Türk Reasürans’ın, Millî Reasürans’ın faaliyetlerini etkilemediğini belirten Millî Reasürans Genel Müdürü Fikret Utku Özdemir ; “Global reasürörlere her zaman gereksinim olmakla birlikte yerli reasürörler de sektörümüzü destekleyip geliştirerek geleceğe taşıyacak” diyor.
ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI
Çok da uzaklara gitmeyelim; 2000’li yılların başında sadece kasko ve trafik sigortalarının konuşulduğu, bir yasası bile olmayan Türk sigorta sektöründe geldiğimiz noktada durum çok farklı. Artık, sigortalıların ihtiyaçlarına yönelik ürün çeşitliği artan, ürünlerin teminatları zengin, büyük riskleri güvence altına alan bir sektör var karşımızda. Kuşkusuz, sektör büyüdükçe ve teminat altına alınan riskler arttıkça sigorta şirketlerinin de risklerini devretme yani, ‘reasürans’ ihtiyacı artıyor. Uzun yıllardır iş birliği yapılan global reasürans kurumları yanında; Türk sigorta sektörünün köklü yerel reasürörlerinden Millî Reasürans ile 2019 yılında faaliyete geçen Türk Reasürans; şirketlerin bu ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak bu ayki kapağımızda; Millî Reasürans Genel Müdürü Fikret Utku Özdemir’e yer verdik. Sektörün reasürans ihtiyacı ve Millî Reasürans hakkında konuştuğumuz Fikret Utku Özdemir’e, Türk Reasürans hakkındaki düşüncelerini de sorduk. Öncelikle; Türk Reasürans’ın Millî Reasürans’ın faaliyetlerini etkilemediğini belirten Özdemir; “Yerli reasürörler sektörümüzü destekleyip, geliştirerek geleceğe taşıyacak” diyor. Özdemir, Türk Reasürans’ın da yerel kapasite artışına katkıda bulunmasının yanında; sektörde üstlenmiş olduğu görevler ile sigorta sektörüne büyük katkıda bulunmaya başladığını söylüyor.
Reasürans ihtiyacı arttı
Türk sigorta sektörünün, dinamik yapısı, büyüme potansiyeli, teminat sağladığı ekonomik değerler ve karşı karşıya bulunduğu yüksek seviyede doğal afet riskiyle önemli ölçüde reasürans kapasitesine ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Özdemir; “Söz konusu risklerin sigorta; ve reasürans şirketlerimizin sermayeleri ve ülke ekonomisi üzerinde yaratacağı yükün dağıtılması; ve hafifletilmesi için global reasürörlere her zaman gereksinim olacak. Ancak, gerek ülke ekonomisi gerekse sigorta sektörüne, ihtiyaç ve ülke dinamiklerine göre şekillendirilmiş uzun vadeli; etkin ve yerel çözümler sunan güçlü kurumlar; sektörümüzü destekleyip geliştirerek geleceğe taşıyacak. Bu bağlamda yerel reasürörler olarak sektörümüze destek oluyoruz” diyor.
Kamu şirketlerinin birleşmesi sektörü güçlendirdi
Röportajımızda; Özdemir’e kamu sermayeli sigorta/emeklilik şirketlerinin birleştirilmesi ile oluşan Türkiye Sigorta’nın; sektör dinamikleri üzerindeki etkilerini de sorduk. Öncelikle söz konusu birleşmeye çok olumlu yaklaşan Özdemir; bu birleşme ve oluşumlarla beraber kamu ve özel sektörün stratejik alanlarda iş birliğinin artırılacağını vurguluyor. Özdemir’e göre, sermaye, kapasite, erişim, teknik bilgi ve altyapıya sahip kamu kurumları; Türk sigorta sektörünün daha bağımsız ve dinamik bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacak; topluma geniş bir ürün yelpazesinin sunulması; ihtiyaç duyulan alanlarda yeni sigorta ürünlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasını beraberinde getirecek; kamunun gelişmesini desteklediği ürünlerde öncü rol üstlenilecek, sektörün global ölçekte rekabet gücünü artıracak; dağıtım kanalları ve operasyonel faaliyetlerde verimlilik, etkinlik; ve ölçek ekonomisi üzerinden maliyetlerin düşürülmesi gibi önemli işlevleri yerine getirecek.
Sektör 2021’de de reel olarak büyür
Türk sigorta sektörü ile ilgili görüşlerini dile getiren Fikret Utku Özdemir, yılın ilk 2 ayında sektörde hayat ve hayat dışındaki bazı branşlarda prim üretimindeki gerilemenin; uygulanan sıkı para politikası sonucu kredi hacmindeki düşüşle ilgili olduğu düşüncesinde. Bireysel kredilerdeki gerilemenin, hayat, konut, ferdi kaza ve kasko branşlarının prim gelirine de baskılayıcı bir etkisi olduğunu vurgulayan Özdemir, pandemi koşulları, süregelen ‘tavan fiyat’ uygulaması, rekabetçi baskılar ve araç satışlarının düşük seviyede seyretmesinin, kara araçları sorumluluk (trafik) branşında reel küçülmeye yol açarak, hayat[1]dışı sektör primi gelişimini de kısıtladığını ifade ediyor. Covid-19 aşılarına dünya ve ülkemizde nüfusun genelinin erişim sağlamasına yönelik umutların ve bu çerçevede üretim, ticaret ve toplum hayatında normalleşmeye paralel olarak ivme kazanacağı düşünülen ekonomik gelişmelerin, sigorta sektörüne de olumlu yansıyacağını belirten Özdemir, “Türk sigorta sektörünün 2021 yılında enflasyon oranının üzerinde reel bir büyüme sağlamasını bekliyorum” diyor.
Piyasa payı yüzde 27
Özdemir, röportajımızda Millî Reasürans’ın kısaca 2020 yılını değerlendirdi ve bu yılki hedeflerini anlattı. Pandeminin, çalışma şekillerini etkilediğini ve şirket olarak Mart 2020’den itibaren uzaktan çalışmaya geçtiklerini belirten Özdemir az sayıda çalışanın ofise gelip gittiğini söylüyor. Özdemir, çalışma yöntemi dışında, pandeminin Millî Reasürans’ın finansal sonuçlarını olumsuz etkilemediğini ve 2020 yılını yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri ile birlikte başarılı bir şekilde tamamladığını ifade ediyor. Özdemir’in verdiği bilgilere göre, şirketin 2020 yılında toplam prim üretimi, bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,7 oranında artarak 1 milyar 820 milyon TL olarak gerçekleşti. Toplam primin yüzde 73’ünü oluşturan 1 milyar 335 milyon TL tutarındaki kısmı yurt içinden, yüzde 27’sine karşılık gelen 485 milyon TL miktarındaki kısmı ise yurtdışından kabul edilen işlerden elde edildi. 2020 yılı hedefleri doğrultusunda 348,6 milyon TL kâr eden şirketin aktif büyüklüğü 5 milyar 506 milyon TL, öz kaynakları ise 2 milyar 639 milyon TL’ye ulaştı.
2021 yılı Ocak yenilemelerini takiben Türk sigorta sektörünün geneli itibarıyla ‘bölüşmeli esasta reasürans koruması’ alan 21 şirketin plasmanında yer alan Millî Reasürans, 16 şirketin reasürans anlaşmasında lider konumunda olup, yüzde 27 seviyesinde piyasa payına sahip. Millî Reasürans’ın yurtdışı faaliyetlerinden de bahseden Özdemir, 2008 yılı nisan ayında açtıkları Singapur’daki ofisin başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü; Pakistan, Hindistan, Orta Doğu, Körfez Bölgesi, Kuzey Avrupa ülkelerinden ciddi prim gelirlerinin olduğunu ifade ediyor.
Operasyonel süreçler dijital ortama taşındı
Özdemir, Millî Reasürans’ın 2021 yılı hedefleri ile ilgili de şunları söylüyor: “Şirketimiz, güçlü sermayesi ve teknik altyapısıyla pandemi koşulları ve dalgalı ekonomik konjonktüre rağmen 2021 yılında da yerel piyasadaki öncülüğünü geliştirerek devam ettirme ve faaliyette bulunduğu diğer piyasalarda tercih edilen bir reasürans şirketi olma vizyonuyla, yurtiçi ve yurtdışı piyasalardaki ortaklarına etkin reasürans çözümleri sağlayarak, kâr odaklı ve sürdürülebilir büyüme hedefi kapsamında başarılarını geleceğe taşımayı hedefliyor. Buna ilaveten, şirketimizde iş süreçlerinin iyileştirilmesi ve etkinliğinin artırılması amacıyla 2019 yılında başlayan dijital dönüşüm projesi kapsamında, bir kısmı 2020 yılında dijital platforma taşınan operasyonel süreçlerin 2021 yılında tamamının dijital ortamda yönetilmesi ve çalışmalara ana faaliyet konusuna ilişkin süreçlerle devam edilmesi hedefleniyor. Önümüzdeki dönemde teknolojik gelişmelerin yakından izlenmesi ve şirketimizin bu gelişmeler paralelinde yenilikçi bir bakış açısıyla dönüşümünü sağlamak, önceliklerimiz arasında.”
Pandeminin, ülkemizde reasürans fiyatlarına etkisi sınırlı oldu
“Covid-19 salgını, reasürans piyasalarını nasıl etkiledi? reasürans yenilemelerinde fiyatlar yükseldi mi?” sorularımıza da Fikret Utku Özdemir, şu yanıtı veriyor; “Covid-19 salgınının etkisi sigorta ve reasürans sektöründe de yoğun şekilde hissedildi. 100 milyar ABD dolarını aşabileceği tahmin edilen pandemi kaynaklı sigortalı hasarların; global ekonominin seyri ve kâr kaybına bağlı tazminatlar konusundaki belirsizlik nedeniyle; nasıl bir gelişim göstereceği hâlâ tam anlamıyla netlik kazanmadı. Sigorta ve reasürans piyasaları; pandemi hasarlarının yanı sıra yıllık bazda yüzde 57 artışla; 2020’nin sektör açısından en maliyetli 5’inci yıl olarak; kayda geçmesine neden olacak 80 milyar ABD dolarının üzerinde doğal afet kaynaklı hasarla da karşı karşıya kaldı. Hasarların şirket bilançoları üzerinde yarattığı baskıya son yıllardaki düşük kârlılık ve yatırım gelirlerindeki düşüş de eklendiğinde; 2021 Ocak yenilemelerinde birçok reasürör, içinde bulundukları olumsuz durumu; fiyatlarını artırıp anlaşma şartlarını daraltmak suretiyle telâfi etmeye çalıştı.”
“Küresel katastrofi reasürans programlarının fiyatlarında 2020 yılında kaydedilen yükseliş trendi 2021 Ocak ayı yenilemelerinde de piyasa genelinde yüzde 6 civarında artışla devam ederek; fiyatları son 10 yılın en yüksek seviyelerine taşıdı. Ülkemiz özelinde ise sigorta piyasası pandemi hasarlarından minimum düzeyde etkilenmiş olmakla beraber, 2021 yenilemelerinde global uygulama paralelinde neredeyse tüm branşlarda reasürans anlaşmalarına ‘bulaşıcı hastalık’ ve ‘siber risk istisna klozları’ eklendi. Bölüşmeli reasürans anlaşmalarına devredilen primlerde pandeminin ekonomiye etkisi ve sektör dinamikleri çerçevesinde Türk Lirası cinsinden sınırlı bir reel büyüme gerçekleşti.”
Çevrimiçi konserlerimiz 1 milyon müziksevere ulaştı
Millî Reasürans’ın, kamuoyunda da büyük beğeni toplayan kültür sanat alanındaki faaliyetleri hakkında bilgi veren Fikret Utku Özdemir, şunları söylüyor: “1996 yılından bu yana her yıl Ekim-Mayıs ayları arasında yaptığımız Millî Reasürans Oda Orkestrası konserlerine pandemi nedeniyle ara vermek zorunda kaldık. Ancak, Millî Reasürans olarak daha fazla müzik severe ulaşmak amacıyla İş Sanat ile yaptığımız iş birliği çerçevesinde, İş Sanat’ın 21’inci sezonuna 5 konser ile konuk olduk. İş Sanat’ın sosyal medya hesapları üzerinden ‘çevrimiçi’ olarak izlenebilen konserlerimiz bugüne kadar toplam 1 milyon müziksevere ulaştı.
Öte yandan geçtiğimiz 27 yıl içinde ilgiyle izlenen birçok sergi düzenleyen ve çoğu sanat literatürüne giren ve akademik referans olarak da kullanılan çok sayıda kitap ve yayın hazırlayan Millî Reasürans Sanat Galerisi bu dönemde ancak 2 sergi düzenleyebildi.
Yıllar içinde oluşturduğu ayrıcalıklı çizgisi ve kendine ait özgün kimliği ile kalitesinden ödün vermeyen galerimizde, pandemi sürecinde sergi ziyaretlerinde yaşanan kısıtlamalar ve güçlükler nedeniyle, izleyicilerimizin deneyimlerini zenginleştirmek amacıyla web sitemize 3D sanal tur imkânı ve sergi ile ilgili geniş doküman ve görsel sunumları eklendi.”
Müzik tutkunu Özdemir’in cazda favorisi ‘John Coltrane’
Röportajımızın sonunda geleneğimizi bozmadık. Fikret Utku Özdemir ’i biraz da sigortacı, finansçı kimliği dışında tanımak istedik. Kendisinden öğrendiğimize göre Özdemir, tam bir müzik tutkunu; daha çok bu topraklara ve yakın coğrafyamıza ait müzikler ile klasik müzik ve caz dinliyor.
“Aslına ve ruhuna saygı göstererek, halk müziği icra eden yerel sanatçıların birçoğunu severek dinliyorum” diyen Özdemir’in sevdiği müzisyenler arasında; Arap dünyasından Feyruz, Natacha Atlas, Souad Massi; İran’dan Shahram Nazeri, Rastak Topluluğu; Afrika’dan Miriam Makeba ve Tinariwen Grubu ile genel olarak Senegalli müzisyenler yer alıyor. Caz’da bir albüm seçip dinlediğinde, Charlie Haden ya da John Coltrane’in albümleri ilk sırada yer alıyor. Özdemir, Klasik Müzik’te o anda TRT Radyo 3’te çalan ne varsa kendisini mutlu ettiğini söylüyor.
Müzik dışında sinemayı, özellikle 2’inci Dünya Savaşı sonrası İtalyan sinemasını seven Özdemir’in izleyici olarak etkilendiği yönetmenler arasında, Pasolini, Theo Angelopoulos, Robert Guédigian ve Zeki Demirkubuz yer alıyor. İş için yapılan yolculuklar dışında seyahat etmeyi de çok seven Özdemir, en son, pandemi öncesinde 2019 yazında Fransa-Almanya sınır bölgelerine seyahat ettiğini, ondan önceki yaz da Kenya’ya gitme şansının olduğunu ifade ediyor. ODTÜ’deki öğrenciliği sırasında profesyonel turist rehberliği yaptığını da vurgulayan Özdemir, “Turist rehberliğini çok sevmiş olacağım ki aradan yıllar geçmesine karşın hala kokartım var” diyor.
Pandemi döneminde yeni yemekler yapmayı öğreniyor
Özdemir’e röportajımızda pandemi dönemini nasıl geçirdiğini de sorduk. Pandemi ile ilgili duygularını, “Sanki distopik bir filmin içindeymişiz gibi” diyerek özetleyen Fikret Utku Özdemir, pandemi döneminde hepimiz için ister istemez evde geçirilen zamanın arttığını hatırlatarak, “Ben zaten evde olmayı çok seven birisi olduğum için bu anlamda fazla zorlandığımı söyleyemem. En azından daha fazla okumak ve yemek yapmayı öğrenmek için zaman ayırabildim” diyor. Evde zaman zaman yemek yaptığını da belirten Özdemir, dünya mutfağını çok sevdiğini ve seyahate gittiği yerlerde önyargısız biçimde, ‘zaman zaman iş arkadaşlarını da şaşırtacak ölçüde’ yeni tatları denemeye çalıştığını söylüyor. Özdemir, internet sayesinde pandemi döneminde yeni yemekler yapmayı öğrenmeye de gayret ettiğini dile getiriyor. Pandemi nedeniyle evde geçirmek zorunda kaldığımız süre artmış olsa da sanat alanında daha fazla etkinliğe çevrimiçi olarak ulaşma fırsatı bulduğumuzu hatırlatan Özdemir, bu dönemde birçok konser, sergi, tiyatro gibi sanatsal etkinliği evimizden izleyebildiğimizi sözlerine ekliyor.
Çalışma hayatına İş Bankası Teftiş Kurulu’nda başladı
Ankara’da büyüyen Fikret Utku Özdemir, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun. 1996 yılında Türkiye İş Bankası A.Ş.’de Teftiş Kurulu Üyesi olarak çalışma hayatıma başlayan Özdemir, 2005-2017 yılları arasında Banka’nın çeşitli bölümlerinde, farklı kademelerde yönetici olarak görev yaptı.
Toplam 4 yıl süren Uluslararası Bankacılık ile Kurumsal Pazarlama müdürlükleri görevlerinin ardından, 2017 yılı mayıs ayında Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildiği Millî Reasürans’ta 27 Ağustos 2019 tarihinde Genel Müdürlük görevine atandı. Özdemir, Banka’da çalıştığı dönemde Jean Monnet bursu ile Fransa’da EDHEC Business School’da Finans alanında yüksek lisans eğitimi de aldı.