TOBB-KTTO Formu Yönetim Kurulu Üyesi ve Dağlı Sigorta Sahibi Ersan Dağlı, “Türkiye ile KKTC arasında sigorta faslı açılmalı” dedi.
TOBB-KTTO (Kıbrıs Türk Ticaret Odası) Formu Yönetim Kurulu Üyesi ve Dağlı Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ersan Dağlı, “Türkiye ile KKTC arasında Cumhurbaşkanları düzeyinde iki yılda bir gerçekleşen ekonomik protokollerde sigorta faslı da açılmalı” dedi.
Sigorta Ekranı’nı Yavru Vatan Kıbrıs’a bağlandı. TOBB-KTTO (Kıbrıs Türk Ticaret Odası) Formu Yönetim Kurulu Üyesi ve Dağlı Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ersan Dağlı, SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sorularını yanıtladı.
Dağlı, konuşmasına pandemi sürecini değerlendirerek başladı. “İşlerimizi home ofis sistemiyle yürütmeye çalıştık” diyen Dağlı, “Bütün arkadaşlarımız, sigortalılarıyla ilişkilerini bu şekilde yürüttü. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), 10 Mart’tan bugüne kadar 148 vaka tespit edildi. Dört kaybımız var. Yapılan testlerde yaklaşık 65 gündür yeni vakaya rastlanılmamıştır. KKTC 1 Temmuz’dan itibaren kara, deniz ve hava ulaşımına karantina şartı olmaksızın açılacak. Sektörü ne şekilde etkileneceğini hep birlikte göreceğiz. KKTC ekonomisi 2020’yi turizm ve eğitim sektörlerinde kaybetmiş durumda. Üniversitelerin Eylül’de açılıp açılmayacağı henüz belli değil. KKTC gelirinin önemli kısmı turizm ve Eğitim’den sallandığı için buradan ciddi bir yara alındığını düşünüyorum. Covid-19‘la mücadelede sağlanan başarı konut sektörünü canlandıracaktır. Gayrimenkul sektörünün turizm ve eğitime alternatif haline gelecektir” şeklinde konuştu.
Pandemi öncesinde dijitale geçmiştik
Dağlı, “Covid-19 gerek devletler, gerek şirketler, gerekse bireysel anlamda sıra dışı bir küresel mücadeleyi beraberinde getirdi. Kimsenin yaşamayacağı küresel salgını bizim nesil yaşadı. Bu durum, yüzyılımız adına şanssızlıktır. Covid-19 öncesi uzun bir süredir gerek KKTC sigorta sektörü için gerekse Kıbrıs Türk Ticaret Odası nezdinde dijitalleşme ve dijital dönüşümün bütün iş süreçlerinde öne çıkması gerektiğini savunuyordum. Özelde de kendi şirketimi olan Dağlı Sigorta’nın yeniden organizasyonunu gerek kurum içi gerek acenteler gerekse de sigortalılar nezdinde faaliyetlerini; sanki salgın beklentisi içerisindeymişiz gibi dijital ortamda yürütmeye başlamıştık. İçerisinde bulunduğumuz çağda iş modellerinin dijital üzerine kurulacağını inanmıştık. Dağlı Sigorta olarak dijital dönüşümümüzü tamamlamış durumdayız. Acente ve sigortalılarımıza yönelik çok başarılı bir süreç geçirdik. Bütün poliçelerimizi dijital platform üzerinden yeniledik. Ödeme ve tahsilatlarımızı dijital olarak yaptık” dedi.
İletişimimiz Türkiye gibi güçlü değil
KKTC sigorta sektörünün bir aksiyon alması gerektiğini söyleyen Dağlı, “Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sigorta sektörü ile ilişkilerini çok olumlu gördüm. Tabii acentelere yönelik bir takım olumsuzluklar ortaya çıkmıştır. Ama günün sonunda Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk sigorta sektörü ile özellikle pandemi döneminde çok iyi bir iletişim kurdu. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti ve bağlı bulunduğumuz daire ile bu noktada bir iletişim kuramadık. Bunu bir özeleştiri olarak söylemek istiyorum” açıklamasını yaptı.
KKTC’de sigortacılığı denetleyen kurumun başka sorumlulukları olduğuna da dikkat çeken Dağlı, “KKTC sigorta sektörünü düzenleyen ve denetleyen kurum aynı zamanda kamu iktisadi teşebbüslerinin kontrolünü yapıyor, kamu iştiraklerini kontrol ediyor, konsolide fonunu takip ediyor, döviz bürolarını kontrol ediyor, kara parayı kontrol ediyor, akaryakıt fiyatlandırmayı takip ediyor… Bütün bunlardan zamanı kalırsa sigortayı takip ediyor. Önce bunun önüne geçmemiz lazım. KKTC’de sigorta sektörünü bu şekilde sağlıklı bir zemine oturtmamız mümkün değil” şeklinde konuştu.
KKTC’de sigortacılıkta yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini de söyleyen Dağlı, örnek olarak e-poliçeyi verdi. Dağlı, “Dijital ortamda üretilen e-poliçenin orjinalini de sigortalıya gönderme şartı var. Oysa bu ortamda poliçenin basılı olarak müşteriye ulaşması oldukça zor. E-poliçe konusunda mevzuatta bir düzenleme yapılması gerekiyor” dedi.
Zorunlu sigortalar getirilmeli
KKTC’deki zorunlu sigortalar hakkında da bilgi veren Dağlı şunları söyledi: “KKTC’de zorunlu sigorta olarak sadece trafik sigortası dediğimiz 3. Şahıs Sigortası zorunludur. Bir de acentelerin lisans alma süreçlerinde ve yenilemelerinde Acente Mesleki Sorumluluk Sigortası zorunludur. Onun dışında başta deprem sigortası olmak üzere, doğal afet sigortalarının hiçbiri KKTC’de zorunlu değil. Bizim sektör olarak önerimiz mutlaka Türkiye benzeri bir deprem sigortasının KKTC’de zorunlu hale getirilmesidir. Hatta daha ileri gidiyorum İstanbul ve Bursa’da yaşanan doğal afet felaketi çok önemlidir. Sigortalıları koruma bağlamında kesinlikle tercihe bağlı bir teminat olmak yerine, bunların zorunlu sigorta kapsamına alınmasını öneriyoruz. KKTC Hükümetleri ile bu yönde uzun süredir temas halindeyiz. Ancak bir türlü bunu başaramadık. Çünkü yeni bir deprem felaketi, yeni bir doğal afet felaketi bu toplumun kaldırabileceği bir felaket değildir.”
KKTC’de tarım sigortaları alanında çok ağır hasarların meydana geldiğini vurgulayan Dağlı, “Her yıl Aralık ve Ocak aylarında önemli don olayları yaşanmakta. Nisan-Mayıs aylarında yeni arazilerde yangınlar çıkabiliyor. Bu zararları üreticinin karşılaması mümkün değil. Tarımsal risklerin kamu otoritesinin kontrolü altında özel sektör tarafından karşılanması anlamında bir öneri getiriyoruz. Bu da ülkemizde yapılamıyor bir türlü. Bu anlamda Türkiye’de çok güzel çalışan bir sistem var. TARSİM belki de dünyanın en önemli ülkelerinde bile bulunmayan bir model. Biz TARSİM’i alıp Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne getirmek istiyoruz. Ancak biz bu konuları kamu otoritesi ile bir türlü görüşemiyoruz” dedi.
Talebimizi iletin
Sigorta Ekranı aracılığıyla bir konuyu gündeme getirmek istediğini belirten Dağlı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında her iki yılda bir yapılan; her iki ülkenin Cumhurbaşkanları ve Bakanları arasında imza edilen ekonomik protokoller var. Ben sizin aracılığınızla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı sistemine seslenmek istiyorum. Bugünden sonra bu bahsettiğimiz konuları da içeren Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında yapılacak olan protokollere mutlak surette bir sigorta faslı açılmalı. Şu anda Türkiye’de uygulanmakta olan başta DASK veya TARSİM benzeri uygulamaların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de uygulanması noktasında kesinlikle bir fasıl açılma talebimizi iletmenizi istiyorum.”
