USFK’de sektör temsilcileri, “Güçlü sigortacılık eşittir güçlü ekonomi. Geleceğe güvenle bakmak için hep birlikte çalışacağız” mesajını verdi.
Bu yıl ilk defa düzenlenen Uluslararası Sigortacılık Fuarı ve Kongresi’nde (USFK) sektör temsilcileri, düzenlenen panellerde sektörün gelişiminden, yeni trendlere, çözülmesi gereken problemlerden, dijital dönüşüme ve sigorta farkındalığının artırılmasına ilişkin önemli bir çok konuyu ele alarak sektörün yol haritası çizdi.
Türkiye’nin ilk Uluslararası Sigortacılık Fuarı ve Kongresi (USFK), sektörün gelişimine, yeni trendlere, çözülmesi gereken problemlere, dijital dönüşüme ve sigorta farkındalığının artırılmasına ilişkin önemli bir çok konuya ışık tuttu. 3 gün süren ve yoğun bir katılımın yaşandığı USFK’da düzenlenen ve sektörün önemli isimlerinin konuşmacı olarak katıldığı panellerde önemli konular ele alınarak sektörün önümüzdeki dönem için yol haritası oluşturuldu.
Sigortacılık, reasürans, hayat ve emeklilik şirketlerinin yanı sıra, sigorta acenteleri, sigorta ve reasürans brokerları, sigorta eksperleri, tedarikçi firmalar ve insurtech firmaları başta olmak üzere yoğun bir katılıma sahne olan USFK ile pandemi nedeniyle yüzyüze görüşmelerden uzak kalan sektör uzun bir aradan sonra biraraya gelme fırsatı buldu. Hedef, bu yıl ilki düzenlenen USFK’nin geleneksel hale getirilerek her yıl düzenlenmesi.
Sorumluluk sigortalarının gelişimi için meslek birliklerinin desteği şart
Uluslararası Sigortacılık Fuarı ve Kongresi’nde mesleki sorumluluk sigortaları da mercek altına alındı. “Zorunlu olması gereken sorumluluk sigortaları” konulu oturumda acenteleri de yakından ilgilendiren sorumluluk sigortalarının Türkiye’deki gelişimi ve bu konuda atılması gereken adımlar tartışıldı. Gulf Sigorta Sorumluluk, Finansal Sigortalar ve Özel Riskler Grup Müdürü Gül Kaçmaz Evren, müşavirler, yeminli mali müşavirler, avukatlar gibi birçok meslek için mesleki sorumluluk sigortası alma zorunluluğu bulunmadığını vurgulayan Evren, şu anda sistemin genel olarak kişinin tamamen kendi bilincine ve riskleri farketmesine göre işlediğini söyledi. Evren, mesleki sorumluluk sigortalarının zorunlu hale getirilmesinden çok meslek birlikleri, barolar ve odalar vasıtasıyla yaygınlaştırılması gerektiğini altını çizdi. Neova Sigorta Genel Müdürü Özgür Bülent Koç da mesleki sorumluluk sigortaları ile ilgili meslek odaları ve birliklere önemli görevler düştüğüne dikkat çekti. Bu sayede mesleki gelişimin de yukarıda tutulabileceğini vurgulayan Koç, “Mesleki sorumluluk sigortaları soft bir düzenleme ile zorunlu hale getirelibilir. Devlet tarafından zorunluluk şeklinde değil, meslek birlikleri vasıtasıyla merkezi bir yapılanma ile olur” dedi.
Anadolu Sigorta Risk Müdürü Serdar Tüfekçi, Türkiye’de sorumluluk sigortalarının payının çok küçük olduğunu ancak son yıllarda artış gösterdiğini açıkladı. Henüz bu alanda dünyadaki oranlardan çok uzakta olduğumuzu vurgulayan Tüfekçi, kamuoyunda artan hak bilinci ile mesleki sorumluluk sigortalarına son dönemde talebin arttığını söyledi. Meslek birliklerinin devreye girmesi ile sorumluluk sigortalarının gelişiminin sağlıklı bir yapıya kavuşacağını kaydeden Tüfekçi, şöyle devam etti: “Önümüzdeki dönemde sorumluluk sigortalarına talebin artacağını öngürüyoruz. Hasarlar ve tazminat talepleri arttıkca ilermeme olacaktır.” Marsh FS Lideri Aykut Çakıroğlu da bilinçlenmenin arttığını ve sorumlulukların daha fazla önemsenmeye başladığını ifade etti. Marmara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özgür Akpınar, bu konuda yapılması gerekenin öncelikle toplumsal bilincin artırılmasına yönelik çalışmalar olduğunu söyledi. Bu konunun bir sosyal sorumluluk projesi olarak ele alınması gerektiğini altını çizdi.
Sigorta sektörü ile bankalar ‘Kefalet’te birbirini tamamlamalı
Uluslararası Sigorta Fuarı’nda gerçekleştirilen Finansal Sigortalar konulu panelde konuşan uzmanlar, kefalet, alacak gibi finansal sigortaların ülkemizde de gelişmesi açısından sigorta sektörü ile bankaların rakip değil, birbirini tamamlayıcı olması gerektiğine dikkat çektiler.
Panelin moderatörlüğünü yapan TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, finansal sigortaların günümüzde savaş, ticari savaşlar ve pandemi ve finansal piyasalardaki dalgalanmalarla finansal sigortaların daha da önem kazandığını dile getirdi.
Konuşmasında, iş insanlarının kullandığı kefalet sigortasının, banka teminat mektuplarına eş değer olduğunu belirten Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar ise Kefalet Sigortası’nın Türkiye’de gelişebilmesi için Devlet İhale Kanunu ve Amme Alacakları Kanunu ile ilgili düzenleme yapılması ve sigortanın harç ve Damga Vergisi’nden muaf olması konusunda beklentilerinin olduğunu söyledi. Coface Genel Müdür Yardımcısı Aslıhan Kütük, panelde alacak sigortasının önemini vurguladı. Ticari alacakların tüm şirketler için en büyük risk olduğunu ifade eden Kütük, “İhracat yapan şirketlerin sigortasız mal satması büyük bir macera” dedi. Euler Hermes Genel Müdür Yardımcısı Gürcan Köseoğlu da alacak sigortasında bankaların sigorta şirketleriyle hem rakip hem de birbirlerini tamamladıklarına dikkat çekti. ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Cenk Ecevit de Kefalet Sigortası’nın sadece kamu ihalelerinde değil özel sektördeki işletmelerin kendi aralarımdaki ilişkilerde de kullanılabileceğini söyledi. T.C. Ticaret Bakanlığı Uzmanı Derya Güngör Özçelebi, Türkiye’de Bina Tamamlama Sigortası (BTS) ile ilgili bilgiler verirken, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Daire Başkanı Ercan Güleç de finansal sigortalarla ilgili bariyerlerin bu yıl aşılacağını ve bariyerlerin aşılması durumunda kefalet sigortasında 20 katı kadar teminat verilebilecek bir kapasite olduğuna dikkat çekti.
Penetrasyonu artırmak için ürün gamımızı çeşitlendirmeliyiz
USFK’nın son gününde ‘Avrupa’da Sigorta Aracılarının Sektördeki Pozisyonu ve Türkiye’de Sigorta Aracılarının Bugünü ve Geleceği’ konulu oturum düzenlendi. Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç’in moderatör olduğu panele acente, broker ve sigorta şirketi yöneticileri panelist olarak katıldı.
Oturumda konuşan Sigorta Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, konuşmasını bankaların sektörde yarattığı haksız rekabete ve dijitalleşmenin gerekliliğine dikkat çekti. “Bizler ya dijital ya dijital olmayalım diye bir tercih yapmak zorunda değiliz” diye konuşmasına başlayan Gür, “Hepimiz bir nevi dijitalleşmeye zorunlu bırakıldık. Dijitalleşme dünyanın bir gerçeği. Bundan uzak duramayacağımız için buna da düşman olmak zorunda değiliz. Biz ne yapacağız. Bunları harmanlayacağız. Her ikisini de bir arada yaşamaya devam edeceğiz” dedi.
Asıl meselenin dijitalleşirken neyi sattığımıza odaklanmak olduğuna dikkat çeken Gür, “Yine trafik ve kaskoya yoğunlaşırsak ana fikri kaybediyoruz demektir. Pastayı büyüteceğimiz ürünler siber saldırı, eğitim giderleri, riskli hastalıklar sigortasıdır. Dünya büyüyor ve riskler çeşitleniyor. Bizler ürün gamımızı çeşitlendirmeliyiz” dedi. Sigortayı pandeminin en şanslı sektörlerden birisi olarak tanımlayan HDI Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Emrah Çalık, “Bu süreçte işimizi devam ettirebildik. Acentelerimiz faaliyetlerini sürdürdü. Bunu uzaktan yapan altyapımız zaten varmış” dedi.
“Bankalar poliçe satarak haksız rekabet oluşturuyor”
‘Avrupa’da Sigorta Aracılarının Sektördeki Pozisyonu ve Türkiye’de Sigorta Aracılarının Bugünü ve Geleceği’ panelinde konuşmacı olan TOBB SAİK Yönetim Kurulu Başkanı Levent Korkut, “Sigortacılık sektöründeki en büyük dağıtım kanalı olan acenteler sektörün mihenk taşıdır” diyerek şöyle devam etti:“Bugün trafik sigortasının yüzde 90’ını, kaskonun yüzde 80’ini, yangın sigortalarının yüzde 47’sini, sağlık sigortalarının yüzde 56’sını acenteler üretiyor. Ama finansal sigortalar olmadığı için ortalamamız yüzde 60’lara düşüyor. Bireysel işlerde öndeyiz. Ama bankalar ve finans kuruluşları bizlerin ve sigortalının elinden seçme ve seçilme hakkını alıyor. Hepimize haksız rekabet oluşturuyor.” Bankaların yaptıkları poliçelerin yüzde 90’unun eksik poliçe olduğunu kaydeden Korkut, “Kalıcı ve sürekli penetrasyonu yapacaksak buna bir düzenleme getirmemiz gerekiyor. Bankalara yönelik bir yönetmelik yapmalıyız” dedi.
Hızla değişen müşteriye uyum sağlamak gerekiyor
‘Avrupa’da Sigorta Aracılarının Sektördeki Pozisyonu ve Türkiye’de Sigorta Aracılarının Bugünü ve Geleceği’ panelinde konuşan Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Doğukan Karakaya, sigorta bedellerinin, enflasyonun arttığını ve müşterilerin şikayetlerinin daha da artacağı bir yıla girildiğine vurgu yaptı. Karakaya, “Bu süreçte acentelerin görevi daha çok artacak. Siz bunlarla uğraşırken hızla değişen müşteri tercihleri var. Ekonomik gelişmelere baktığınız zaman karşımıza yepyeni bir konjonktür çıktı. Acentelerin kendi ofislerinde CFO ve CEO gibi çalışması gerekiyor. Kendi mevcut portföyünü büyütmesi gerekiyor” dedi.
“Nihai kararı verecek olan her zaman eksperdir”
“Sigorta Eksperleri Avrupa ve Türkiye Uygulamaları ve Sahte Hasar” konulu oturumda, ‘hasar ve sigorta suiistimalleri’ konusu sektörün önde gelen yöneticileri tarafından masaya yatırıldı. Oturumda Türkiye’de eksperlik mesleğinin geldiği nokta ile birlikte Türkiye’de sigorta suiistimallerinin tam olarak ölçümlenemediği üzerinde duruldu. Oturumda konuşan SEİK Başkanı Ahmet Nedim Erdem, son dönemde oldukça gündemde olan fotoğraftan hasar belirleme konusuna da yaptığı konuşmada değindi. Tüm bu uygulamaların eksperlerin yardımcı unsurları olduğuna vurgu yapan Erdem, şunları söyledi: “Nihai kararı verecek olan her zaman eksperdir.”
Sigorta sahteciliğinin bir suç olduğu algısını oluşturmamız gerekiyor
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Direktörü Salih Taşyon da konuşmacı olarak katıldığı “Sigorta Eksperleri Avrupa ve Türkiye Uygulamaları ve Sahte Hasar” panelinde sigorta suistimallerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. SBM olarak amaçlarının sigorta sahteciliğinin bir suç olduğunu anlatmak ve bu konuda bir farkındalık oluşturmak istediklerini söyleyen Taşyon, “Türkiye’de SBM gibi bir yapımız var. Veriler burada toplanıyor. Özellikle trafik ve kasko tarafında şüpheli dosyaları tespit edebiliyoruz. Yangın ve sağlık tarafını ortak veri modeli projesi ile raporlar yakında gelmeye başlayacak. Çünkü iki yıldır yangın tarafından şimdiye kadar tespit edilmeyen suiistimaller tespit ettik. Geçmişteki trafik poliçelerinde hangi sıkıntılar yaşanıyorsa şimdi sağlık ve yangında bunlar yaşanıyor. Bunların hepsinin verilerini işleyerek modellerini geliştirerek tahminleri sigorta şirketleri ile paylaşıyoruz” diye konuştu.
Taşyon, sigorta sahteciliğini nitelikli bir dolandırıcılık olarak da tanımlayarak, konuşmasında şunlara değindi: “Artık Emniyet’in altında sigorta suiistimallerine bakan ayrı bir birim var. Bu birimdeki çalışanları bizler eğitiyoruz. Sağlık konusunda da Sağlık Bakanlığı ile görüşüyoruz. Amacımız farkındalık yaratmak ve sigorta sahteciliğinin bir suç olduğu algısını oluşturmak istiyoruz.”
Sektörde her şey ölçülebiliyor ama suiistimali ölçümleyemiyoruz.
Katıldığı “Sigorta Eksperleri Avrupa ve Türkiye Uygulamaları ve Sahte Hasar” panelinde yaptığı konuşmasına“Araştırma çok da sempatik bir iş değil’” diyerek başlayan Türkiye Araştırma Uzmanları Derneği Başkanı Aydın Elidar, şöyle devam etti: “Suiistimal sigortanın özünde var. Ama Türkiye’de suiistimali ölçümleyemiyoruz. Sektörde her şey ölçülebiliyor. Türkiye de suiistimal oranı ne dediğimiz zaman kimse bu orana cevap veremiyor. Ölçmediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. Peki bugüne kadar nasıl getirdik? Sigortalılara bu durum şarj edildi. Şimdi bunu yapmak için poliçeler de çok ucuz değil. Nasıl yöneteceğiz bu işi? Mecburen tedbir alacağız. Suiistimalle mücadele sanki hasarcıların görevi olarak algılanıyor. Ama bence bu suiistimalle mücadele acentelerin ve sigorta şirketlerin satış ve hasar tarafının da görevi. Bugüne kadar özellikle oto kaza hasarlarında gördüğümüz hasarları artık sağlık gibi alanlarda görmeye başladık. Bugün sağlıkta dehşet şeyler oluyor. Bu nedenle bakış açımızı değiştirmek lazım. Hasar çok ciddi bir iş. Mutlak suretiyle acente dernekleri ve federasyonla işbirliği yapmak lazım.”
Acenteler ‘dijital’le güçlenecek
Fuardaki ‘Dijital Sigortacılık’ başlıklı panelde dijitalleşmeye yatırım yapan acentelerin güçleneceği vurgulandı. Insurtech Hub Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer’in moderatörlüğündeki panele konuşmacı olarak Hürriyet CDO’su Erhan Acar, Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Bilal Türkmen, Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Pınar Güzey, Doğan Trend Genel Müdürü Şenol Ortaç, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) CIO’su Berk Bacakoğlu ile Akdeniz Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü’nden Dr. Özlem Hatice Yalaz katıldı. Panelde, dağıtım kanalı olarak acentelerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hep var olacağı, bununla birlikte dijitalleşmeye yatırım yapan acentelerin daha da güçleneceği vurgulandı. Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Bilal Türkmen, dijitalleşmenin getirdiği bir çok yeniliğin mevcut olduğunu buna karşın, müşterinin her şeyden önce empati beklediğini vurguladı. Türkmen, “Süreçler ne kadar dijitalleşirse dijitalleşsin her zaman için insan dokunuşu, müşteriyi anlayabilme kapasitesi yönüyle bizim bu model üzerinden gerçekleştireceğimiz çok güzel fırsatlar bulunuyor” dedi. Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Pınar Güzey, müşterilerin artık istedikleri her an istedikleri her kanaldan hizmet almak istediklerini vurguladı. Güzey, “Hibrid uygulamaları, acentelerin de süreçlerini iyileştirecekleri, daha çok müşteriye ulaşacakları, gelirlerin artırıp, maliyetlerini düşürecek bir yapı olarak görmelerinde fayda var” dedi. SBM CIO’su Berk Bacakoğlu, SBM olarak sigorta şirketlerinden aldıkları verileri zenginleştirerek sigorta şirketlerinin hizmetine sunduklarını söyledi. Panelde dijital sigortacılık konusunu sigorta şirketleri, acenteler ve müşteri ilişkileri bağlamında değerlendiren Doğan Trend Genel Müdürü Şenol Ortaç, dijital sigortacılığın da ‘müşteri’ için yapıldığına dikkat çekti. Günümüzde müşterilerin daha hızlı teklif almak, daha hızlı hasar ödenmesi istediğini hatırlatan Ortaç, bunun verilmediği takdirde sadakatsiz olduğunu belirterek, sadakatsiz müşteriyi elde tutabilmek için dijital teknolojleri takip etmenin önemine işaret etti. Panelde, riskin oluşmadan önce önlenebilmesi ve sigorta sektörünün gelişmesi için ‘Insurtech start up’ların önemine dikkat çeken Fatih Acer, Insurtech start up’larına daha çok yatırım yapılması gerektiğini kaydederken, Dr. Özlem Hatice Yalaz da sektöre nitelikli işgücü yetiştirilmesi konusunda sigorta sektörü ve akademinin yakın işbirliği yapması gerektiğini söyledi.
Gulf Sigorta, Uluslararası Sigorta Fuarı’na destek verdi
Gulf Sigorta, Genel Müdür Süleyman Sağıroğlu ve yönetim ekibi ile Uluslararası Sigorta Fuarı ve Kongresi’nde yer aldı. Gulf Sigorta‘dan yapılan açıklamada, “3-5 Mart tarihleri arasında gerçekleşen bu etkinlikte, sektörümüzdeki paydaşların bir araya gelerek iş birliklerini artıracaklar. Bu organizasyona sponsorluğumuz ile biz de destek veriyoruz” denildi. Uluslararası Sigorta Fuarı programı kapsamında Acente Mesleki Sorumluluk Sigortası ürünü özelinde ticari sunum gerçekleştiren Gulf Sigorta, Zorunlu Olması Gereken Sorumluluk Sigortaları ve Acente Mesleki Sorumluluk Sigortaları panelinde ise katılımcılar arasında yer aldı.
12 yılda 3 milyon araca hizmet verdik
Türkiye’nin en büyük otomotiv şirketlerinden RS Otomotiv Grubu, Antalya Sigorta Acenteleri Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen Uluslararası Sigorta Fuarı ve Kongresi‘ne katıldı. 3-5 Mart 2022 tarihleri arasında, Antalya’da gerçekleştirilen Uluslararası Sigorta Fuarı ve Kongresi’ne RS Oto Ekspertiz, RS Servis ve RS Boyasız Onarım markalarıyla katılım sağlayan RS Otomotiv Grubu, 40 yılı aşkın otomotiv tecrübesini sigorta sektörü paydaşlarıyla buluşturdu. 12 yılda 3 milyon araca hizmet verdiklerini dile getiren RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı “Sadece 5 yılda özel onarım teknikleriyle sigorta sektörüne kazandırdığımız tasarruf oranı 1,2 milyar TL seviyesinde. Şirket olarak kurulduğumuz günden bu yana sigorta sektörüne katma değer sağlıyor, sektörün geleceği için yeni çözüm modelleri üretiyoruz. Kamu, sigorta şirketleri ve sigorta acenteleriyle ilişkilerin gelişiminde rol üstleneceğine inandığımız Uluslararası Sigorta Fuarı ve Kongresi’ne katılım sağlamaktan ve sponsorlarından olmaktan memnuniyet duyuyoruz” açıklamasını yaptı.