Yargıtay, İcra Hukuk Mahkemesi’nin vermiş olduğu “BES birikimi kanunen haczedilemez” şeklindeki kararını “Kısmen haczedilebilir” şeklinde bozdu.
Tasarrafu teşvik etmek için geliştirilen devlet destekli Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) toplanan fon tutarı 17 Mayıs itibarıyla 94.5 milyar TL’ye ulaştı. Sistemdeki katılımcı sayısı ise 6 milyon 810 bin kişi oldu. Bu yılın başında yürürlüğe giren Otomatik Katılım Sistemi’nde (OKS) de 5.9 milyar TL toplandı. OKS’ye giren katılımcı sayısı ise 5 milyon 15 bin kişiye yaklaştı.
Emsal karar!
Peki, BES’te biriken paralarınıza borçlarınız nedeniyle haciz yapılabilir mi? Bu sorunun cevabı Yargıtay’dan geldi. Yargıtay’ın BES birikiminin ‘kısmen haczedilebileceği’ne dair emsal kararına neden olan olay şöyle gelişti: Alacağını tahsil edemeyen kişi, borçlunun bireysel emeklilik fonu katılım payı üzerine haciz şerhi koydurdu. Hesapta biriken miktarın, alacaklı hesaplarına gönderilmesini istedi.
67 bin 896 lira
Büyük şok yaşayan emekli adayı ise soluğu İcra Hukuk Mahkemesi’nde aldı. Hesapta biriken BES miktarının alacaklı hesabına aktarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; anılan haczin kaldırılmasını istedi. Mahkeme, borçlunun hesabındaki BES fonu katılım payları değerinin 67 bin 896 TL olduğunu tespit etti. Bu tutarın 4632 sayılı Kanun gereği haczedilmesi mümkün olmayan tutar kapsamında kaldığına dikkat çeken mahkeme; borçlunun haczedilmezlik sınırını aşan bir birikiminin bulunmadığına hükmetti.
Temyize gitti
Borçlunun şikayetini kabul eden mahkeme, borçlunun bireysel emeklilik hesabı fon payları üzerinde tesis edilen haczin kaldırılmasına karar verdi. Kararı davalı vatandaş temyiz etti. Burada devreye giren Yargıtay 12’nci Hukuk Dairesi, “Mahkeme, öncelikle şikayetçi borçlunun sisteme giriş tarihi esas alınıp, BES’te kaç ay kaldığı ve haciz tarihi itibarıyla brüt asgari ücret tutarı tespit edilerek, bilirkişi incelemesi sonucuna göre, borçlunun alacağının haczedilebilir kısmını belirlemeliydi” dedi.
Nasıl hesaplanır?
Yargıtay’ın verdiği kararı somut bir örnekle açıklayalım. Bir BES katılımcısının 40 ayda yatırdığı katkı payı; devlet katkısı ve fonların zaman içinde değer kazanması ile birlikte birikimi 150 bin liraya çıkmış olsun. Bu kişiye de bir alacak nedeniyle haciz işlemi de başlatılsın. Bu durumda, BES’te biriken paranın tamamının haczi mümkün değil. Ancak Yargıtay’ın verdiği karara göre, bu katılımcının birikiminin brüt asgari ücret olan 2 bin 558 TL x40 = 102 bin 320 lirasının üzerindeki tutar olan 47 bin 68 lira haczedilebilir.
Yargıtay kararında şöyle denildi:
“01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelikte; ‘Katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz, rehin veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki tutar; nafaka borcu alacaklılarının hakkı saklı kalmak kaydıyla haczedilebilir’ hükmü yer almaktadır. Davacının sisteme giriş tarihi 18.02.2004 olup, haciz tarihinde anılan sistemde kaç ay kaldığı tespit edilememektedir. Kaldı ki borçlunun haczi kabil sigorta birikim tutarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi de yaptırılmamıştır.”
“O halde, mahkemece, 4632 sayılı Kanun’un 17/2. maddesi gereği borçlunun, sigorta birikim tutarlarının kısmen haczi mümkün olduğu değerlendirmesi yazılmalıydı. Öncelikle şikayetçi borçlunun sisteme giriş tarihi esas alınıp; yine anılan sistemde kaç ay kaldığı ve haciz tarihi itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen brüt asgari ücret tutarının tespit edilmek suretiyle; belirlenen veriler üzerinde mevzuat hükümleri tatbik edilmesiyle oluşacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre; borçlunun alacağının haczedilebilir kısmının net olarak belirlenmesi ve bu duruma uygun hüküm oluşturulması gerekirken; sadece sigorta şirketi tarafından gönderilen yazı cevaplar doğrultusunda; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Karar oy birliği ile bozulmuştur.”
KAYNAK: https://www.posta.com.tr/beste-hacize-dikkat-2160144