Euler Hermes Makroekonomik Araştırmalar Direktörü Alexis Garatti, “Türkiye, bölgeselleşme ve dijitalleşmenin gücünü arkasına alarak kendi başarı hikayesini yazabilir” dedi. Garatti, dünya ekonomisinde ABD kaynaklı belirsizlik her geçen gün artarken zaman zaman döviz atakları nedeniyle kırılganlaşan Türkiye’nin asıl başarıyı platform ekonomisinde yakalayabileceğini belirtti.
Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in Makroekonomik Araştırmalar Direktörü Alexis Garatti, ABD Merkez Bankası’nın 2019 yılında iki faiz artırımına daha gidebileceğini söyledi. Garatti, bu durumun gelişmekte olan ülkelerden ek sermaye çıkışlarına neden olabileceğinin altını çizdi. Garatti, Türkiye’nin hızlı sermaye çıkışlarından en az şekilde etkilenmesinin ise platform ekonomisi ile mümkün olabileceğini belirtti. Garatti’ye göre Türkiye, bölgeselleşme ve dijitalleşmenin gücünü arkasına alarak kendi başarı hikayesini yazabilecek konumda.
Bölgeselleşme kaynaklı yeni bir model
ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ticaret savaşlarının gelişmekte olan ülkelerdeki etkilerine değinen Garatti şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye ve Arjantin FED’in faiz artışından ve sermaye akışlarının gelişmiş ülkelere geri dönmesinden olumsuz etkilense de Güney Afrika, Brezilya ve Rusya da bu trend değişikliğinden payını alabilir. Bununla birlikte ticarette bölgeselleşme kaynaklı yeni bir model görüyoruz ve Türkiye konumu sebebiyle önemli bir avantaja sahip. Çin ile başlayan ticaret savaşlarının ardından tüm dünya yeni ticaret yollarını araştırıyor ve bölgeler, ülkeler kendi aralarında inisiyatifler alarak yeni ticaret anlaşmaları için müzakerelere başladılar. Türkiye; Avrupa, Asya ve Afrika blokları arasındaki ticaret akışı için kritik önem taşıyor.”
Şeffaflık ve inovasyonun önemi artıyor
Türkiye’nin ticaretteki potansiyel avantajlarına dikkat çeken Garatti, “Yüksek fonlama gerektirmeyen, özellikle KOBİ’lerin ihracata özendirilmesiyle yaratılacak yeni dış projeler ve politikalarla nakit akışı sağlanabilir. Uzun vadeli bir bakış açısı ile platform ekonomisi yaratılarak Türkiye’de ticaret kaynaklı bir başarı hikayesi yazabilir. Bölgeselleşme, e-ticaret yani ekonominin dijitalleşmesi, yeni limanların açılması ve diğer lojistik projelerle aracılık koşulları elverişli hale getirilebilir. Türkiye jeopolitik konumunu değerlendirerek ekonomide şeffaflığı ve inovasyonu ön plana çıkarırsa ticarette avantajlı konuma geçebilir” dedi.
Küresel büyüme 2019’da azalacak
ABD’nin 6 Kasım 2018 tarihinde gerçekleşecek ara seçimleri ve ülkenin değişken politikalarına rağmen dünyadaki büyümenin 2018 ve 2019 yıllarında dirençli olacağını belirten Garatti, ABD’nin makro seviyede büyük bir girdabın merkezinde olduğuna dikkat çekti. Garatti: “ABD’nin uyguladığı mali ve ticari politikalar, likiditenin yüksek olduğu bir ekonomi yaratırken ülkeyi küresel likiditeyi çeken bir girdabın merkezine yerleştiriyor. Euro Bölgesi, Çin ve Japonya likidite şokları ve ticaretteki belirsizlikten daha yavaş büyüyerek daha istikrarlı durabilirken gelişmekte olan ülkeler girdabın çalkantılı kısmında yer alıyor. Kürsel büyümenin 2018 için yüzde 3.2, 2019 için yüzde 3.1 olmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu..
2019 yılında FED’den iki faiz artışı bekliyoruz
Alexis Garatti, düşük faiz oranları sebebiyle 2012-2016 yılları arasında ABD’den çıkan milyarlarca dolarlık sermayeyle birlikte ülke ekonomisinin açık vermesi ve aşırı ısınmasını kaçınılmaz olarak değerlendirirken “ABD’deki faizler artmaya devam ederken sermaye akımları da geri dönecek. Öte yandan bütçe açığının hızla artmasından dolayı artan fonlama ihtiyacın nedeniyle ülkenin borç miktarı dünyanın kalan borcuyla rekabete girdi ve FED’in çok yüksek faiz vermesini beraberinde getirdi. 2019 yılı için 2 faiz artışı daha bekliyoruz” açıklamasını yaptı.
Küresel rekabette öne çıkabilme fırsatı
Türkiye’de ihracat yapan şirketlerin durumunu değerlendiren Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner ise şunları söyledi: “Ulusal para biriminde çalkantılar yaşanması ticarette dalgalanmalara yol açsa da Türkiye’deki şirketlerin yurt dışı pazarlara yöneldiğini ve güvenli ihracat için yeni yöntemler aradığını görüyoruz. Özellikle alacak sigortası gibi alacakların tahsil edilmeme riskini yönetmek adına sigortalılara teminat ve tazminat hizmeti sunan hizmetler, şirketlerin küresel rekabette öne çıkabilmeleri için çözüm ve fırsat oluşturuyor. Son dönemde Euler Hermes Türkiye olarak aldığımız talepler de şirketlerin bu yönde eğilimi olduğunu bize gösteriyor.”