30 Nisan 2024, Salı
spot_img

‘1 numaralar’ kariyerleriyle genç sigortacılara örnek oluyor

Sigorta şirketlerinin 1 numaralı koltuğunda oturan CEO veya genel müdürler, kariyerleriyle genç sigortacılara örnek oluyor. Sigortacılığa en alt kademeden başlayıp basamakları birer birer çıkanlar olduğu gibi acar bir muhabirken sigortacı olan da var…

HAYATIMIZ SİGORTALI / ÖZEL HABER

Sigortacılık öyle herkesin kolay kolay yapabileceği bir meslek değil. Hele de sigortacılığın zirvesine çıkmak için bilgi, tecrübe ve illaki azim gerekiyor. Genç sigortacıların da diğer mesleklerde olduğu gibi hep kendilerine mesleklerinde başarılı olmuş sigortacıları rol model olarak aldıkları da bilinir. Biz de Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak, daha önceki sayılarımızda yayımlanmış ve oldukça ilgi uyandırmış, CEO ve genel müdürlerin ilk mesleklerini anlatan dosya haberimizi yeniden güncelledik. Bu haberimizin devamı da gelecek. Sigorta sektöründeki diğer genel müdürlerin ilginç hikayelerini de önümüzdeki sayılarda sizlerle paylaşacağız.

Mesela, “İyi bir muhabirden iyi bir sigortacı olur mu?” diye sorsak ne cevap verirdiniz? İsterseniz hemen cevap vermeyin. Önce, Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar’ın başarı hikayesini bir okuyun; cevabınızı öyle verin.

Gazetecilikten acenteye

“Ankara Atatürk Lisesi ve Gazi Üniversitesi İİBF Uluslararası İktisat Bölümünü bitirdim. Lise ve üniversite yıllarımda muhabirlik, gazete temsilciliği ve yerel gazete yayıncılığı yaptım. Üniversitenin son yıllarında eş zamanlı olarak sigorta acenteliğine başladım. Kısaca vergiye kayıtlı ilk resmi işim gazetecilik; ilk sigortalı işim de sigorta acenteliğidir” diyor Ahmet Yaşar. Yaşar’ın sigortacılıkla tanışması da hayli ilginç. Yaşar, o günleri “1989 yılında üniversiteden Prof. Dr. İsmail Bulmuş Hocam’ın sahip olduğu yayın şirketinde çalışıyordum. Hocamın aynı zamanda bir sınıf arkadaşımla kurduğu sigorta acenteliği de vardı. Arkadaşımın aniden ayrılması ve Hocam’ın ‘Birisini bulana kadar sen şu işe bir bak’ demesi ile yirmi beş kuruşla sardığımız elektrik sigortalarının dışında bir sigorta kavramının olduğunu öğrendim. Yaptığım işte ve ilgilendiğim konuda derinleşme isteğim benim sigortacılıkta kalıcı olmamı sağladı ve 31 yıldır iyi bir sigortacı olmaya çalışıyorum” şeklinde özetliyor.

Her ne yaparsan, severek yap!

 Yaşar’ın “Mesleğe yeni başlayan genç sigortacılara kariyer anlamında ne gibi önerilerde bulunursunuz?” şeklindeki sorumuza ise şu cevabı veriyor: “Bir kere ne iş yaparsan yap işini severek ve hakkını vererek yapmalısın. Özellikle sigortacılık, gazetecilik gibi bazı mesleklerde mesai, yer, zaman mefhumu yoktur. Bu işleri yapan 7/24 yapar. Çünkü hayatın ta kendisi ile her anı ile ilgilidir ve ilişkilerle yönetilir. Henüz öğrenci olan genç kardeşlerimden başlayarak, mesleğimize yeni başlayanlara tavsiyem, hayata atılmak için beklemesinler. Öğrencilik yıllarından itibaren para kazanmak yani hayatlarını idame ettirmek için istedikleri işleri yapsınlar. Ayrıca keyif aldıkları hobilerini de ıskalamasınlar.”

Jetonculuktan sigorta şirketi ve üniversite patronluğuna

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı

Sigorta sektöründe başarı kariyerine örnek göster ilecek bir başka isim de Nihat Kırmızı. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, henüz 10 yaşındayken atılmış ticarete. Telefon kulübelerinin etrafında jeton satan seyyar satıcılarla anlaşmış ve her gün PTT’den onlara jeton getirmeyi teklif etmiş. Kırmızı’nın satıcıları PTT’ye gitme zahmetinden kurtarmak için yaptığı bu teklif kabul edilmiş ve bakın bundan nasıl kazanç sağlamış?

Kırmızı, ilk işini şöyle anlatıyor: “İlk işim ve kazandığım ilk para, ilkokul dönemlerinde oldu. 9-10 yaşlarındaydım. Ailemden aldığım harçlığımı nasıl artırırım diye düşünmekteydim. İstanbul’da meydanlarda yan yana sıralı 8-10 telefon kulübesi ve bu kulübelerin etrafında da jeton satan, çakmak gazı dolduran stantlar olurdu. Bir gün bir akrabamla telefon kulübesine gittik. O, ‘Aslında postanede daha ucuz, ama uzak. Şimdi oraya gidemeyiz’ diyerek kulübenin yanındaki satıcılardan jeton aldı. Ben de merak ettim. Hemen sonrasında aslında 10 dakika yürüme mesafesi olan postaneye gidip jeton fiyatını öğrendim ve baktım ki günlük harçlığımla 10 jeton alınabiliyor. Postaneyle jetoncular arasında da neredeyse yüzde 50 fark olduğunu görünce gidip, kulübe etrafındaki stantlarda bu işi yapanlarla konuştum. ‘İsterseniz ben size her gün jeton getirebilirim, siz de postaneye gitmemiş olursunuz’ dedim. Üzerine yüzde 10 kâr koyarak bu teklifte bulundum ve kabul eden birkaç esnafın küçük bir tedarikçisi oldum. Bir süre ailemden habersiz yaptım bu işi. Ve o zamanın şartlarında kendimce iyi para kazandım. Kazandığım o ilk ticaretimden gelen gelirin tadı halen damağımda… Sonrasında ailemin öğrenmesi, jetonların yerini kartların alması bu ticaretime ve ilkokul çağındaki büyük ekonomime bir darbe oldu!”

Hızlı karar alma ve kararlılık

Kırmızı, iş hayatındaki başarısının sırrını hızlı karar alma, kararlılık, sorumluluk alma, bu özelliklerin hepsini kapsayan ve en önemlisi baskı altında çalışabilme olarak özetliyor. Gençlere de tavsiyelerde bulunan Kırmızı, “Yoğun rekabetin yaşandığı günümüz iş hayatında hangi kademede olursanız olun birçok zorluk ve baskıyla karşılaşıyorsunuz. Bu baskıya karşı kendinizi yenileyemiyorsanız ve direnemiyorsanız hedeflediğiniz noktaya ulaşmanız biraz zor. Hedefinizde yükselmek, büyümek, markalaşmak, değer yaratmak gibi kavramlar varsa baskı altında çalışmaya alışmak zorundasınız. Bunun için kararlılık ve hızlı değişim özelliklerimiz geliştirmemiz gerekiyor. Tecrübeniz mevkiiniz ve hedefinizin artışı sizi çok daha fazla bir iş temposuyla, beklenti ve rekabet kaynaklı yoğun bir baskıyla karşı karşıya bırakır. Baskı altında çalışabilme özelliği ise beraberinde istikrarı getirir. Bunu kendinizi sürekli yenileyerek ve sorumluluktan kaçmadan başarabilirseniz, karşınızda hiçbir engelin duramayacağını göreceksiniz” diyor.

Öğrenciler için en önemli ihtiyaçlardan birinin ‘gözlem’ olduğuna dikkat çeken Kırmızı, “Eğitimde sadece teorik olarak okumak değil, öğrenilenlerin nasıl hayata geçirileceği ve bunun tecrübe ederek ve yaşayarak nasıl öğrenileceği de esas olmalı. Üniversitede akademik, iş hayatında ise pratik eğitimin önemli” vurgusu da yapıyor.

Savunma sanayinden sigortacılığa…

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra master yapmaya karar veriyor ve master yaparken eş zamanlı olarak Aselsan’da çalışmaya başlıyor. Sonrasında bankacılığa ilgi duyan Gülen, şimdi sigorta sektöründeki genel müdürlük görevini oldukça başarıyla yürütüyor. Gülen, ilk işini şöyle anlatıyor: “Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra master yapmaya karar verdim. Master yaparken eş zamanlı olarak da Aselsan’da Ar-Ge bölümü haberleşme sistemlerinde çalışmaya başladım. Aselsan, orada çalışan öğrenciler için çok güzel olanaklar sağlıyordu. Daha sonra bankacılığa ilgi duymaya başladım ve 1990 yılında Interbank’ta ‘management trainee’ sınıfına dahil oldum ve 1992 yılında Interbank’ta çalışmaya başladım. Yani gerçek anlamda profesyonel yaşamıma Interbank’ta başladım.”

Yaptığın işe katkı sağla

Çalışmanın kendisi için bir tutku olduğunu ifade eden Gülen, yükselmek gibi hedefler yerine, hep yaptığı işe her an katkı sağlama hedefiyle yoluna devam ettiğini söylüyor. Çok okuduğunu ve dünyadaki trendleri yakından takip ettiğini belirten Gülen, “En karmaşık konuları bile basitleştirip hikayeleştirerek aktarmaya çalışırım” diyor.

Yeni mezunlara ya da henüz kariyerinin başında olanlara da mesaj veren Gülen, şunları söylüyor: “Tutku ile çalışmak bence kişiyi başarıya götüren en önemli gereklilik. Herkesin motivasyon kaynağı farklı oluyor. Gençler kendi motivasyon kaynaklarını iyi analiz etmeli, bu kaynağı besleyerek yüksek motivasyonla yaptığı işe her gün yeni katma değer eklemeli. Bunların yanı sıra çok okumak gerekiyor, hem mesleğe hem hayata dair. Ve elbette yabancı dil çok önemli. Bugün artık en az bir yabancı dil, hatta iki yabancı dil yetkinliği gerekiyor. Olumlu tutum içinde ve meraklı olmak da çok önemli.”

Bir acentelikte hayat sigortası satıyordu

Gulf Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu

Gulf Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, sektöre ve aynı zamanda iş yaşamına hayat sigortası satarak atılanlardan. Sigorta sektörüne 26 yaşında satış görevlisi olarak giriş yapan Sağıroğlu, şimdi büyük bir sigorta şirketinin başında. “Meslek hayatıma 1995 yılında Aegon ABD iştiraki olan Monumental Acente Grubu’nda hayat sigortası satarak başladım. 26 yaşındaydım ve yıllık maaşım 50 bin ABD Doları’ydı” diyen Sağıroğlu, işini tutkuyla yaptığını söylüyor. “Enerjimin yüksek olması ve hızlı düşünebilme kabiliyetim en büyük etkenler. İyi bir eğitim almış olmak, görev yaptığım global şirketlerde bana mentorluk eden yöneticilerin destek ve güveni, birlikte çalıştığım takım arkadaşlarımın katkılarını da mutlaka eklemeliyim” diyor Sağıroğlu.

Severek yapacağınız alanları tercih edin

Gençlere de işlerini tutkuyla yapmaları konusunda tavsiyeler veren Sağıroğlu, “Gençler, kariyer seçiminde kendilerine uygun ve severek yapabilecekleri alanları tercih etmeli. İletişim, takım çalışmasına, öğrenmeye, kendini geliştirmeye açık olmak, sebat etmek, farkındalık ve duygusal zekanın da en az teknik donanım kadar önemli olduğunu hatırlamak diğer tavsiyelerim” diyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER