Teminat mektuplarının sigorta şirketleri tarafından verilmesinin yeni yatırım ve istihdam imkânları yaratacağını belirten Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, “Yeni yatırımların her biri sigortacılar için sigortalama potansiyeli demek. Hem ekonomimiz hem sigorta sektörü için ciddi bir kaldıraç etkisi söz konusu.” dedi.
SİGORTAMEDYA
Kefalet senetlerinde elektronik imza kullanımına imkan tanıyan düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından sigorta şirketlerinin kefalet senetlerini elektronik imza ile düzenlemesinin önü açıldı. Söz konusu düzenlemeyle kefalet senetleri her tür ihalede elektronik olarak imzalanabiliyor. Yeni kurulacak işler için finansman yöntemi olan ve bankalarla çalışmayanlar için alternatif teminat yaratan düzenleme ülke ekonomisi açısından da önem taşıyor.
Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’a konuk olan Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, kefalet sigortaları alanında yapılan düzenlemelerle ilgili bilgi vererek Quick Sigorta özelinde konuyla ilgili yapılan çalışmaları aktardı.
Mektup sayımız 30 bini geçti
Banka kredilerinin gayri nakdi ve nakdi olarak ikiye ayrıldığını ifade eden olan Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, “Gayri nakdi kredilerin içerisinde teminat mektupları ve garantiler var. Toplam gayri nakdi krediler ve teminat mektupları 1 trilyon 247 milyar lira. Teminat mektupları da 886 milyar lira olarak görünüyor. Bu hali hazırda bankalar tarafından verilen mektupların toplamı. Bu şu demek, banka şu anda veriyor, sigorta şirketi de verebilir.” dedi.
Yaşar, Türk sigorta sektörünün 2018’den beri bu işin içerisinde olduğunu dile getirerek “Verdiğimiz mektup sayısı 30 bini geçti ama daha 5 milyara gelmedik. Gayri nakdi kredileri yani teminat mektuplarını sigorta şirketlerinin vermesi yeni yatırım ve istihdam imkanları yaratacak. Yeni istihdam imkanları, yeni vergi gelirleri doğuracak. Yeni yatırımların her biri ise sigortacılar için sigortalama potansiyeli demek. Hem ekonomimiz hem sigorta sektörü için ciddi bir kaldıraç etkisi söz konusu.” ifadelerini kullandı.
Stratejimiz banka dışı finansal alanda büyümek
2015 yılında kefalet sigortası genel şartlarının yayınlanmasının ardından ona bağlı türev ürünler genel şartları yayınlandığını hatırlatan Yaşar, “Ekonomi programında hem Hazine ve Maliye Bakanlığı hem cumhurbaşkanlığı planlarında sigortacılık stratejisi sektör olarak ilan edildi. Özellikle finansal sigortalar alanında bir büyüme öngörüldü. 2017 yılında Kamu İhale Kurumu çok önemli bir adım atarak kanunda bir değişiklik yaptı ve kamu ihalelerinde banka teminat mektubu yerine sigorta kefalet senetlerinin kullanımına imkan tanıdı.” şeklinde konuştu.
2017 yılında sigorta şirketi olarak faaliyete başladıklarında banka dışı finansal alanda büyüme stratejisi koyan bir yapı oldukları için konuya ilgi duyduklarını belirten Yaşar, 2018 yılında kamu ihaleleri başta olmak üzere kefalet senetleri düzenlemeye başladıklarını söyledi. Yaşar, düzenleme devam ederken kamu ihale kurumunun da kendi alanında geliştirmelerde bulunduğunu aktararak “Birtakım yönetmelikler yayınlandı ve elektronik ihale süreci başladı. Bununla birlikte işlemlerin elektronik ortamda yapılmasının önü açıldı. Quick Sigorta olarak hazırlıklarımızı yaptık ve Sigorta Bilgi Merkezi ile çalışmalarımızı tamamladık. 1 Ocak 2021 tarihinde elektronik kefalet senedi hazırlamaya hazır hale geldik.” dedi.
Sistem açılışında en az 110 kefalet senedi düzenledik
25 Aralık 2021 tarihinde elektronik imza kanununda yapılan değişiklikle banka teminat mektupları ve/ veya Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetleri geliştirmesi ve genişletilmesi yapıldığını söyleyen Yaşar, “25 Aralık’ta kanunun bize verdiği yetkiyle sonrasında da Sigorta Bilgi Merkezi ve Takas Bank’ın hızlı aksiyonları ve SEDDK’nın da onayıyla sistemin 3 Ocak’ta açılacağını duyuruldu. Altyapımız sayesinde 31 Aralık’ta başvuruları almaya başladık. Sistemin açıldığı 3 Ocak’ta en az 110 gerçek kefalet senedini düzenleyerek ihalelere katılımını sağladık.” açıklamalarında bulundu.
Yaşar, 2021 yılında Avrupa Finansal Yöneticiler Birliğinin (EFMA) dünya gelecek trendler raporuna %100 online kefalet sigortalarıyla girme hakkı kazandıklarını aktararak “Bu kamu iş birliğiyle birlikte dünyanın %100 online teminat mektubu olarak faaliyete başlamış oldu. Şu anda bizim acentelerimiz, sigortalılarımız, iş insanlarımız kefalet senetlerini elektronik ortamda Kamu İhale Kurumu’na Takas Bank üzerinden, Sigorta Bilgi Merkezi üzerinden teslim edebilir. Çok kısa bir süre sonra kefalet senetleri de bu sürece ait olacak.” dedi.
Sorunları genellemek doğru değil
Kefalet sigortalarında kesin ve süresiz kefalet isteyen kurumlarla ilgili konuşan Yaşar, Türkiye’de şu anda iki ihale kanunu olduğunu belirterek, “Bunlardan biri 4734 sayılı kamu ihale kanunu, diğeri 2786 sayılı eski devlet ihale kanunu. Bu kanunlarda düzenleme yapılırken sadece 4734’te kefalet senedi tanımı geçmiş. 2786’da süresiz mektuptan bahsediliyor. Kamu ihale kanunu bu konuyu çözdü. 4734’te süresiz mektup diye bir kavram yok. Sigortacılıkta bu çok önemli. Bankalar kredi veriyorlar onu da üç ayda bir komisyonlandırıyorlar. Bizdeki durum öyle değil. Bir sigorta poliçesi düzenliyoruz, buna bağlı olarak kefalet senedi veriyoruz. Dolayısıyla bir sigorta poliçesinin süresiz olması sigorta tekniği açısından mümkün değil.” şeklinde konuştu.
Yaşar, sorunların genellenmesinin doğru olmadığını söyleyerek “Bu benim sponsoru olduğum, tek tek takip ettiğim bir alan. O yüzden ben bütün konu ve sorunları bilmek, ona göre de yönetmek istiyorum. Dolayısıyla her türlü talebi spesifik olarak başvurun. Kefalet sigortası, bina tamamlama sigortası ne ise her türlü finansal sigorta başvurusunu yapın. Devlet kamu ihale kanununa yavaş yavaş eviriliyor zaten. Bu konu da yakın zamanda çözülecek diye düşünüyorum.” dedi.
Her başvuruyu spesifik değerlendiriyoruz
Her başvuruyu spesifik olarak değerlendirip her müşteriye spesifik fiyatlama yaptıklarını dile getiren Yaşar, “Bazen her müşterinin her iş için fiyatı da aynı olmuyor. Lehtar riski var çünkü. Lehtarın niyeti ve size yaklaşımı çok önemli. Biz burada bir akreditasyon oluşturuyoruz. Mal varlığına, piyasa durumuna, referanslara bakıyoruz. Sigorta tekniği, finansal teknik neyi gerektiriyorsa ona göre davranıyoruz. Bazen teminat, bazen kefalet almamız gerekiyor. Burada bir standardizasyon mümkün değil. Bankalar da her işleme standart bir yaklaşım göstermiyor, gösteremez. Her finansal başvurunun yeniden değerlendirilmesi ve ona uygun koşulların sağlanması gerekir. Bu koşullar içerisinde fiyat, teminat koşulu, alınacak ve verilecek limit var.” açıklamalarında bulundu.
Yaşar, finansal sigortalar alanında bankalarda olmayan büyüklükte bir ekibe sahip olduklarını söyleyerek “Kefalet, bina tamamlama, mali analiz, teknik analiz, inşaat proje değerlendirme gibi ayrı ayrı ekiplerimiz var ve çok ciddi yatırım yapıyoruz. Dakikalar içerisinde üretebildiğimiz sonuçlar var.” dedi.
Finansal market olma yolunda ilerliyoruz
Quick Finans için BDDK’dan kuruluş izni aldıklarını aktaran Yaşar, bunun tüm finans kuruluşları için heyecan verici olduğunu söyledi. Yaşar, ilk kez bağımsız bir sigorta grubunun bankacılık alanında adımlar attığını dile getirerek “Quick ödeme sistemleri Qpay’in kuruluş izni için Merkez Bankası’na başvuru yaptık, orada gelişmeler olumlu. Finansal market olma yolunda ilerliyoruz. Acentelerimizi mevzuatın izin verdiği ölçüde ve mevzuattan da destek alarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızın da önderliğinde finansal marketlere çevireceğiz.” şeklinde konuştu.
Acentelerimizle banka olmak istiyoruz
Yaşar, Quick Finans ile bankalar arasındaki tek farkın mevduat toplama işi olduğunu dile getirerek “Biz zaten fon yaratma kapasitesine sahip olan bir yapı olduDğumuz için mevduat toplama ihtiyacımız yok. Dolayısıyla Quick Finans‘ı da bir banka olarak görebiliriz ama elbette bu acentelerimizi bu işin parçası yapmak istiyoruz. Yani acentelerimizle banka olmak istiyoruz. Biz ne yaparsak yapalım aracılarımızı düşünerek yapıyoruz.” diye konuştu.
Acenteler trafiğe sıkışıp kalmasın
Acentelerimizi birer finansal markete dönüştürme çabasında olduklarını belirten Yaşar, “Maher sigorta grubunu katar olarak görürseniz mutlaka bu kompartımanda acenteler olarak yeriniz olmalı. Quick Sigorta, Corpus Sigorta, Qpay, Quick Finansman… Bunlar bu finansman grubunun içerisinde önemli yapılar ve sizin önünüzü açıp gelirlerini arttıracak.” dedi.
Türkiye’de şu anda finansal sigortalar alanında 600’e yakın acentenin işlem yaptığını söyleyen Yaşar, “Biz bir türlü acentelerin ilgisini bu işe çekemedik. Benim 600’den fazla acentem tekil olarak finansal sigorta işlemi yapıyorlar. Toplamda 3500 acentemiz var. Acenteler, trafiğe sıkışıp kalmasın, burada çok büyük bir potansiyel ve pazar var. Benim finansal sigortalarda dağıttığım komisyon 7 milyonu geçti.” ifadelerini kullandı.
Eğitimlerimizi derinleştirerek sürdürüyoruz
Sık sık eğitimler düzenlemeye çalıştıklarını ifade eden Yaşar, artık bu eğitimleri gruplandırdıklarını söyledi. Yaşar, bu işte bayağı aşama kaydeden brokerler olduğunu belirterek “Onları her defasında “kefalet nedir?”den başlatmak istemiyoruz çünkü onlarla satış tekniklerini, limitlerini, müşteriye finansal danışmanlığı, diğer kredi işlerini konuşuyoruz.” dedi.
Yaşar, 3500 acenteden 600’ünün bu işte yoğun olarak çalıştığını dile getirerek “Onların içinde belki 100 tanesinin işi neredeyse finansal sigortalar olmaya başladı. Tek poliçede çok ciddi komisyon gelirleri elde eden aracılarımız var. Tek müşteride 150 milyonluk kapasite yarattığımız, mektup kullandığımız müşterimiz var.” şeklinde konuştu.
Eğitimleri derinleştirerek sürdürdüklerini söyleyen Yaşar, “Şimdiden 3,5 milyar teminat vermişiz, 76,3 milyon lira prim toplamışız ve 15,6 milyon lira hasar ödemişiz. Bu mektupların hepsinin süresi devam ediyor. Dünya reasürans piyasasının bize olan ilgisi de arttı. Liberty Mutual bizim kefalet sigortamızdan treteden %20 pay istedi, %10 verebildik. Dünyanın en büyük, en önemli reasürörleri bize liderlik ediyor.” ifadelerini kullandı.
Eğitim kefaleti önemli
Eğitim kefaletinin etkili oldukları alanlardan biri olduğunu söyleyen Yaşar, “Buna ayrıca önem veriyoruz. Çünkü pandemi döneminde okul ücretleri ödenmeyen öğrencilerin ekranlarını kapadılar. Eğitim koruma sigortası sayesinde 100’lerce öğrencinin ekranı açık kaldı, okul hayatlarına devam edebildiler. Üniversitelere yaptığımız ödemeleri velilerle bir yapılandırma şeklinde sonuçlandırmaya çalışıyoruz.” dedi.
2021 her açıdan zor bir yıldı
2001 yılında pandemiyle birlikte ekonomik dalgalanmalar ile kamu otoriteleriyle ilgili yönetim ve mevzuatsal değişikliklerin de sıkıntılara yol açtığını dile getiren Yaşar, tüm bunlara rağmen Türkiye’nin dinamizmi sayesinde birçok konuyu çözerek devam ettiklerini söyledi. Yaşar, sigorta şirketlerinin bu dönemde başta pandemi sağlık sigortaları olmak üzere, oto sigortalarında kasko ve trafikte de birçok alanda fiyat indirimleri, vade ve ekstra süre uzatmaları gibi konularda önemli destekler verdiklerini de söyledi. 2021’de döviz kurlarındaki hızlı ve dalgalı artışların, girdilerinin büyük bir kısmı döviz olan oto sigortaları ve kurumsal sigortalarda mali öngörüde bulunmayı güçleştirdiğini ifade eden Yaşar, yılın son döneminde açıklanan asgari ücretin beklenenin üzerinde olmasının da bazı kalemlerde artışa neden olduğunu aktardı.
Bu süreçte SEDDK, STK’lar, TSB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sahada olduklarını söyleyen Yaşar, sigortalıların ve acentelerin sesi olduklarını aktardı. Yaşar, sektörde sürdürülebilirliği sağlayabilmek için sigorta şirketleri ve onların satış kanallarını korumanın önemine değinerek “Kamunun sigortalıları koruması gerek.” dedi.
Yaşar, geçtiğimiz yıl yaşanan bu gelişmelerin kamu otoritesince fark edilmesinin olumlu olduğunu aktararak SEDDK tarafından yayınlanan genelgelerle bazı konuların toparlanarak sürdürülebilirliğin sağlanması adına adımlar atıldığını söyledi.
Oto dışı branşlarda %100 büyüme kaydettik
Quick Sigorta’nın 2020 yılına göre toplam üretim sıralamasında büyümediklerini ifade eden Yaşar, “Buna karşın küçülmedik de. Reel enflasyonu dikkate aldığımızda aslında bir küçülme gözükür ama trafik sigortasındaki öngörülerimiz sebebiyle geçtiğimiz yılın ikinci yarısında aktüerya ve teknik fiyatlamaları doğru bulduk ve fiyat rekabeti içerisinde olmadık. Oto dışının tüm branşlarında 5-6 katların üzerinde %100’ler hatta bazı branşlarda %200’lere varan büyümeler gösterdik. Bu bizim açımızdan çok olumlu bir gelişme oldu. Bu anlamda 2021 yılını başarıyla kapattık.” dedi.
“Şehrin yıldızı”nda yerimizi alacağız
Yaşar, 24 Ocak’ta Quick Sigorta olarak şehrin yıldızı Quick Tower’a taşınacaklarını aktararak “31 Ocak’ta Corpus Sigorta ve şubat ayı itibariyle sektörün yıldızları şehrin yıldızına taşınacak ve Quick Tower’da yer almaya başlayacağız. 2021 yılının bizim için en önemli gelişmelerinden biri de AND Gayrimenkul yatırım şirketinin MHR Gayrimenkul adıyla şehrin yıldızı mottosuyla Quick Tower olarak Quick Sigorta ve Corpus tarafından satın alınması bizim için önemliydi. Bizim varlığımızı, kalıcılığımızı temsil ediyorlar. Sigorta şirketlerini somut kılan bu binalardır sermaye gücünü de gösterir.” açıklamalarında bulundu.
SİGORTA EKRANI’NDA: