denilen bir durum olduğundan bahseden Karabey, “Bu, rezerv hesaplamalarında maliyet olarak büyük bir kısmı kaplıyor. Bu durum genellikle zorunlu trafik kapsamındaki dosyalarda yaşanıyor. Çünkü dosya hemen kapanamayabiliyor, farklı sebeplerle tekrar tekrar açılıp, tekrar tekrar ödemeler yapılabiliyor. Bu tekdüze hesap sistemi ile yapılacak doğru bir dosya yapısındaki başvuruda ilk noktada tazminat doğru bir şekilde ödenirse ve dosya kapanırsa bu senaryoda muallâk hasarların da çok düşeceğini göreceğiz. Bunun düşmesi de maliyetlerin ve ürün fiyatlarının düşmesini sağlar. Ürünün fiyatı düşünce bu yine kullanıcıya bir artı olarak dönecek. Kamu açısından da davalaşma sayısının azalması, dava süreçlerinin kısalması ve arabuluculuk hizmetlerinin artması olumlu gelişmeler.” açıklamalarında bulunuyor.
Kaza sonrası bedeni hasar tazminatı nasıl alınır?
Bedeni hasar tazminatı alabilmek için yapılması gerekenler hakkında bilgi veren ALM Danışmanlık Genel Müdürü Avukat Özlem Hökenek, öncelikle sigorta türüne göre hangi evrakın gerekli olduğunu belirlemek gerektiğini söylüyor ve bunun için sigorta şirketlerinin web sayfalarında evrakın tam ve eksiksiz olması gerektiğine dikkat çekiyor. Hökenek, iletişim bilgilerin eksiksiz verilmesi gerektiğinin altını çizerek “İletişim bilgileri önemli. Zira bir evrak eksik olduğunda sigorta şirketinin sizinle iletişim kurabilmesi gerekir.” açıklamasında bulunuyor. Başvuru dilekçesinde IBAN olması gerektiğini de aktaran Hökenek, IBAN olmazsa bir hak ediş olsa bile dosyanın açıkta kalacağını belirtiyor ve tüm bu aşamalardan sonra ilgili sigorta şirketine evrak ve başvuru dilekçesinin iadeli taahhütlü şekilde gönderilerek ödeme alınabileceğini söylüyor.
Aynı kazadaki tazminatlar farklı olabilir
Poliçelere bazında 2021 yılında için kişi başı 430 bin bedensel hasar tazminatı ödemesi yapıldığını dile getiren Hökenek, “Bu maksimum rakamdır. Örneğin aynı kazada bir doktor ve bir işçi arasında maaş farklı olacağı için geride kalan çocukların yaşları aynı olsa dahi çıkacak tazminat birbirinden farklı olacaktır.” açıklamalarında bulunuyor.
Merhabalar 16 yasindayim.trafik kazasinda %20 maluliyey raporum.var kasa kusur oranım %25 ne kadar tahmini tazminay alirim.sigortadan
Cevabını buldunuz mu ?