Yurtdışında özellikle yakın ülkelere yapılan seyahatlerde tatilciler artık uçak yerine kendi araçlarını kullanmaya başladı. Yurtdışına araçları ile çıkanların zorunlu olarak yaptırmaları gereken bir sigorta olan ‘yeşil kart sigortası’ ise çoğu tatilcinin detaylarını çok fazla bilmediği bir konu. Detaylarını sizler için araştırdık.
ŞEMSİYE DERGİSİ
Yurtdışı seyahatlerde özel araç kullanımı artık yaygınlaştı. İş için yurt dışına çıkan nakliyatçılar, dünyayı motorla gezmek isteyen maceraperestler ya da ailesi ile konforlu ve ekonomik bir seyahat geçirmek isteyen bireyler çözümü araçlarıyla ulaşım sağlamakta buluyor. Peki aracınızla yurt dışına çıkarken sigortadan nasıl faydalanabilirsiniz? Evet belki yurtdışı çıkışlarda zorunlu olduğu için bu sigortayı yaptırıyoruz ama bize nasıl bir güvence sağladığını ise ne yazık ki çoğumuz bilmiyoruz. Oysa Avrupa Birliği sözleşmesine göre yurtdışına çıkan araçlar için sigorta poliçesi satın alınması zorunlu. Aynı şekilde yurtdışından gelip ülkemizde seyahat eden araçların da Yeşil Kart Sigortası satın alması gerekiyor. Son 10 yılda kullanıcıları 100 binin üzerine çıkan Yeşil Kart uygulamasını ülkemizde Türkiye Taşıt Bürosu gerçekleştiriyor. Şimdilik ağırlıklı olarak nakliyecilerin tercih ettiği bu ‘yeşil kart’ uygulamasının yurtdışı araç çıkışları arttıkça bu poliçe sayısında da paralel artış bekleniliyor. SigortaMedya olarak ‘yeşil kart sigortası’ ile ilgili bilgi almak için bu sistemi ülkemizde uygulayan Türkiye Taşıt Bürosu Müdürü Hilmi Karamercan’ı ziyaret ettik. Karamercan, araçlarda kullanılan yeşil kart sigortası ve kurumun yönettiği riskli araçlar havuzu ile ilgili bilgiler verdi. Karamercan, yurt dışında araç kullanılırken oluşabilecek kaza ve mağduriyetlerden korunmak için öncelikli olarak ‘yeşil kart sigortası’ yaptırılması gerektiğine dikkat çekti.
Yeşil Kart Sigortası nedir?
Ülkeler arasında seyahat eden motorlu taşıt kullanıcılarına yardımcı olmak ve ayrıca ilgili motorlu taşıt kullanıcılarının seyahat ettikleri ülkelerde neden oldukları kazaların sonucunda zarar görenlerin korunmasını sağlamaktır. Trafik kazasının meydana geldiği ülke, kazaya neden olan motorlu taşıt kullanıcısının sürekli yaşadığı ülke olmasa dahi, verilen zarar karşılanacaktır. Bir motorlu taşıt işleteni, ziyaret ettiği her ülkenin sınırında ayrı bir sigorta poliçesi yaptırma gereksinim duymayacaktır.
TMTB sadece Yeşil Kart’ı düzenleyen kurum değil
Karamercan, Türkiye Taşıt Bürosu hakkında da şu bilgileri verdi: “Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun (TMTB) kuruluş ve çalışmalarını düzenleyen Yönetmeliğine göre, büronun iki temel görevi var. Bunlardan birincisi; Yeşil Kart Sistemine dâhil ülkelerde, Türk plakalı motorlu araç işleteninin neden olduğu trafik kazalarından dolayı uluslar arası hasar işlemlerini Türk sigortacıları adına yönetmek. Yine aynı sisteme dâhil ülkelerin plakalarını taşıyan motorlu araç işletenlerinin bu defa Türkiye’de neden oldukları trafik kazalarından kaynaklanan hasar tazminat sürecini de poliçeyi düzenleyen yabancı sigortacı nam ve hesabına yürütüp sonuçlandırmak. Yani, her iki durumda da TMTB; poliçeyi düzenleyen sigortacı olmayıp, gerek Türkiye’de gerekse Avrupa ülkelerinde meydana gelen Yeşil Kart Sigortası’na konu hukuki sorumluluk sigortasına ilişkin “hasar tazminatı” işlemlerini yöneten, bir nevi “uluslararası hasar servisi” görevi yapıyor. Öte yandan sigorta sektörümüzde bilinenin aksine TMTB, hiçbir zaman Yeşil Kart’ı düzenleyen bir kurum değil. Büro, üyesi olduğu Bürolar Konseyi’nin almış olduğu kararlar çerçevesinde Türk Yeşil Kart Sertifikası’nın basımı ve uluslararası kabul gören şekilde olmasından sorumlu olan bir kurum. TMTB’nin ikinci ana görevi ise; 12 Nisan 2017 tarihinden itibaren geçerli olan Riskli Sigortalılar Havuzu (RSH) kapsamındaki poliçelere ilişkin hesapların yönetimidir. ”
Yeşil kartlı sayısı 100 bine ulaştı
Son 10 yılda yeşil kart sigortası kullanıcılarının 100 binin üzerinde olduğunu ifade eden Karamercan, bu sigortayı daha çok nakliyecilerin tercih ettiğini söyledi. Buna ek olarak son 10 yıl içerisinde yurt dışı seyahatlerine çıkan özel araçların da 15-20 günlük yeşil kart sigortası almaya başladıklarını belirtti. Karamercan, uygulanan tarifelerle ilgili de şu bilgileri verdi: “Standart bir tarifemiz var. Ancak biz bunu özelleştirmiş durumdayız. Motorculara 15 günlük 1 aylık yeşil kart sigortası imkanı sağladık. Ancak AB’de ülke bazında özel bir fiyatlandırma yapamıyoruz. 31-32 Avrupa ülkesi blok halinde olduğu için Belçika’ yı daha ucuz yapıp Almanya’yı daha pahalı yapalım dediğimiz zaman birini kaybetmiş oluyoruz” dedi. Karamercan, Türkiye’deki ‘yeşil kart sigortası’nın fiyatları hakkında ise şunları söyledi: “Biz yurtdışına göre pahalı değiliz. Bu pahalılık anlayışı her yerde her devirde değişiklik gösterebiliyor. Rakamları büronun yönetim kurulu analizler yaparak belirliyor.”
Bulgaristan’ da ki sigortaya güvenmeyin
Öte yandan fiyatların daha uygun olmasından kaynaklı tercih edilen Bulgaristan sigorta şirketlerinin poliçeleri konusunda ise Karamercan, ciddi problem yaşandığını ifade etti. Karamercan, “Bulgaristan sigorta sisteminde ve şirketlerinde bazı sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Bu şirketlerden alınan poliçeler ile bir hasar yaşandığında mağduriyetin önlenmesi konusunda ciddi sıkıntılar var. Bulgaristan bugüne değin Brüksel’deki Bürolar Konseyi tarafından hala Yeşil Kart sisteminde tutulabildiyse, bunu Avrupa Birliği üyesi olmasına borçludur; yoksa çoktan Yeşil Kart sitemi üyeliği en azından askıya alınmış, yani kendi plakasına bile Yeşil Kart düzenleyemez hale getirilmiş olurdu” dedi. Karamercan, geçtiğimiz yıl ‘yeşil kart’ sistemi içinde yurtdışında gerçekleşen hasarların 16-17 milyon Euro, Türkiye’de ise 5-6 milyon euro olduğunu söyledi.
Havuz birçok ülkeye örnek oldu
Trafik sigortalarında uygulanan Havuz sistemine de değinen Karamercan, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Türkiye’de Motorlu Taşıt Bürosu’nun yaptığı işte ne kadar başarılı olduğu gözlemlendi. Hazine Müsteşarlığı’nın Motorlu Taşıt Bürosu’na duyduğu güveni gerçekten önemsiyorum. Sigortacılık Genel Müdürlüğü RSH’nin kuruluş aşamasında Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna teveccüh gösterip güvenerek görevlendirmede bulunmuş; uygulamaya geçişten itibaren de TMTB’nin aldığı kararları kamu olarak desteklemiştir. Diğer önemli katkı ve uygulamanın başarılı olmasındaki faktör, Sigorta Bilgi Merkezi’nin(SBM) Büromuza sağladığı bilgi ve veri akışının en üst düzeyde olmasıdır. Çok ciddi ve çok önemli bir iş yapıyoruz. Bu işin arkasında yatan güveni önemsiyorum. Bu konuda Türk sigortacıları çok güzel bir örnek teşkil ettiler. Ülkemizdeki havuz sistemi birçok ülkeye model oldu. Ukrayna, Moldova, Makedonya bu sistemleri kendi ülkelerinde kullanmaya başladılar.”
İsmimize sigorta ibaresi eklenmeli
Türkiye Taşıt Büro’sunun içinde sigorta kelimesi olmadığı için bazı sıkıntılar yaşadıklarına da dikkat çeken Karamercan, “İsmimizin içinde sigorta ile ilgili bir kelime olmadığı için insanların kafasında bir sigorta çağrışımı olmuyor. İsmimize sigorta ibaresi eklense bu sorun çözülecek. Ancak bunun için kanun değişikliğine ihtiyaç var. Bir daha ki kanun değişikliğinde veya düzenlemesinde gerçekleşebilir. Ancak şu an maalesef bu olmuyor” dedi.