İklim değişikliği, bilim adamlarının geleceğe dair öngörülerde bulunmalarını ve hava şartlarındaki değişimlerin toplumu ve ekonomiyi nasıl etkileyeceğini tahmin etmelerini zorlaştırıyor. Kötü hava koşulları da giderek daha çok can ve mal kaybına neden oluyor.
WASHINGTON — Geleneksel tekniklerle inşa edilen evler, bu laboratuvar testinde kasırgaya dayanamıyor.
Kasırgaya dayanan evin çatısıysa daha güçlü kiremitlerden, daha kalın tahta paneller ve metal iskeletten yapılmış.
Kasırga testlerini yapan İşyeri ve Konut Güvenliği Sigorta Enstitüsü’ne göre sağlam inşaatın maliyeti yüksek olsa da şiddetli hava şartlarına karşı daha dayanıklı.
Haiyan Tayfunu gibi aşırı şiddetli fırtınaların sayısı giderek artarken Amerikan Senatosu İç Güvenlik Komisyonu Başkanı Tom Carper, şiddetli hava koşullarının artık normal sayılacağını söylüyor.
”Son 50 yılda aşırı şiddetli meteorolojik olayların sayısı ve sıklığı arttı. Bu hava olayları giderek daha da şiddetlenerek artacak, daha pahalıya malolacak.”
Amerika’nın doğu kıyılarını vuran Sandy Kasırgası ise sahil şeridinde birçok işyerini yerle bir etti. Sigorta şirketleri çok büyük miktarlarda ödemeler yapmak zorunda kaldı. Sigorta sektörü, zarara uğramamak için afet bölgelerindeki işyerlerinin sigorta primleri yükseltebilir ya da binaları sağlamlaştıran müşterilere indirim sağlayabilir.
Skype üzerinden konuştuğumuz Kevin Connelly gibi sigortacıların işi, risk yönetimi:
”Ya sigorta ücretlerini çok yükseltmek zorunda kalacağız ya da hiç poliçe satmayacağız, ki bu en kötüsü olur.”
California’da daha çok orman yangını olması anlamına gelen kuraklıksa iklim değişikliğinin bir başka sonucu. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Profesör Robert Pindyck’a göre iklim değişikliğine ilişkin mevcut matematiksel modeller, kuraklığın ve diğer meteorolojik olayların ekonomiye etkisini doğru şekilde tahmin etmeyi zorlaştırıyor.
”Yapabileceğimiz tek şey, iklim değişikliği konusunda hiçbir önlem alınmadığı takdirde nasıl bir felaketle karşı karşıya kalacağımızı gösterecek kabataslak rakamlar ortaya atmak.”
Profesör Pindyck, bu ciddi sorunla baş çıkmak için siyasetçilerin örneğin karbondioksit salınımına vergi uygulamak gibi acil önlemler alması gerektiğini söylüyor. Karbon vergisi, şirket ve aileleri daha az enerji kullanmaya teşvik edebilir. Böylelikle iklimi değiştiren sera gazları atmosfere daha az salınmış olur.
Kaynak : Anadolu’nun Sesi