Sigortamedya yazarı Özer Şimşek, milli insansız savaş uçağı platformu Kızıl Elma’nın ilk uçuşunu gerçekleştirmesinin ardından Sigortamedya için bir yazı kaleme aldı.
Zaman zaman sektör dışındaki görüşlerimi ve okumaları aktarmaya çalışıyorum.
Önemli bir gelişme olarak 14 Aralık 2022 günü milli insansız savaş uçağı platformu Kızıl Elma’nın ilk uçuşunu gerçekleştirmesinin ardından bu konuda bir yazı kaleme almaya karar verdim. Yazımda, sadece bu gelişmeyle ilgili değil, Türk Savunma Sanayisinin geldiği noktanın sizler tarafından daha iyi anlaşılması için envanterde olanlar ve yakın gelecekte gerçekleşecekler üzerinden bir özet ortaya koymaya çalıştım.
Bu tür teknolojik başarmaların, siyasetten bağımsız olarak ele alınması ve ülkemiz için bir gelecek perspektifi olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Asimetrik güç kavramı, yıllar önce asimetrik savaş olarak türetilen bir kavramdan yola çıkarak farklı bir çerçeveye evrildi. Askeri olarak, “asimetrik güç” bugün taraflardan herhangi birisi nicelik olarak çok üstün olsa da, diğer tarafın sahip olduğu teknolojik kabiliyetler ve enstrümanlar dolayısıyla üstün gelebileceği yepyeni bir anlama karşılık geliyor.
Bu bakımdan, -şaşırtıcı gelecek, lakin – Türk Silahlı Kuvvetleri, milli savunma sanayisinin bugün geldiği pozisyonun katkısı ile somut bir asimetrik güce dönüşmek üzere. Diğer yanı ile, bölgesel bir güç olmaktan çıkarak, küresel bir güce adım adım yaklaştığını söyleyebiliyoruz. Burada, süper güç demiyoruz, zira bunun için nükleer ve uzay teknolojisine sahip olunması gerekiyor.
Bu iddialı nitelemenin, aşağıda yapacağım analizin ardından daha net anlaşılacağını düşünüyorum. Nitekim benzer yorumları artık nadiren de olsa yabancı düşünce kuruluşlarının yayınlarında, strateji ve askeri makalelerde görebiliyoruz. Tabi, özellikle youtube’da bu hususu para kazanmak yada hamaset yapmak olarak kullanmaya çalışan onlarca hesabı bu yaklaşımdan ayrı tutmak gerekiyor.
İnternetin geçmişte, Amerikan Ordusu’nun yani Pentagon’un bir iletişim sistemi olduğu göz önüne alındığında, aslında insana dokunan çok sayıda teknolojinin savunma sanayilerindeki gelişmelerden öykünülerek ortaya çıktığı bir gerçek. Başka bir ifadeyle, savunma sanayisinde teknolojik üst seviyeyi yakalayan bir ülkenin bilhassa dijital teknoloji konusunda da ileri adımlar atabileceğini söylemek mümkün.
Özelikle 2. Dünya savaşı sonrasında 2 kutuplu ve 90’lardan itibaren tek kutuplu dünyada savunma sanayisinde dışa bağımlı ülkelerin aslında siyasi ve ekonomik bağımsızlıklarını da teslim ettikleri bir gerçek. Örneğin güçlü bir donanmaya sahip olsanız dahi, donanmanızı hava saldırılarına karşı koruyacak füzelerin raf ömrü dolduğunda, temin ettiğiniz ülkenin çıkarlarına aykırı hareket etmediğiniz sürece gemilerinizi aktif tutabilirsiniz. Aksi halde gemileriniz, limandan burnunu dahi çıkaramıyor.
Savunma doktrininde teknolojik üstünlük dendiğinde dört ana kategori dikkat çekiyor. Bunlar sırasıyla nükleer silah, havacılık, roket bilimi ve elektronik harp. Çok enteresandır, Türkiye nükleer silah dışındaki dört alanın üçünde de önümüzdeki beş yıl içerisinde dünya ölçeğinde ilk beş ülke arasında yer bulabilecek gibi görünüyor.
Şimdi dilerseniz Türkiye’nin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde nasıl asimetrik bir güce dönüşeceğini ve birçok alanda ilk 5’te yer alabileceğini birkaç başlıkta irdeleyelim.
HAVACILIK
Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere Türkiye artık taarruz ve genel maksat helikopterlerini üretebilecek bir seviyeye geldi. Dünyada bu sınıflarda helikopterleri üretebilme kapasitesine sadece yedi ülkenin sahip olduğunu belirtmemiz gerekir.
İnsansız hava araçları konusunda Türkiye’nin geldiği seviye, artık tarafsız yada taraflı otoriteler tarafından dünya liginde ABD, Çin ve Türkiye’nin ilk üçte yer alan ve birbirleriyle sürekli rekabet eden ülkeler oldukları ifade ediliyor. Hatta Türk İHA ve SİHA platformlarının teknoloji, maliyet/performans bağlamında dünyada ilk sıraya geldiği ve oyun değiştirici yeni savaş doktrini olarak silahlarını birkaç sahada test edebilen yegane ülke olduğu kabul görüyor.
Geçtiğimiz gün, insansız savaş uçağı platformu Kızıl Elma’nın konsept tasarımının ardından, 18 ay gibi sürede uçuş aşamasına gelmesi bu konudaki tüm otoriteleri şaşkına çevirmiş durumda. Kızıl Elma, radar görünümünün oldukça düşük olması ve kısa pistli deniz platformlarına iniş ve kalkış yapabilmesi ile dikkat çekiyor. Özellikle birkaç ay içerisinde deniz kuvvetleri envanterine girecek olan amfibi hücum gemisi TCG Anadolu’ya konuşlanmasının ardından, bu birliktelik, bölgesel tüm denizlerde bir güç çarpanına dönüşecek gibi görünüyor.
İnsanlı savaş uçakları macerası Cumhuriyetin ilk 10 yıllarında başlıyor. Ancak türlü siyasi oyunlarla, projeler akamete uğruyor. Sonrasında, 2010 larda başlayan Hürkuş temel eğitim uçağı çalışmaları 2016’da sonuçlanıyor. 90’lı yıllarda F-16’nın partner üreticilerinden birisi olan Tusaş, edindiği deneyim ve Türk Mühendisleri’nin yüksek akıl ve iradeleri sayesinde önümüzdeki aylarda dördüncü nesil savaş uçağı olan Hürjet’in uçuş testlerine başlayacak. Öte yandan, önümüzdeki beş yıl içinde de beşinci nesil bir savaş uçağını envantere alacakları ve hatta ihraç edecekleri gerçeğine artık birçok askeri otorite inanıyor. 18 Mart 2023’te motor çalıştırarak hangardan çıkacak Milli Muharip Uçak’ın (MMU), 5. Nesil gibi farklı bir ligde yer alması muhtemel. 5. Nesil uçak dendiğinde, radar görünümü oldukça düşük (Stealth) özelliği ile hiçbir radara yakalanmadan “deep strike” denen vuruşu yapabilen ve uçağın gövdesinin birçok tarafında bulunan hassas algılayıcı radarlar sayesinde düşman uçaklarını, onlar görmeden algılayarak, görüş ötesi uzun menzilli hava-hava füzelerini ateşleyebilen yüksek teknolojik kabiliyetlere sahip bir uçaktan söz ediyoruz. Bu tip uçakların dünyada kabul gören 2 tipi, ABD de F 35, F 22, Rusya’da SU 57, Çin’de J 20 ve Güney Kore’de KFX üretimlerinin başladığını belirtmeliyiz. Burada ABD’nin satmadığı F 22’nin beherinin 400 Mio Dolar gibi anormal bir maliyete sahip olması, ayrıca, Çin, Rus ve Güney Kore uçaklarının henüz Stealth kabiliyetlerini ispatlamamış olmaları MMU projesine farklı bir önem ve boyut kazandırıyor. Bir diğer yanı ile, böylesine teknolojik platformlar satılsa dahi, bulut erişimi nedeniyle, satan ülkeye % 100 bağımlılık anlamına geliyor ki, son dönemde bu denli çıkarlarımızın çeliştiği ABD’den F 35 alımına gereğinden fazla anlam yüklendiği kanısındayım.
Bir başka hava aracı olarak, büyük bir iş jetinin satın alınarak Aselsan’ın elektronik harp kabiliyetleri ve cihazlarıyla donatılan Hava SOJ adı ile envantere girmiş olması, bu hızlı dönüşümün bir parçası olarak değerlendirilmeli. Yani bu uçağın katılacağı bir hava-hava muharebesi’nde düşman uçaklarının radar ve elektronik sistemlerinin kör edilebilme olasılığı oldukça yüksek.
DÖNER KANATLILAR-HELİKOPTERLER (HELICOPTERS) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
T 129 ATAK | TAI | TAARRUZ | Kullanımda |
T 929 ATAK II | TAI | AĞIR SINIF TAARRUZ | Mart’23 te uçuş testleri başlayacak |
T 625 GÖKBEY | TAI | GENEL MAKSAT | 2023’te envantere girecek |
İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI (DRONES) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
ANKA | TAI | SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARACI | Kullanımda |
AKSUNGUR | TAI | SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARACI | Kullanımda |
TB2 | BAYKAR | SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARACI | Kullanımda |
TB3 | BAYKAR | SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARACI | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
AKINCI | BAYKAR | TAARRUZİ SİHA | Kullanımda |
KIZIL ELMA | BAYKAR | İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI | 2023’te envantere girecek |
İNSANLI SAVAŞ UÇAKLARI (FIGHTER AIRCRAFT) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
TFX- MMU | TAI | 5. NESİL (STEALTH) SAVAŞ UÇAĞI | Protoip montaj hattında. 2022 mart ayında motor çalıştıracak |
HÜRJET | TAI | 4. NESİL SAVAŞ UÇAĞI | MART 2022’de uçuş başlayacak |
HÜRKUŞ | TAI | TEMEL EĞİTİM UÇAĞI | Kullanımda |
HAVA SOJ | TAI- ASELSAN | ELEKTRONİK HARP UÇAĞI | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
FÜZE SİSTEMLERİ
Türkiye’nin füze teknoloji serüveni bir Nato projesi olan Stinger füzelerini geliştirmek üzere Ankara’da kurulan Roketsan fabrikasının kurulması ile başlıyor. Bilindiği gibi füze teknolojisi, uzay çalışmalarının da temelini oluşturan oldukça sofistike bir bilim dalı. Türkiye, 2001 yılında Çin’in Ukrayna’dan satın alarak boğazlardan geçişine izin verdiği Varyag adlı uçak gemisine karşılık füze teknolojisini ve kaynak yazılım kodlarını Çin’nin Türkiye’ye verdiği iddia ediliyor. Gerçekten de Türkiye daha önce sahip olmadığı bu teknolojide özellikle son yıllarda inanılmaz bir ivme kazandı. Bugün askeri teknoloji olarak anılan, radara yakalanmayan seyir füzeleri, kısa menzilli balistik füzeler ve hava savunma füzelerini geliştirebilir bir seviyeye geldi. Aşağıdaki örnekleri bakıldığında Türkiye halihazırda katmanlı hava savunma sistemlerinde, yakın (Korkut), kısa (Hisar A+), orta (Hisar O+) menzil dahilindeki katmanları çözmüş görünüyor. Son aşama olan uzun menzilde, Rusya’dan tedarik ettiğimiz S-400 hava savunma sistemleri yerine geçecek, Siper testleri başarılı bir şekilde ilerlemekte olup, düne kadar bize hava savunma sistemlerini satmaktan imtina eden SAMP-T’nin 2 ortağı Fransa ve İtalya, bugün Türkiye ile ortak üretim aşamasına geldiler.
Seyir füzeleri konusunda da büyük abi Atmaca ve onun küçük kardeşi Çakır özellikle adalar denizindeki rakibimiz Yunanistan’ın donanmasına yönelik yüksek bir tehdit algısı yarattı. Halen Yunan üniversitelerinde akademik düzeyde bu tehdidin boyutları üzerinde çalışmalar yapılıyor. Hatta 2023’te envantere girecek olan Çakır’ın insanlı ve insansız hava araçlarından taşınabilir versiyonunda, çalışmalar dört Mach yani sesin dört katı hızına ulaştığında, uçaktan atıldığında, uçağın da hızını göz önüne alınarak hipersonik hıza ulaşacağı ve böylelikle konvansiyonel hava savunma sistemlerinin müdahale edemeyeceği bir seviyeye geleceği ifade ediliyor.
Öte yandan Göktuğ Projesi kapsamında Tübitak-Sage tarafından geliştirilen, görüş içi Gökdoğan ve görüş ötesi Bozdoğan füzeleri özellikle hava-hava muharebelerinde yüksek teknolojik adım olarak değerlendirilmeli. Bu konudaki ABD bağımlılığının tamamen ortadan kalkacağı söylenebilir.
Türkiye, geçtimiz haftalarda gerçekleştirdiği Tayfun, kısa menzilli Balistik füze denemesinde, 560 km uzaktaki bir hedefi 1 metrelik bir hata payı ile vurmayı başardı. Füzenin nihai menzilinin bu olmadığı düşünüldüğünde, Balistik alanda, önemli bir mesafe kat edildiği bir gerçek.
FÜZE SİSTEMLERİ (ROCKET SYSTEMS) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
GÖKDOĞAN | TÜBİTAK SAGE | GÖRÜŞ İÇİ HAVA-HAVA | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
BOZDOĞAN | TÜBİTAK SAGE | GÖRÜŞ ÖTESİ HAVA-HAVA | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
SOM | TÜBİTAK SAGE | HAVA-YER SEYİR | Kullanımda |
ATMACA | ROKETSAN | GEMİSAVAR VE KARA SEYİR | Kullanımda |
ÇAKIR | ROKETSAN | HAVA-YER SEYİR | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
TAYFUN | ROKETSAN | KISA MENZİLLİ BALİSTİK | 2023’te envantere girecek |
HİSAR A+ | ROKETSAN | KISA MENZİLLİ HAVA SAVUNMA | Kullanımda |
HİSAR O+ | ROKETSAN | ORTA MENZİLLİ HAVA SAVUNMA | Kullanımda |
SİPER BLOK I | ROKETSAN | UZUN MENZİLLİ HAVA SAVUNMA | 2023’te envantere girecek |
AKYA | ROKETSAN | AĞIR SINIF TORPİDO | 2023’te envantere girecek |
İNSANSIZ KARA VE DENİZ ARAÇLARI
Sadece son üç yılda Türkiye insansız deniz araçları konusunda öylesine ileri adımlar attı ki, aşağıda gördüğünüz platformların Ulak dışındaki tamamı neredeyse son 20 aylık çalışmanın ürünü. 21. yüzyılın savaş teknolojisinde bu platformların sürü otonomisine sahip olabilecekleri gerçeği göz önüne alındığında uçak gemilerinin, destroyerlerin, firkateynlerin dahi büyük tehdit altında olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim, yine geçtiğimiz günlerde Aselsan Albatros-S ilk 8 li, insansız deniz aracı (İDA) sürü otonomisi ile ilk denemesini tamamladı.
Üstelik bu platformlar, üzerlerinde Roketsan’ın çoklu füze panelini taşıyarak taarruz yapabilirken, bir taraftan elektronik harp ve karıştırma, bir taraftan da, deniz altı harbi yapabiliyor. Öyle ki, 100 adet İDA’nın sürü otonomisi ile bir uçak gemisine aynı anda saldırması halinde ortaya çıkaracağı caydırıcı etkiyi tahmin etmek hiç kolay olmasa gerek.
İNSANSIZ KARA ARAÇLARI (UNMANNED GROUND VEHICLE) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
ULAQ | METEKSAN-ARES | KEŞİF-GÖZETLEME-SU ÜSTÜ HARBİ | Kullanımda |
ULAQ | METEKSAN-ARES | DENİZ ALTI HARBİ | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
SANCAR | HAVELSAN-YONCA ONUK | KEŞİF-GÖZETLEME-SU ÜSTÜ HARBİ | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
SALVO | ASELSAN-DEERSAN | KEŞİF-GÖZETLEME-SU ÜSTÜ HARBİ | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
MARLİN | ASELSAN-SEFİNE | SU ÜSTÜ ELEKTRONİK HARP | Kullanımda |
MİR | ASELSAN-SEFİNE | KEŞİF-GÖZETLEME-SU ÜSTÜ HARBİ | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
ALBATROS S | ASELSAN | SÜRÜ OTNOMİSİ, TAARRUZ, KEŞİF | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
İNSANSIZ KARA ARAÇLARI (UNMANNED GROUND VEHICLE) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
MİNİ TANK | ASELSAN-KATMERCİLER | İNSANSIZ MİNİ TANK | 2023’te envantere girecek |
BARKAN | HAVELSAN | İNSANSIZ KARA ARACI | 2023’te envantere girecek |
KAPGAN | HAVELSAN | İNSANSIZ KARA ARACI | 2023’te envantere girecek |
DOLANAN MÜHİMMATLAR
İlginç bir başlık olarak görünse de savaş literatüründe bu şekilde geçiyor. Bunlar insansız kamikaze hava araçları olarak da adlandırılıyor. Daha çok kara kuvvetlerine asimetrik güç kazandırıyor. Ayrıca hava savunma sistemlerinin yerlerinin tespitinde ve kamikaze saldırılarda etkin olarak kullanılıyor.
DOLANAN MÜHİMMATLAR (LOITERING MUNITION) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
ŞİMŞEK | TAI | KAMİKAZE DRONE | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
LENTATEK KARGI | VESTEL | KAMİKAZE DRONE | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
ALPAGU | STM | KAMİKAZE DRONE | Kulanımda |
MOTOR TEKNOLOJİLERİ
Yukarıda sıraladığımız havacılık platformların hareket kabiliyeti maalesef yüksek teknolojiye sahip motorlara bağlı. Maalesef diyoruz çünkü, ne kadar yüksek teknoloji geliştirirseniz geliştirin bu motorlara sahip değilseniz, hali hazırda uygulanan ambargolar dolayısıyla üretiminiz engellenebiliyor. Bu bakımdan motorların yerli olarak üretilmesi hayati öneme sahip. Aşağıda göreceğiniz üzere iki yerli ve milli kuruluşumuz TEI ve Kale Grubu olarak, yüksek teknolojiye sahip uçak, helikopter ve füze motoru üreten ve bunları kullanmaya başlayan bir seviyeye geldik. Bu ilginç yolculuk on yıl gibi bir süreye dayanırken, bu kadar kısa bir sürede tasarım başta olmak üzere, test, metal, malzeme ve aynı zamanda bunları işleme teknolojilerine sahibiz.
Bu motorların bir kısmı halihazırda helikopter, sihalar ve aynı zamanda füzelerimizde kullanırken, hızlı gelişmeler önümüzdeki birkaç yıl içerisinde neredeyse bütün havacılık motor gereksinimlerimizi karşılayabilecek bir seviyeye gelebileceğimizi gösteriyor.
MOTORLAR (ENGINES) | |||
ÜRETİCİ | TİPİ | STATÜ | |
KTJ-1750 | KALE | FÜZE MOTORU | Kullanımda |
KTJ-3200 | KALE | FÜZE MOTORU | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
KTJ-3700 | KALE | FÜZE MOTORU | 2023 İlk 6 ay envantere girecek |
TJ-300 | TEI | FÜZE MOTORU | Kullanımda |
TF-6000 | TEI | YERLİ JET MOTORU | 2023’te envantere girecek |
TS-1400 | TEI | GENEL MAKSAT HEL. MOTORU | 2023’te envantere girecek |
PD-170 | TEI | TURBO PROP İHA-SİHA MOTORU | Kullanımda |
Son olarak elektronik harp konusunda Aselsan’ın ürettiği Koral Mobil elektronik harp ve karıştırma sistemlerinin oynadığı roller, Suriye operasyonları sırasında özellikle bu bölgede görev yapan Rus kurmay heyeti üzerinde şok etkisi yaratmıştı.
Ayrıca Meteksan tarafından geliştirilen savaş yönetim sistemi Advent sayesinde, bir deniz harbinde, tüm su altı, su üstü ve hava unsurlarının birbiri ile tam entegre, olkestrayon içinde çalışması ve aynı zamanda yapay zekanın kullanımı ile hızlı ve otonom karar karar verme gibi süreçlerin yönetilebildiği bir platform da bugün ihraç aşamasına geldi.
Sonuç olarak, burada ismini sayamadığım yine yüksek teknoloji gerektiren, onlarca yazılım, ekipman ve silah sistemlerinin önemli bir hızla geliştirilmeye devam edildiğini belirtmeliyim. Böylelikle, Türk Savunma Sanayisinde devrim niteliğindeki bu adımların, ülkemizin özgüveni, teknolojik yolculuğu, güvenliği, caydırıcılığı ve geleceğinde önemli bir role sahip olacağını gururla sizlerle paylaşmak istedim.
Siyaset üstü herkes katılır bu fikre ama basiretsiz manda zihniyetli muhaletin eline düşerse ne olacak milletinkafası burda farklı işliyor dam ağzıyla itiraf edercesine milletin gözünün içine bakarak her şeyi 180 derece değiştireceğim diyip kapı kapı gezip söz verip duruyor bi diğeri herşeyimiz bitti şimdide uzayımız eksildi diyerek zihniyetini ortaya koyuyor ana muhalafet denilen şahıs görüntülü konuşmayı yeni icat etmişçesine ballandırarak teknoloji dersi vermeye çalışıyor daha dününü bilmeyenidir Sakarya meydan savaşını bilmiyor memleketin başına geçmeye çalışıp teknojiyi nasıl satacağın anlatıyor nediyeyim bunlara prim veren sözde vatan sever Atatürkçüler de var hepsi çağdaş hepsi aydın adam insansız uçak yapmış onu bile hazmedemiyecek kadar düşman tavırlarını açıktan ayan beyan söylüyorlar söyleyin şimdi bu zihniyete teslim edersek savunma sanayi siyasetin üstü olurum daha önce yaşanmış senoryolar şimdi yine devrede ne gerek var hazırı varken kafa yoralım neişmiz var Suriye’de Libya’da bide Azerbaycan’a maalesef silah yardımı yapıyoruz ……..