TÜSAF Başkanı Murat Büyükçelebi, SBM sorgulamasında kısıtlamalar, trafikte tavan fiyat uygulamasıyla birlikte poliçe kesilmemesi ve taksitlendirmenin iptal olması gibi konularda Hazine, SBM ve TSB ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Başkanı Murat Büyükçelebi, trafik sigortasında tavan fiyat uygulaması ile birlikte şirketlerin poliçe yapmak istememesi ve taksitlendirmenin iptal olmasının acenteleri de zor duruma düşürdüğünü söyledi. Ayrıca Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) sorgulama kısıtlamasının da acenteleri etkilediğini belirten Büyükçelebi, bu doğrultuda tüm taraflarla görüşme gerçekleştirdi. Tüm sorunların üzerine Hazine’yi ve sigorta şirketlerini vatandaşa şikayet eden yetkili ve yetkisiz sigorta acenteleri olduğuna dikkat çeken Büyükçelebi, bu kişilerin acentelerin düştüğü durumda baş sorumlu olduğuna dikkat çekerek, “Kimsenin 16 bin acenteyi bu duruma düşürmeye hakkı yok” dedi.
Hazine, TSB ve SBM ile görüştü
Sektörün trafik sigortası kanalıyla itibarsızlaştırıldığını belirten Büyükçelebi, bu doğrultuda Hazine, SBM ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ile görüşmeler gerçekleştirdi. Büyükçelebi, görüşmelerin detayları hakkında bilgilendirme yaptı. Büyükçelebi, Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü N.Şerif Çakırsoy’un trafik sigortasında poliçe kesmeyen şirketleri takip ettiklerini ve poliçe kesen şirketlere rahatlatıcı çalışmalarda destek vereceklerini söylediğini kaydetti. Büyükçelebi, görüşmede trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasında hükümetin söz sahibi olduğuna ve uygulamanın şu anda kalkması gibi bir durumun söz konusu olmadığına dikkat çekildiğine vurgu yaptı.
SBM görüşmesinde sorgulama kısıtlamasının devam edeceği bilgisini aldığını kaydeden Büyükçelebi, bunun nedeninin ise aralarında eksper ve acentelerin de bulunduğu çoklu sorgulamalarda portföy mülkiyetine zarar verilmesi olduğunu ifade etti.
Büyükçelebi, TSB ile görüşmesinde ise Genel Sekreter Mehmet Akif Eroğlu’nun problemi çözmek için adımlar atığını ve mayısın ikinci veya üçüncü haftasında tüm sektör paydaşlarının çözüm önerileriyle gelebilecekleri bir çalıştay planladıklarını ifade etti.
Büyükçelebi’nin açıklamaları şöyle:
“Değerli meslektaşlarım,
Trafik sigortasında poliçe kesilememesi ve SBM sorgulama kısıtlamalarıyla ilgili, 19 Nisan’da duyurduğumuz görüşmelerin tüm detaylarını yazının devamında görebilirsiniz. Yazı uzun ve detaylı olduğu için görüşlerimi ve tahminlerimi baştan ileteceğim. Merak edenlerin yazının devamını okumasını tavsiye ederim.
Önümüzdeki bir hafta çok önemli; yapılacak görüşmeler bu işin nereye gideceği hakkında bilgi verecek. Bir hafta gibi yakın zamanda içinde durumun değişmeyeceği, poliçe yapılmamasında ve taksitlendirmede köklü bir değişiklik olmayacağı gözüküyor. Ancak Özellikle 25 Nisan’dan sonra poliçe kesilmesinde şirketlerin davranış değişikliğine gideceğini görebiliriz. Sonrasında ve özellikle mayıs ayında sistemin düzelmeye başlayacağını göreceğimizi tahmin ediyorum; mevcut bu durum sürdürebilir olmadığının herkes bilincinde.
Sektörün düştüğü bu durumdan acilen kurtulması gerekmektedir. Sektör ciddi itibar kaybına uğramıştır.
Zarar konusuyla ilgili Hazine tarafında ayrı bir değerlendirilme yapılmakta, sigorta şirketleri tarafında ayrı bir değerlendirme, yorumlama görülmekte, bu işin matematiğinde farklılık olmamalı.
Sigorta şirketleri bu rakamlardan yüzde 25 zarar edeceklerini, her poliçede yüzde 25 zarar etmek istemediklerini belirtiyorlar. Bu rakamın yılsonuna kadar 2,5 milyar TL olacağını bunun altından şirketlerin kalkamayacağını bu nedenle poliçe yapmak istemediklerini iletiyorlar.
Hazine, bu rakamlarla zarar yazılmayacağını düşünüyor.
Bununla birlikte sigorta şirketlerin acentelerle, acentelerin de sigorta şirketiyle kavga ettiği bir ortam sürdürebilir değil. Sigorta şirketleri acenteyi iş ortağı olarak görmek durumunda, Acenteler de sigorta şirketlerini aynı şekilde. İki tarafta birbirinin varlık sebebidir. Özellikle son üç senedir sigorta şirketlerinin acentelere yaptığı tek taraflı fesihler, acentelik alamama, komisyon düşürmeler, poliçe kesmeme uygulamaları dayanılmaz noktaya gelmiştir. Meslektaşlarımızın ciddi baskı yaptığı şirket kurma ile ilgili olarak, yaptığım görüşmelerde hiç istememize rağmen bu görüntü iyi olmayan ev sahibinin, kiracıyı mülk sahibi yapacağı sonucuna doğru bizi götürmekte olduğunu ifade ettim.
Trafik üretiminin yüzde 95’ine yakın, sektör üretiminin hayat dışında yüzde 70’ini yapan acentelerin şirket kurması bu yaşanılan durumu dengelemek ihtiyacının sonucu olabilir. Diğer bir seçenekte bir veya birkaç şirketle özel anlaşma şeklinde olabilir. Bunların hiçbirini istememekteyiz, bizleri aracı olarak işimizi sağlıklı bir ortamda yürütmek istiyoruz.
Hazine her zaman sektörün bir araya gelip de isteyeceği tüm konulara destek olacağını, bu durumdan mutlu olacağını hemen hemen her dönemde ifade etmektedir.
Kanun, yönetmelik, genelgeler tüm mevzuatı hazırlayan Hazine ile işin kar ve zararın sahibi sigorta şirketleriyle kavga etmek doğru değildir ve çok zarar verir. Eleştiri, sorunların konuşulması içeride olmalı, dışarıya yansımamalı herkes aklını başına toplamalıdır.
Hazine’yi vatandaşa şikayet eden , sigorta şirketlerini vatandaşa şikayet eden maalesef YETKİLİ- YETKİSİZ ACENTE TEMSİLCİLERİ var. Üretim, gelir sorunu olmayan, komisyonları düşmeyen, ilişkileriyle bazı kişi ve kurumların sözcülüğünü yapıp kendilerini kurtaranlar 16 bin acenteyi değil de maalesef kendilerini düşünmektedirler.
Bu kişilere prim verilmemeli, aksine bunlardan hesap sorulmalı. Mevcut komisyonların düşmesinin sorumluları da, bundan sonra da aleyhte olacak tüm uygulamaların da sorumluları da bu kişilerdir.
Gazetelere Hazine’yi şikayet yazıları yazan BU ACENTE TEMSİLCİLERİ, televizyonda Hazine ve sigorta şirketlerini eleştiren BU ACENTE TEMSİLCİLERİ, gazetelere acente komisyonlarını yayınlayan BU ACENTE TEMSİLCİLERİ, baş sorumludurlar.16 bin acenteyi bu duruma getirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Yaptığım görüşmelerin tamamında tüm kesimler; Hazine de, TSB de bu durumdan duydukları rahatsızlıkları çok net ifade ettiler.
Saygılarımla,
Murat BÜYÜKÇELEBİ
TÜRKİYE SİGORTA ACENTELERİ FEDERASYONU
BAŞKAN
GÖRÜŞME DETAYLARI
12 Nisan 2017 tarihinde yürürlüğe giren tavan prim uygulamasından sonra sigorta şirketlerinin değişik uygulamalarla poliçeleri yapmak istememesi sorunu ve düşen komisyonlarla ilgili bir dizi görüşme yapacağımız iletmiştik.
1-HAZİNE ZİYARETİ
20 Nisan 2017 tarihinde Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürümüz Sayın Dr. N. Şerif Çakırsoy’u saat 17.00’de makamında ziyaret ettim.
Olayları takip ettiklerini, ilk geri dönüşleri aldıklarında basın duyurusuyla sektörü bilgilendirdiklerini, sigorta poliçesi yapmayan sigorta şirketlerine gerekli olan cezaların vereceğini bildirdiklerini tekrar ifade etti.
Çakırsoy, Sigorta Denetleme Kurulu’nun konuyla ilgili yakın tarihte görevlendirme yapacağını ifade etti.
Çakırsoy, süreçle ilgili sigorta şirketlerinin farklı öneri ve düşünceleri varsa dinleyebileceğini, değerlendirebileceğini, ancak bu uygulamanın kalkmasının gün itibarıyla mümkün olmadığını, hükümetin bu konuda birinci derece görüşünün önemli olduğunu, ayrıca bu süreçte poliçe kesen, uygulamaya destek olan sigorta şirketlerine rahatlatacak çalışmalarla destek vereceklerini, kimin poliçe yapıp yapmadığını dikkatle izlediklerini, gelen tüm bilgileri değerlendireceklerini belirtti.
Maliye Bakanımız Naci Ağbal, havuz açıklaması yaptığı iddia edilen açıklama hakkında basın bültenlerinde bunun ve bu tip çalışmanın da olmadığını belirtti.
Aynı gün Hazine Müsteşar Yardımcımız Sayın Dr. Ahmet Genç İstanbul’da olduğu için görüşme imkanım olmadı.
2-SBM GÖRÜŞMESİ
21 Nisan 2017 tarihinde Saat 11.00’de Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin (SBM) vekaleten CEO’luğunu yapmakta olan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Erhan Bozkurt ve Sigortacılık Çözüm Geliştirme Direktörü İcra kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Ahmet Güneş’le yaklaşık 2.5 saatlik bir görüşme yaptım.
Trafik sigortasında son durum, sorgulamalardaki kısıtlamalar, sorunların çözümü içerikli görüşmede, sorgulama kısıtlamalarının devam edeceği, hasar sorgulamanın açılmayacağı bunların nedenin bazı kesimlerin ki bunun içinde acente ve eksperin bulunduğu çoklu sorgulamalarla bilgi elde ettiklerini, portföy mülkiyetine zarar verip kendi menfaatlerine kullandıkları tespit edilmiş. Ayrıca kişisel veri güvenliği nedeniyle bu bilgilerin alınamayacağını da belirttiler.
Hasar basamaklarının, pert araçların, ağır hasarlı araçların görülememesi sorunlarını da bu içerikte değerlendirdiklerini, araç kodu ve kullanım tiplerindeki yanlışları ortadan kaldıracak çalışmalarının Haziran 2017 sonuna kadar biteceğini, bu tip yanlışları sigorta şirketlerine ilettiklerini, düzeltme yapılmasını sağladıklarını ve sağlayacaklarını bildirdiler.
5664 uygulamasında verilen bilgilerin kişisel veri güvenliğini uygun olup olmadığını sorduğumda, poliçelerde yazdığını verilerin bu şekilde kullanabileceğinin iznin alınmış olduğunu, ancak kullanılmasını istemeyen kişilerin SBM’ye başvurarak kendi bilgilerinin 5664’e kapatabileceklerini belirttiler.
5664 uygulamasının isteyen acenteler tarafından alınıp satılabilmesinin imkanını daha öncede iletmiştik. Bu görüşmede de ilettim. Yönetim Kurulu’na sunacaklarını, SBM 360 uygulamasında acenteye daha uygun rakamlarda sorgulama kontörünün verilebileceği, acentenin de bunu kullanıp satabileceğini konuştuk.
3-TSB GÖRÜŞMESİ
Aynı gün saat 14.00’de TSB Genel Sekreteri Sayın Mehmet Akif Eroğlu ve Sayın Erhan Bozkurt ile bir görüşme yaptım.
Sektörün itibarsızlaştığı bu trafik sigortası acilen sektörün çözmesi gerektiği, acentelerin bu durumdan uzun zamandır çok rahatsız olduğunu, yapılan uygulamalar ve düşen acente komisyonlarının verdiği rahatsızlıkların, sigorta şirketlerinin acenteye bakışının doğru olmadığı, acentenin de sigorta şirketine bakışının doğru olmadığı içeriğinde yapılan görüşmede, Akif Bey’in konu hakkında ciddi birikiminin ve çözme arzusunun olduğunu gördüğümü ifade edebilirim.
20 Nisan’da TSB’de sigorta şirketlerinin genel müdürlerinin katıldığı bir toplantının yapıldığını, birçok öneri ve konuyu çözümleyecek çalışmanın üzerinde olduklarını, TSB’nin tek gündeminin trafik sigortasının sorunun çözmek olduğunu, 25 Nisan Salı günü Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Müdürümüz Sayın N.Şerif Çakırsoy’la toplantılarının olduğunu bu toplantıyla birlikte, 28 Nisan’da TSB Genel Kurulu’na Başbakan Yardımcımız Sayın Mehmet Şimşek’in geleceğini ve kendisine yapacakları sunum ve çalışmayla yoğun ilgilendiklerini ifade etti.
Bu görüşmelerle bir sonuca ulaşabileceklerini umduklarını belirten Akif Eroğlu, özellikle bu süreçte atılacak bazı adımların katkı vereceğini, mayısın ikinci veya üçüncü haftasında tüm sektör paydaşlarının çözüm önerileriyle gelebilecekleri bir çalıştay planladıklarını buradaki çözüm önerileriyle bu sorunun köklü olarak çözüme kavuşturmalarını gerektiğini iletti.
İletişim çağında olmamıza rağmen sektörde sağlıklı iletişim kurulamadığı görülmektedir. Dünyada son 20 yılda yaşanan teknolojik gelişmelere rağmen Türkiye’deki sigortacılık sektörü istenilen seviyeye gelemiyor, sektör temsilcileri birbirleriyle anlaşamıyor, sigorta şirketlerinin bir kısmı zarar ediyor, sigorta şirketlerine hizmet veren eksperler ve acenteler de gelirlerinin erimesinden dolayı şikayet ediyorlar. Yani hizmetin üretilmesine katkıda bulunanlar durumdan memnun değil gibi görünüyor. Peki ya tüketici memnun mu? Sigortacılığa olan güven acaba ne seviyede? Risk analizi tüketici gözünde faydalı bir çalışma mıdır yoksa eziyet olarak mı görülmektedir? Sigortacığın temelinde matematik, aktüerya hesaplamaları olmasına rağmen pratikte ortaya çıkan hizmet Türkiye’de bence iyi bir seviyede değildir ve yurt dışından gelen yabancı sermaye ve yabancı yöneticiler ile de istenilen seviyeye gelememiştir. Bence sorunları görmezden gelip, öteleyip, çözüm için sektörü bürokratların kucağına düşüren yöneticilerden acilen kurtulup sorunları sektör içinde çözebilecek yöneticileri tercih etmeliyiz. Aksi takdirde hem harcanan emek ve sermaye boşa gidiyor, üstüne de tüketiciler mağdur oluyor.
Murat beye çaba ve girişimleri için tşk ediyorum.kendisine yanlız olmadığını hatırlatmak istiyorum
Üstadım doğru ve sakin bir analiz yapmışsınız .Buradaki sorunun acente ayağındaki stk ların temsilinde bulunduğu kişilere ilişkin yapmış olduğu faaliyetleri ve savunuları da yazsalar daha güzel olacak aslında .Niye kapalı kapılar ardında gizlice konuşma gereği hissederler bilmek mümkün değil yahu herşeyi net konuşunda kim neyi menfaatleniyor bizde bilelim .Birde en önemli konu içinde bizi barındırmayan platformda taraf olmayalım oyuncak oluyoruz