Bazı şirketlerin yatıp kalkıp acentelerle uğraştığını belirten Hayatımız Sigortalı dergisi yazarı Dr. Erhan Ayberk, “Kimisi komisyon düşürür, kimisi internet satışını ya da telefonla satışı ciddi ciddi acente yerine ikame edeceğine inanır… Yahu ne yiyip, içiyorsunuz da bu kadar bencil olabiliyorsunuz?” diye sordu.
Artık iş gittikçe saçma sapan bir mecraya kaymaya başladı. Şu yatıp kalkıp acentelerle uğraşan şirketlerden bahsediyorum.
Yahu ne yiyip, içiyorsunuz da bu kadar hodbin (bencil) olabiliyorsunuz? Şirketlerinizin bütün diğer partnerlerine sevmeseniz bile iş icabı asgari selam verme mecburiyeti hissederken, varlığınızın en büyük sebebi olan acentelere bu küstah hoyratlık nereden icap etti, anlamakta zorlanıyorum.
Ne gevşek dayanma gücünüz varmış. Birkaç sene kârlılıkta işler beklediğiniz gibi gitmedi diye, hırsla ‘günah keçisi’ aramaya başladınız ve ilk bulduğunuz acentelere çemkirmeye başladınız.
Şu anda aktif görevde değilim… Fakat, uzaktan bakınca gerçekten anlaşılmaz kararlar alındığını görüyorum. Neticede her şey yine etrafımda gerçekleşiyor. Oturup tüm mecralarda farklı fikirleri dinliyor, okuyorum ama hala bu ısrarlı sergüzeştliğin (tehlikeli maceraperestlik) nedenini anlayabildiğimi söyleyemem.
Kimisi komisyon düşürür, kimisi internet satışını ya da telefonla satışı ciddi ciddi acente yerine ikame edeceğine inanır… Bu kadar basit mi? Hayret, bu sizin aklınıza gelen, niye bunca yıldır kimsenin aklına gelmedi? Ne kadar zekisiniz!
Bakın hanımlar-beyler, her şeyi bir tarafa bırakın… Bir tane poliçe satmak için o acentenin çırpınması, onca emek size hiçbir şey anlatmıyor mu? Yahu hangi internet ya da telefon satışı acentenin bu çabalamasının yerini tutabilir?
Acente olmak her yiğidin harcı değildir!
Söyleyeyim; ahir ömrümde bana kimse telefonla bir şey satamadı. Ya da bulunması çok zor olmayan hiçbir şey için internetten alışverişi yapmadım. Kırk yılda bir, piyasada bulamadığım bir iki kitabı internetten sipariş verdim sadece… Kitapçıda bulabilseydim onu da yapmazdım.
Sigorta işini ise meslekteki gözlemlerimi bir tarafa bırakırsak, çevremden gözlediğim kadarıyla herkes bir tanıdığının tavsiyesi ile yönlendiği acenteden halleder. Hatta bazen devreye hatırlı dostlar girer ve farklı acenteler arasında rekabet yaşanırken, bir yandan da kimin aracısının daha hatırlı olduğu tartılmış olur. Böyledir bu işler. Komisyondan feragata ve sigortalısının sigorta dışı işlerine de yardımcı olmak zorunda kalan acentelere değinmiyorum bile… Yoksa hep derim… Türkiye’de sigorta acentesi, müşterisi ‘başım ağrıyor’ dediğinde koşup eczaneden aspirin alıp getirendir. Böyle bir gerçeği vardır Türk sigorta piyasasının… Zordur acente olmak! Her yiğidin harcı değildir.
Peki, şimdi bu acentelerin bunca çabalamasının alternatifini afili internet siteleriniz ve “bıkkın” tele satışçılarınız mı yapacak? Size hayırlı işler o zaman!
Çok net bir uyarı yapayım size… Dünya öyle bir iki ‘business review’ makalesindekinden ibaret değildir. Makale belki size ‘gelecek internet satışında!’ diye bağırıyordur, fakat siz yine de üzerinde gezindiğiniz topraklardaki gerçekleri kulak arkası yapmayın. O araştırmaların çoğu sizin ülkenizde yapılmamıştır. Gözünüzün önünde olan tek gerçek, ülkenizde o acentelerin bir tane poliçe yapmak için ne kadar didindiğidir!
Dr.Ayhan Ayberk hocam yüreğinize kaleminize sağlık çok güzel yazmışsınız bu sektörü bozan kendi çöl kanunlarını bu ülkeye taşıyan Kanundaki boşlukları iyi gören Neova sektörü mahvetti bu şirket bence Suriye’de halkını katleden Esed kadar zalim bunlarda din yok merhamet yok günah sevap hiç yok Acente Nin komisyonuna göz dikecek kadar bencil darbe fırsatçısı Bankasya’ya devlet el koydu diye sigorta iadelerini ödemeyip üstüne yatacak kadar alçaklar ne olur bu şirkete dikkat edelim
Evet ; sigorta acantasıyıze sayın hocamın belirttiği gibi her işi ile ilgileniyoruz .Bir dostum poliçe kestirecek para veya kart dedim “Ayıp ya hemen para dedin” dedi ama şirket peşin alıyor kafası rahat , işte vurun acantayaki rahat edesiniz. Kaldıki acantalık almak ayrı bir zülüm