‘Hayata Devam Türkiye’ isimli sosyal sorumluluk projesini hayata geçiren Aksigorta’nın, Genel Müdürü Uğur Gülen, “Deprem sonrasında 100 milyar dolarlık ekonomik kaybın yüzde 5’ini sigorta sektörü ödedi. Bunun tamamı sigortalı olsa; sektör tamamını da ödeyebilirdi” dedi.
ALP SÜER / SİGORTAMEDYA
Aksigorta, ‘Hayata Devam Türkiye’ adını taşıyan sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nin yıkıcı etkilerini bir daha yaşamamak adına hayata geçirilen proje ile sigorta bilincini geliştirme, konut ve DASK’ta sigorta penetrasyon oranını artırma ve toplum olarak karşı karşıya olduğumuz riskleri nasıl devredebileceğimizi işin uzmanlarından öğrenme, risk transferine yönelik toplumda farkındalık yaratılması vb. hedefleniyor. İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetimi ProfesörüMikdat Kadıoğlu ile iş birliği ile gerçekleştirilen proje ile aynı zamanda 6 Şubat depremzedeleri için de bir bağış kampanyası başlatılıyor. Aksigorta, bireylerin proje hakkında bilgi sahibi olabilmeleri ve söz konusu projeden yararlanabilmeleri için hayatadevamturkiye.aksigorta.com.tr sitesini de hizmete sundu. ‘Hayata Devam Türkiye’ sosyal sorumluluk projesinin tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısı dün Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ve İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu’nun katılımıyla Feriye’de gerçekleşti. Toplantının açılışında konuşan Aksigorta’nın Genel Müdürü Uğur Gülen, “Deprem sonrasında 100 milyar dolar’lIk (2 Trilyon TL) ekonomik kaybın yüzde 5’i sigorta sektörü ödedi. Bunun tamamı sigortalı olsa sektör tamamını da ödeyebilirdi” dedi.
8,7 milyar TL hasar ödendi
Sunumunda, deprem bölgesinde sigorta penetrasyon oranının düşüklüğüne dikkat çeken Gülen, şunları söyledi: “Kahramanmaraş merkezli depremlerimizin etkilediği 11 ilimizin sigorta durum raporuna göre, bölgede kasko, yangın, DASK ve hayat-ferdi kaza sigortası toplam poliçe sayısı yaklaşık 5,8 milyon adettir. Bu poliçelerle sektörümüzün 11 ilimize verdiği teminat tutarı ise (DASK hariç) 1,8 trilyon TL’nin üstündedir. Toplam teminatın içinde en yüksek tutar 1,2 trilyon TL ile yangın poliçeleri içinde yer almaktadır. 11 ilimizdeki muallak hasar tutarı yaklaşık 46 milyar TL (DASK hariç) seviyesindedir. Ödenen hasar tutarı ise yaklaşık 8,7 milyar TL (DASK hariç) civarındadır. DASK tarafından da yaklaşık 21 milyar TL hasar ödemesi yapılmıştır. Toplam kayıp neredeyse 2 trilyon TL, sigortadan geri aldığımız kısım ise yalnızca 97.3 milyar TL. Oysa bunun tamamı sigortalı olabilirdi.”
Sektör bundan sonraki afetleri de karşılayacak güçte
Toplum olarak İyi zamanda para tasarrufu yapmak ve zor zamanlar için kaynak ayırmayı bilmenin önemine işaret eden Gülen, “Sigorta bunun için en doğru ve en düşük bütçeli araç. Sigorta sektörü olarak bizler kara gün dostuyuz, bugünler için varız. Sigorta sektörümüz yapısı gereği bugünlere çok önceden hazır. Sektörümüz bu depremi de bundan sonra yaşanabilecek afetleri de karşılayacak güç ve teminat yapısına sahip. Yeter ki toplumsal risk bilincine kavuşalım’’ açıklamalarında bulundu.
Mali gelirler artmalı; faiz, enflasyon seviyesinde olmalı
Aksigorta’nın, ‘Hayata Devam Türkiye’ adını taşıyan sosyal sorumluluk projesinin tanıtıldığı toplantının ardından, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’le Türkiye sigorta sektörü üzerine sohbet etme imkânım oldu. Seçim sonrasında sigorta sektörü ile ilgili beklentiniz nedir?” soruma Gülen, şu yanıtı verdi: “Sektör hızlı büyüyor. Seçim sonrasında da sektörde büyüme sürecek. Sektörün 2023 yılının sonunda 350 milyar TL prim üretimine ulaşacağını tahmin ediyorum. Buna karşılık sektörde yeterli mali gelir olmadığı için poliçe fiyatları artıyor. Mali gelir olduğu sürece poliçe fiyatlarındaki artış durur. Mali gelirlerin artması için de faiz oranlarının artması gerekli. Faiz oranları enflasyon seviyesine çıkmalı ki tasarruflar da artsın.”
Afetlere hazırlıklı olalım, acil durum planı yapalım
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise ‘Hayata Devam Türkiye’ sosyal sorumluluk projesinin tanıtımı toplantısında şunları söyledi: “Afetlere hazırlık sadece hayatta kalmakla ilgili değil, aynı zamanda maddi ve manevi kayıpların minimize edilmesiyle ilgilidir. Afetlere hazırlıklı olmak için öncelikle bilgi edinmek gerek. Afet türleri ve acil durum planları hakkında araştırmalar yapın, buna göre kişisel planlamanızı hazırlayın ve afet durumunda planınıza uygun olarak hareket edin. Bireysel planlamanızın yanı sıra, evlerinizin ve iş yerlerinizin güvenlik düzeyinin yeterli olduğundan emin olun. Örneğin, evinizi düzenli olarak bakımdan geçirin. Yangın alarmı, karbon monoksit dedektörü ve su sızıntısı dedektörü gibi önemli cihazların çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Evde acil durum malzemeleri bulundurun. Bu malzemeler arasında acil durum çantası, sigorta poliçeleri, battaniye, su, yiyecek ve ilaçlar yer alabilir. İş yerinde acil durum planının hazır olması ve tüm çalışanların plandan haberdar olması da önemli. Bu planla, afet durumunda ne yapılacağını ve kimin sorumlu olduğunu belirlenmeli. Bu örneklerdeki gibi afet hazırlıkları konusunda önem alınırsa bireylerin, evlerin, ailelerin ve iş yerlerinin maddi ve manevi kayıpların önüne geçilmesi mümkün.”
Olası İstanbul depremi milli gelirin yarısını etkiler
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, beklenen İstanbul depremine ilişkin şunları söyledi: “Uzmanlar, İstanbul’da 2030 yılına kadar 7 büyüklüğündeki bir depremin olma olasılığının yüzde 64 olduğunun altını çiziyor. Türkiye’nin sanayi ve finans merkezi olan İstanbul’da yıkıma neden olacak olası bir depremin çevre iller ile birlikte Türkiye’nin milli gelirinin yarısına etki etmesi bekleniyor. Önlem alınmazsa bunun bedelini tüm Türkiye ödeyecek. Yaşanması oldukça muhtemel olan bu büyük depremin, Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olduğu kesin. Hepimizin bugünden önlem alması gerekiyor. İstanbul depremi için kaybedecek zamanımız yok. Türkiye’de 100 m2 bir ev için, 1 milyon TL inşa bedeli teminatlı bir poliçenin ortalama değeri ayda 200 TL. Diğer deprem ülkeleri afetlerle yaşamayı nasıl öğrendiyse biz de doğaya karşı koymadan onunla birlikte afetlere dirençli kentler kurabilme gücüne sahibiz.’’
“Hayata Devam Türkiye” projesinin hedefleri neler?
- Sigorta bilincini geliştirme,
- Konut ve DASK’ta sigorta penetrasyon oranını artırma,
- Toplum olarak karşı karşıya olduğumuz riskleri nasıl devredebileceğimizi işin uzmanlarından öğrenme,
- Risk transferine yönelik toplumda farkındalık yaratılması,
- Evimizi en iyi şekilde nasıl koruma altına alabileceğimiz konusunda bilgilenme.
Mikdat Kadıoğlu’ndan 5 hayati öneri!
- Binanızı sağlam tutun.
- Evdeki eşyaları sabitleyin.
- Acil afet planı yapın.
- DASK ve konut sigortanızı yaptırın.
- Deprem anında çök, kapan, tutun hareketlerini yapın.
