“Artan risk ortamında sigortanın kritik rolü ön plana çıkıyor”

TSB Genel Sekreter Yardımcısı Aysun Yıldız Özer, Brüksel’de TSB adına katıldığı GFIA (Sigorta Birlikleri Küresel Federasyonu) ve Insurance Europe (Avrupa Sigorta ve Reasürans Birlikleri Birliği) Genel Kurul Toplantıları ile Uluslararası Sigorta Konferansı’nda öne çıkan küresel riskler, ekonomik belirsizlikler ve sigorta sektörünün bu zorluklar karşısındaki hayati rolünü kaleme aldı.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Aysun Yıldız Özer, geçtiğimiz hafta Brüksel’de düzenlenen GFIA (Sigorta Birlikleri Küresel Federasyonu) ve Insurance Europe (Avrupa Sigorta ve Reasürans Birlikleri Birliği) Genel Kurul Toplantıları ile Uluslararası Sigorta Konferansı’nda ele alınan başlıca konuları değerlendirdi. Özer, toplantı izlenimlerini “Brüksel’den Notlar: Yeni Küresel Dinamikler, Artan Riskler ve Sigortanın Kritik Rolü” başlıklı makalesinde kamuoyuyla paylaştı.

Makalesinde, küresel ölçekte artan belirsizlikler karşısında sigorta sektörünün önemi ve sorumluluğunun daha da arttığına dikkat çeken Özer, özellikle ticaret politikalarındaki değişimlerin küresel büyümeyi yavaşlattığını, bu ortamda sigortanın kritik bir rol üstlendiğini vurguladı.

Toplantılarda Geneva Association temsilcisi Kai-Uwe Schanz’ın “Parçalanmış Bir Dünya Ekonomisinde Sigortacılık” başlıklı raporunu sunduğunu aktaran Özer, küresel parçalanmanın sigorta şirketlerinin dirençliliği ve sigortalanabilirlik kapasiteleri üzerindeki etkilerine dikkat çekildiğini belirtti. OECD’den Tomasz Koźluk’ın ise güncel ekonomik görünüm ve 2024–2025 dönemine dair beklentileri paylaştığını söyleyen Özer, OECD analizlerine göre, küresel düzeyde süregelen belirsizliklerin tüketici güvenini zayıflatırken yatırımların baskı altında kaldığını; bu durumun ise sigortaya olan talebi olumsuz etkileyebileceğini paylaştı.

Özer, belirsizlik dönemlerinde sigortalanabilirliğin öneminin daha da arttığına dikkat çekilen toplantılarda, sigortaya erişimin ürünlerin hem ulaşılabilir hem de satın alınabilir olmasına bağlı olduğunun vurgulandığını belirtti. Ayrıca, sigortanın toplumların dayanıklılığını artıran stratejik bir araç olduğu ve sigortalanabilirliğin yalnızca sigorta sektörünün değil, aynı zamanda düzenleyici kurumlar ve kamu otoritelerinin de ortak sorumluluğu olduğunun altının çizildiğini ifade etti.

Özer, yazısında yapay zekâ ve yeni ticaret düzenlemeleriyle şekillenen küresel “slowbalisation” sürecinde, sigorta sektörünün küresel ekonomiye katkı sağlayan temel sektörlerden biri olmaya devam ettiğine dikkat çekti.

Önümüzdeki dönemde GFIA ve Insurance Europe’un gündeminde ise sigortalanabilirliğin sürdürülebilirliği, akıllı regülasyon yaklaşımları, iklim değişikliğiyle mücadele, yapay zeka ve veri yönetimi gibi başlıklar öne çıkıyor.