Türkiye’de 2015 yılında farklı büyüklüklerde ve farklı şiddetlerde yaklaşık 22 bin deprem yaşandı. Olası bir doğa felaketine karşı hazırlıklı davranmak zorunda olsak da ülkemizde her 5 binadan 3’ü depreme karşı korumasız. Uzmanların ‘eli kulağında’ dediği deprem için geç kalmadan sigorta ile önlem almak gerekiyor.
ŞERİFE KAYA / HAYATIMIZ SİGORTALI
Büyük Marmara Depremi’nin üzerinden tam 17 yıl geçti… 1999’un 17 Ağustos gecesi, merkez üssü Kocaeli/Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki deprem, hem maddi hem de manevi kayıplara neden oldu. Aradan yıllar geçmesine rağmen hala Marmara Depremi’nin yıkıcı etkileri sohbetlerimizde yerini alıyor, o günü hüzünle anıyoruz. “Sesimi duyan var mı?” cümlesini her duyduğumuzda ürperiyor, o karanlık geceyi yeniden yaşıyoruz. 1999 depremi sonrası yaşanan sarsıntılarla deprem de kendini unutturmuyor. Yine aynı yıl Kasım ayında yaşanan Düzce depremi (büyüklüğü 7.2), 2002 yılının Şubat ayında yaşanan Afyonkarahisar depremi (6.1), 2003 yılının Ocak ayında yaşanan Tunceli depremi (6.1), 2003 yılının Mayıs ayında yaşanan Bingöl depremi (6.4), 2010 yılının Mart ayında yaşanan Elazığ depremi (7.1), 2012 yılının Haziran’ında yaşanan Muğla/Ölüdeniz depremi (6) ve 2011 yılının Ekim ayında yaşanan Van depremi (7.2) bu afete karşı korkularımızı yeniledi.
Konutunuz güvenceye alınıyor
Aslında artçı depremler olası yeni bir Marmara Depremi’ni her zaman gündemde tutuyor. Uzmanlar ve sigorta şirketleri vatandaşa önlem almaları konusunda sürekli bilgi akışı sağlıyor. Alınabilecek en büyük önlem ise “Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS)” yaptırmak ya da dönemi geldiğinde sigorta poliçemizi yenilemek. Bir yıl geçerlilik süresi bulunan ZDS poliçesinin devamlılığını sağlamak için sözleşmenin her yıl süresi sona ermeden yenilenmesi gerekiyor. Ülkemizde sigorta şirketleri tarafından Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) adına düzenlenen Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının meskenlerde doğrudan neden olduğu maddi hasarlara karşı teminat sağlıyor.
Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat kapsamına giriyor. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi genel olarak, binanın temelini, ana duvarları, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarları, bahçe duvarlarını, istinat duvarlarını, tavan ve tabanları, merdivenleri, asansörleri, sahanlıkları, koridorları, çatıları, bacaları, yapının bunlara benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümlerini güvenceye alıyor.
Her bina ZDS güvencesinde değil!
ZDS genel anlamıyla, belediye sınırları içinde kalan meskenlere yönelik teminat sunuyor. 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu gereğince, güvence altına alınan binalar şunlar:
- Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar,
- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler,
- Bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler,
- Doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler.
Zorunlu Deprem Sigortası ayrıca yukarıdaki koşullara uyan; kat irtifakı tesis edilmiş binalar, tapuda henüz cins tashihi yapılmamış ve tapu kütüğünde vasfı ‘arsa vs.’ olarak görünen binalar ile tapu tahsisi henüz yapılmamış kooperatif evleri için de geçerli sayılıyor. Köy yerleşimleri -genel olarak gelir düzeyinin düşük olması, binalarda belediye denetiminin bulunmaması ve sigortanın sunumunun zor olması gibi nedenlerle- sigorta kapsamı dışında yer alıyor. Ancak, köylerde bulunan yapılar için istendiği takdirde “İhtiyari Deprem Sigortası” yaptırılabiliyor.
Neler teminat kapsamına girmez?
ZDS poliçesi ile binadaki deprem ve depremden kaynaklanan maddi hasarlar karşılanıyor. Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, tüm bedeni zararlar ve vefat, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, depremden bağımsız olarak, binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararlar teminat kapsamı dışında tutuluyor. Bu özelliklerdeki hasarlar için, ZDS’ye ek olarak farklı konut sigortaları satın alabilirsiniz.
Dikkat! Poliçenizde DASK logosu olmalı
Dolandırıcıların sigorta poliçelerine de el attığı şu günlerde sigortalının poliçe alırken oldukça dikkatli olması gerekiyor. Sahte zorunlu deprem sigortası poliçeleri, vatandaşın sonradan mağduriyet yaşamasına neden olabiliyor. ZDS poliçelerinin üzerinde DASK logosu, seri numarası ve zemininde mavi renkte DASK fligranının bulunması gerekiyor. Poliçenin geçerli olup olmadığının kontrolü için, www.dask.gov.tr internet sitesinden ad-soyad, poliçe numarası girilerek sorgulama yapılabiliyor.Ayrıca, sigorta yapıldığında sigortalılara poliçenin düzenlendiğine dair SMS gönderiliyor.
Güvenilir bir kaynaktan sigorta yaptırmak isterseniz, doğrudan sigorta şirketlerinin merkezleri, tavsiye edilen bir sigorta acentesi, herhangi bir banka şubesi veya sigorta şirketlerinin resmi internet sitesi üzerinden online poliçe alabilirsiniz.
Bir yılda 5.0 ve üzeri büyüklükte 6 deprem oldu
Ülkemizde her yıl 20 binin üzerinde 2.0’dan büyük deprem meydana geliyor. Nitekim ülkemizde 2015 yılında 21 bin 984 deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre, Marmara Depremi’nin ardından 2011 yılında Van ilinin Tuşba ilçesine bağlı köyü Yemlice’de 7.2 büyüklüğünde, 2012 yılında Muğla ilinin Ölüdeniz açıklarında ise 6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 1999 yılından beri en fazla Doğu Anadolu Bölgesi’nde (Van ili ve çevresi) 5.0 ve üzeri büyüklükte deprem gerçekleşti. Batı Karadeniz’in bazı illerinde ve Doğu Karadeniz’de ise deprem, yok denecek kadar az görüldü.
Bir yıl içerisinde 5.0 ve üzeri büyüklükte 6 deprem yaşandı. Bu depremlerin merkez üstü Bingöl ilinin Kiğı ilçesine bağlı Açıkgüney Köyü (5.5), Antalya ilinin Demre ilçesine bağlı Kaleüçağız (5.4), Adana’nın Tuzla açıkları (5.2), Kırşehir ili Çiçekdağı ilçesi Alahacılı Köyü (5.2), Tokat İlinin Erbaa ilçesine bağlı Yoldere Köyü (5.1) ve Malatya ilinin Hekimhan ilçesine bağlı Dursunlu Mahallesi (5.1) olarak kayıtlara geçti. 2016 yılının başından bu yana da 50’yi aşkın sarsıntı gerçekleşti.
Tatbikatlara katıl depreme karşı hazır ol
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Afete Hazırlık Eğitim Birimi tarafından hazırlanan “Deprem Ustası” oyunu kişilerin deprem öncesi alması gereken önlemleri eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Kullanıcı hem oyun oynayarak eğleniyor hem de deprem öncesi aldığı önlemlerin hangileri doğru hangileri değil öğrenmiş oluyor. Bilgi ve becerinizi sınamak için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin “çök, kapan, tutun” oyununu oynayabilirsiniz. Deprem Ustası oyununa http://www.koeri.boun.edu.tr/aheb/cokkapantutun.html linkinden ulaşım sağlanıyor.
İstanbul’daki konutların 3’te biri yenilenmeli
Bugüne kadar ülkemizde farklı büyüklüklerde ve farklı şiddetlerde birçok deprem yaşandı. Depremler nedeniyle birçok kişinin hayatını kaybettiğini, yaralandığını ve konutların yıkılıp veya kullanılamaz hale geldiğini biliyoruz. Deprem sigortasıyla yaşadığımız konutumuza ya da emek teknemiz işyerlerimize güvence sağlayabiliyoruz. Aynı zamanda parametrik sigortalar sayesinde deprem afeti sonrası işin durması durumunda oluşan kayıpları da giderebiliyoruz. Tüm bunları sigorta ile sağlarken depremin etkilerinden korunmak için depreme dayanıklı konutlar inşa edilmesi de gerekiyor. Çünkü 2013 yılından bugüne kadar yapılan araştırmalar ülkemizde bulunan konutların yaklaşık 7 milyonunun problemli olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul ili özelinde 1.9 milyon konuttan 3’te birinin yenilenmesi gerekiyor.
Sigorta başvurusu için gerekli bilgi ve belgeler
- Sigortalının; adı, adresi, telefonu, cep telefonu, T.C. Kimlik Numarası, Vergi Kimlik Numarası (tüzelkişiler için)
- Sigortalanacak binanın; açık adresi, tapu bilgileri, inşa yılı, yapı tarzı, toplam kat sayısı, hasar durumu
- Meskenin (dairenin); brüt yüzölçümü (m2 ), kullanım şekli
Zorunlu Deprem Sigortası tamamıyla beyan esasına dayandığından yanlış beyandan doğacak maddi kayıplar sigortalının sorumluluğunda oluyor. Bu nedenle gerekli bilgileri eksiksiz bir şekilde iletmek büyük önem taşıyor.
Poliçe sayısına göre sigortalılık oranı
Elektrik ve su aboneliği alırken, tapu işlemleri sırasında ve konut kredisi çekerken vatandaşa deprem sigortası yaptırmasının zorunlu olduğu söyleniyor, ZDS poliçesi almadan işlemleri gerçekleştirilmiyor. Bu düzenleme ile zorunlu deprem sigortalı konut sayısında ciddi bir artış yaşandı. DASK’ın son verilerine göre sigortalılık oranı 41.5 oldu. ZDS poliçe sayısı ise 7 bin 340’a yaklaşmış durumda.
binalarımızı depreme dayanıklı yapıyoruz,daha fazla para ödeyip alıyoruz. bize deprem sigortası zorunlu olarak dayatılıyor.Maden depreme dayanıklı evde oturuyorum,dask yapmak veya yapmamak kararı bana bırakılmalı.kaldırımda yürürken bir arabanın kaldırımı aşarak bana çarpması ihtimali,evimin depremden yıkılma ihtimalinden fazladır.ozaman hayat sigortasını da zorunlu koyun,herşeye sigorta yapalım.Ben sigorta şirketleri için mevzuat dayatıldığını düşünüyorum.