Haziran ayı sonuna kadar devreye girmesi beklenen ZAS ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Quick Sigorta Bireysel Sigortalar Teknik Genel Müdür Yardımcısı Müge Büyükkarakaş, “Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de doğal afetler ve neden olduğu hasarların sayısı giderek artıyor. ZAS artık zaruri bir ihtiyaç” dedi.
DASK’ın Zorunlu Zorunlu Afet Sigortası’na (ZAS) dönüşümü ile ilgili çalışmalar sektörün son dönemdeki en önemli gündemlerinden biri… Haziran ayı sonuna kadar devreye girmesi beklenen ZAS ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Quick Sigorta Bireysel Sigortalar Teknik Genel Müdür Yardımcısı Müge Büyükkarakaş, ZAS’ın artık zaruri bir ihtiyaç olduğunu açıkladı.
6 Şubat depremleri sonrasında konut sigortası poliçeleri açısından beklenilen düzeyde bir ilgi gerçekleşmediğini söyleyen Müge Büyükkarakaş, resmi otoriteler, Doğal Afet Sigortaları Kurumu, sigorta şirketleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından konunun önemi her platformda gündeme getirilerek toplumda bu konudaki bilinç ve farkındalığın artırılmaya çalışıldığını belirtiyor.
Sigortalı konut sayısı halen yüzde 25 oranında
Resmi kaynaklara göre 1 Haziran 2024 itibarıyla DASK kapsamında deprem afetine ilişkin 11,3 milyon poliçeye teminat sunuluyor. Poliçe adetleri açısından bakıldığında Zorunlu Deprem Sigortası (DASK)’nın sigortalılık oranının yüzde 55’ler seviyesine ulaşmasına rağmen, sigortalı konut sayısının halen yüzde 25 oranında seyrettiğini söyleyen Quick Sigorta Bireysel Sigortalar Teknik Genel Müdür Yardımcısı Müge Büyükkarakaş, DASK’ın ZAS’a dönüştürülmesi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirterek şöyle devam etti: “Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de doğal afetler ve neden olduğu hasarların sayısı giderek artıyor. Depremler, özellikle binalarda (ileri boyuttaysa içindeki taşınır mallarda) yıkıcı hasarlara neden olurken, diğer doğal afetler konut içerisindeki taşınır mallarda zarar oluşturuyor. Bu durum, depremlerin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler için de sigorta korumasının zorunlu hale getirilmesi ve teminat kapsamına konut içindeki taşınır malların da dahil edilmesini gerektiriyor. Buradan hareketle çalışmaları başlatılan ZAS’ın yasalaşmasının ardından deprem teminatına ilave olarak sel, fırtına, yer kayması, dolu, çığ ve orman yangınları teminatları ile kapsamı genişletilecek. Bu kapsamda daha önce depremde sadece binanın zararı karşılanırken, ZAS ile birlikte binaya ek belirli bir bedele kadar Deprem hariç diğer doğal afetler nedeniyle eşyalar için oluşan hasarlar da teminat kapsamına alınacak.”
İhtiyari konut sigortalarında düşüş yaşanabilir
Teminatların genişletilmesinin yanlış anlaşılmalara neden olabileceğine dikkat çeken Büyükkarakaş şunları kaydetti: “DASK / ZAS’ın teminat verdiği bedellerin üzerinde kalan kısım için de yapılması gereken net: Olası bir afet hasarında tam ve eksiksiz hasar tazminatı alabilmek için sigortalıların, ihtiyari konut sigortası alarak varlıklarını gerçek değerleriyle sigorta ettirmeleri gerekiyor. Ancak sektör profesyonelleri olarak bu dönüşümün ihtiyari konut poliçelerinin akıbetini olumsuz etkileyeceğine dair bir öngörüye de sahibiz. Bu öngörüye göre kapsamı genişleyen ZAS poliçesini satın alan sigortalı, hem genişleyen teminatlar hem de ödediği prim nedeniyle ihtiyari konut sigortası yaptırmak istemeyebilir. Bu da konut poliçelerinin azalmasına neden olabilir. Fakat bu yanıltıcı bir bakış açısı. ZAS poliçesiyle kapsamı genişleyen afet sigortasını satın alan sigortalı, varlıklarının gerçek değerine ulaştırmak için ihtiyari poliçe satın almak durumunda. Çünkü sigorta şirketleri Doğal Afet Sigortaları Kurumu sistemleri ile entegre bir şekilde afet sigortası poliçesi hazırlayacak. Bu poliçeye bağlı tanzim edeceği ihtiyari konut sigortasında, ZAS’ın teminat vermiş olduğu sigorta bedelin üzerindeki bedelden sorumlu olacak şekilde poliçe düzenleyecek.”
