Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı ve Eksper Mustafa Nazlıer, İstanbul Esenyurt’ta üç fabrikanın yandığı olayı değerlendirdi.
Nazlıer, 2 Afgan işçinin gözaltına alındığı yangınla ilgili, “Ucuz işçilik, sigorta yaptırmama, risk analizinden kaçınma, güvenlik önlemlerini umursamama gibi bir çok maliyet unsuru dikkate alınmayınca bu tür sonuçlar doğuyor” dedi.
Fabrika yangınları sigorta sektöründe gündem olmaya devam ediyor. Son fabrika yangını İstanbul Esenyurt’ta gerçekleşti. Hem de üç fabrika aynı anda yandı… Can kaybının olmadığı ancak büyük çapta maddi hasarın meydana geldiği her üç yangını Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı ve Eksper Mustafa Nazlıer, değerlendirdi. Nazlıer, iki Afgan çalışan gözaltına alındığı yangınlarla ilgili, ““Ucuz işçilik, sigorta yaptırmama, risk analizinden kaçınma, güvenlik önlemlerini umursamama gibi bir çok maliyet unsuru dikkate alınmayınca bu tür sonuçlar doğuyor” yorumunu yaptı.
Çıkış noktası ve şekli belirlendi
Göz önünde olması sebebiyle dikkat çeken bir yangın olduğunu belirten Nazlıer, “Sebep ve sonuçları bakımından sıra dışı bir durum söz konusu değil. Uygulamalar açısından da özel bir çalışma gerektirmiyor. Meydana gelen hadisenin güçlük derecesi, sigorta hukuku ve tekniği bakımından basit nitelikli. Eksper olarak odaklandığımız öncelik, rücu çalışmaları olacaktır. Yangının çıkış noktası ve şekli belirenmiş durumda. Bu konuda bir tereddüt ve çelişki olmadığından rücu muhatabı belirgin” dedi.
“Kısa sürede sonuçlanır”
Nazlıer, yangın sonrası izlenecek yolu da şöyle anlattı: “Sonraki aşama olarak taraflar ve zararlarının tespitidir. Direk ve dolaylı kayıplar olmak üzere iki ayrı çalışma konusu vardır. Alevli yangın, soğutma ve söndürme çalışmalar sonucu oluşan fiziki hasarlar direkt zararlar olarak tespit edilecek olup, iş durması ve kâr kaybı zararları ise dolaylı kayıplar olarak hesaplanacaktır. İşletmelerin faaliyet türleri ve hasar durumu tespitlerde belirsizlik veya süre kaybına yol açacak nitelikte değil. Sigorta eksperleri ve sigorta sektörü açısından kısa sürede sonuçlanacak basit hasar grubunda yer alır. Yangına sebep olan işletmenin Yangın sigorta poliçesi ve Sorumluluk poliçe-teminatları var ise teminat türleri ve sigorta bedelleri ölçeğinde hasra tazminleri yapılabilir. Bu ve benzer durumlarda hasar gören taraflar genel olarak ‘var ise’ kendi sigorta poliçelerine müracaat ederler. Hasar gören mağdur taraf/ların sigorta poliçeleri yok ise gerçekleşen hadise sonucu oluşan zararlarının somut hale getirilmesi için Mahkeme Bilirkişileri veya konusunda uzman sigorta eksperleri aracılığı ile hasar tespiti yaptırarak rücu muhatabından zararın tazminine gideceklerdir. Tabii ki tahsil kabiliyeti var ise…”
Sigorta sahtekârlığı söz konusu değil
Yangınlarla ilgili sigorta sahtekârlığından söz edilemeyeceğini belirten Nazlıer, “Fraud türünde bir yangın değil. Sebep ve sonuçları ortada. Bir sahtekârlıktan söz etmek olanaksız. Savcılık soruşturmasını takiben esaslı unsurları ile takipsizlik kararı açıklanacağından, şüpheli veya belirsiz bir husus olmayacağını kabul etmek gerek. Birçok yangında ucuz işçilik amaçlı çalıştırılan yabancı işçilerin yol açtığı hasarlara tanık oluyoruz. Bu yangında da böyle bir durumdan bahsedilmekte. Maliyet yönetimi her alanda kötü sonuçlanıyor. Ucuz işçilik, sigorta yaptırmama, risk analizinden kaçınma,
güvenlik önlemlerini umursamama gibi bir çok maliyet unsurugöz ardı edildiğinde bu tür sonuçlar kaçınılmaz oluyor” diye konuştu.