2 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

Atilla Benli: Ödevimiz deprem güvenceli bir Türkiye

Türk Sigorta Birliği Başkanı (TSB) ve Güneş Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, depremle birlikte artan poliçelerin 1 sene sonra aynı oranda yenilenmediğine dikkat çekti.

Haber Türk’te Noyan Doğan’ın sunduğu Bakış programının konuğu olan Benli, depremler sonrası sektörün durumunu anlattı. Elazığ ve Malatya ziyaretlerinde bulunduklarını hatırlatan Benli, “Orada acentelerimizle birlikte, eksper ve ticaret odalarıyla toplantılar yaptık. Desteğimizi nasıl artırabiliriz, süreçleri nasıl hızlandırabiliriz konularında istişarelerde bulunduk. Hangi önlemleri alabileceğimizi konuştuk. Ortalama sigortalılık oranları düşük. Özellikle o bölgemizde sigortalılık oranını Türkiye ortalamasına kısa vadede nasıl çıkarabiliriz konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda tekrar bölgeye gidip önlemlerle ilgili yetkililerle tekrar görüşeceğiz” dedi.

Bölgede ekspertiz süreçlerinin bittiğini belirten Benli, şunları söyledi:

“Ödemelerin yarısından çoğu yapıldı. DASK’ta da ödemelerin yüzde 80’ini bitti. Ancak devam edenler de var. Deprem olduktan sonra bölgede ilk günden itibaren sigortaya ilgi artıyor. Malatya’da sigortalılık oranı depremden önce yüzde 36 idi şimdi yüzde 41’e geldi ve giderek artıyor. Elazığ’da yüzde 37-38’lerden yüzde 43’e geldi. Maalesef deprem bizim farkındalığımızı artırıyor. Aslında doğru olan bu değil. Bizim deprem kuşağında olduğumuzu kabul etmemiz ve deprem olmadan önce önlemlerimizi almamız gerekiyor. DASK’ın yüzde 100 poliçeleşme oranının dışında hiçbir oranı başarı olarak kabul etmememiz gerekiyor. Bu çerçevede DASK kurumumuz da çok yoğun bir çalışma içerisinde. Sektörümüzün de önerileriyle DASK’ın kapsamını genişleterek, yeni çalışmalarla gelecekteki depremlere daha hazır bir durumda olamaya çalışacağız.”

Benli, depremin sigortalanma oranını artırdığını ancak süreklilik sağlamadığı vurgusu yaparak, “Geçmiş dönemlere baktığımızda depremden sonra yapılan poliçelerin 1 yıl sonraki yenilemeleri yüzde 100 olmuyor. Bizim odaklanacağımız nokta burası. Deprem poliçesi almış vatandaşlarımızın bu güvenceye devam etmelerini sağlamak, olmayanları da farkındalık yaratıp bu poliçeyi almalarını sağlamak. Bizim, sektör paydaşlarımız ve vatandaşlarımızla birlikte deprem güvenceli bir Türkiye için ödevlerimiziz önümüze koymamız gerekiyor. Deprem güvenceli bir Türkiye hepimiz için hayatımıza kaldığımız yerden devam etme açısından güvenli bir durum olacaktır” diye konuştu.

Merkezi İran olan fakat Van’da can kaybına ve ağır hasara neden olan depreme de değinen Benli, “Van, önceki depremler doğrultusunda poliçeleşme oranı yüksek illerimizden. DASK oranı yüzde 48. Genel poliçeleşme oranı da ortalamanın üstünde. Burada sektörümüze gelmiş herhangi bir ihbar yok. DASK’tan da öğrendiğim kadarıyla henüz bildirim yapılmamış.  İnsanlarımız şu an can ve mallarıyla uğraşıyor. Sürecin sonunda ihbarlarımız gelecektir. Kamu kuruluşlarımızla birlikte aynı Elazığ ve Malatya’da olduğu gibi, yaraları bir an önce saracağız” açıklamasını yaptı.

Bugüne kadarki en büyük destek

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 6 Şubat’ta gerçekleştirdiği toplantı hakkında da bilgi paylaşan Benli, “Hazine ve Maliye Bakanımız  Sayın Berat Albayrak, Türkiye Sigorta Birliği üyesi elementer, hayat, hayat dışı emeklilik şirketlerinin yöneticilerini kabul etti. Bu çerçevede biz de sektör olarak beklentilerimizi anlattık. Sektör olarak bugüne kadarki en büyük desteği aldık. Sigorta sektörünün finansal sektörde stratejik bir konumlandırması planlanıyor. Bunu daha önceki açılmalarda da görmüştük. Yapısal bir dönüşümden geçiyoruz. Bu yapısal dönüşümün planlarını da Yeni Ekonomik Plan ve Cumhurbaşkanlığı Yıllık Kalkınma planlarında görüyoruz. SEDDK kuruldu ve Türk RE kuruldu. Bakanımız, sigortacılığın stratejik sektör olarak finansal derinliği artırmak, bankacılık sektörünün yanında ağırlığı olan; Türkiye ekonomisinin büyüklüğünü yansıtacak sektör olması için her türlü desteği vereceklerini belirtti. Biz de bu çerçevede ödevlerimiziz yapıyoruz” dedi.

Riski dağıtmak ve güvence vermek

Sigorta sektörünün aslında karmaşık bir yapısının olmadığını söyleyen Benli, “Riski dağıtmak ve güvence vermek. Bunu sağlarken de kamu-özel sektör iş birliğini en üst düzeyde uygulamak vatandaş açısından en optimum durumdur. Biz bu çerçevede kamunun desteğini çok güçlü bir şekilde şu an arkamıza aldık. Sektör profesyonelleri olarak kendi ödevimizi yapıp bunun yıllardır geçilemeyen eşikleri, rakamları geçmek için kullanacağız. 2018 yılında 55 milyar lira olan prim 2019 sonunda 70 milyar liraya çıktı. Yüzde 27’lik artış var. Aynı şekilde elementer tarafa baktığımızda 48 milyar lira olan üretim 58 milyar liraya çıktı. Burada da yüzde 21’lik artış söz konusu. Heryerde teknik kâr dahil reel bir büyüme var. Bu büyümelere baktığımız zaman aslında her şey yolunda. Ama genel sigortalılık oranı konusunda biz kendimizi eleştiriyoruz çünkü hedeflerimiz yüksek” dedi.

127 trilyon liralık teminat

“Ulaşmamız gereken yer biraz daha uzakta” diyen Benli konuşmasını şöyle tamamladı: ”Bu çerçevede bizim çok daha hızlı ve daha önceden kaybedilen zamanı bu dönemde kazanmak için sektör olarak, kamuyla da iş birliğini geliştirmeliyiz. Hedefimize bir an önce ulaşmamız gerekiyor. Burada hedef dediğimiz yer BES’e bakarsak OICD’de yüzde 127 olan Gayri Safi Yıllık Hasılaya (GSYH) oranı bizde yüzde 2.5 seviyelerinde. Tasarruf diyoruz… Tasarrufla, finansal derinlik aratacak. Buara da en büyük görev sigorta sektörüne düşüyor. Tasarruf bilincini artırmak, tasarrufu doğru şekilde yapmak ve uzun vadede sürdürülebilir şekilde yapmak için sigorta sektörünün metotları olmazsa olmaz.  Sigorta GSYH’nın 34 katına ulaştı. Sektör 127 trilyon liralık teminat sağlıyor.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER