Zorunlu deprem sigortası poliçelerinde sigortalılık oranın istenilen seviyeye gelemediğini belirten Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, “Temel problem, tüketicinin hala kasko ve trafik sigorta ürünleri dışında bir poliçe alma alışkanlığının yeterince olmaması” dedi.
Deprem ülkesi olduğumuzu her an hatırlıyoruz. Geçen ay Çanakkale’de 5.3 ve 5.2 büyüklüklerindeki depremler ve ardından devam eden sarsıntılar, hem tedirgin etti hem de kaçınılmaz gerçekle yeniden yüz yüze kaldık. Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu da Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bölgelerde, depremle mücadele konusunun büyük önem taşıdığını söyledi.
Zorunlu deprem sigortasının deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan sebep olabileceği maddi zararları, poliçede belirtilen teminatlar kapsamında karşıladığına dikkat çeken Pamukçu, “Tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa dahi, konutları deprem karşısında teminat altına alan zorunlu deprem sigortası, depremin evlere verdiği maddi hasarları en aza indirmek ve konut sahiplerini yeniden normal yaşamlarına döndürebilmek için alınabilecek en önemli önlemlerden biridir” dedi.
Sigortalılık oranı istenilen seviyede değil
Bu aşamada depreme dayanıklı binaların yanı sıra, binalara ait deprem sigortasının bulunmasının da bir o kadar önemli olduğunu ifade eden Pamukçu, “Türkiye özelinde baktığımızda, zorunlu deprem sigortasında bilinç giderek artsa da, hâlâ istenilen seviyelere gelinemedi. Sektör olarak başlıca hedefimiz; depreme hazırlıklı olmak adına sigortalılık bilincini artırarak, DASK sistemine kayıtlı konutların tamamının zorunlu deprem sigortası güvencesi altına alınmasının sağlanması olmalı” şeklinde konuştu.
DASK poliçelerinde sigortalılık oranının istenilen seviyeye gelemediğini söyleyen Pamukçu, sözlerine şöyle devam etti: “Temel problem, tüketicinin hala kasko ve trafik sigorta ürünleri dışında bir poliçe alma alışkanlığının yeterince olmaması ve sigorta bilincinin zorunlu poliçeler de dahi istenilen seviyelerde oluşmamasıdır. Her fırsatta ve platformda deprem gerçeğinin üzerinde özellikle durulmalı ve insanlar bilinçlendirmelidir. Deprem, hayatımızın değişmez bir gerçeğidir.”
Yangın sigortasına gereken önem verilmeli
Zorunlu deprem sigortası haricinde ülkemizde üzerine eğilinmesi gereken diğer sigorta ürününün de yangın sigortaları olduğunun altını çizen Pamukçu, çeşitli risklerin konut veya iş yerlerine verebileceği hasarların ortalama bir yangın poliçesi priminden çok daha yüksek olduğuna ve mevcut riskleri sigorta yaptırmadan göze almanın çoğu zaman büyük kayıplara yol açtığına dikkat çekti. Pamukçu, “Sigorta bilincini yaymak için ülkemizde daha fazla insana ulaşmak, sigortayla ilgili farkındalık ve ilgi yaratmak sigorta şirketleri ile birlikte bütün satış kanallarının en önemli görevlerinden bir tanesi” dedi.
Pamukçu, sigortacılık ürün ve hizmetlerinin ilgili süreçlerle birlikte sigortalılara en uygun olacak şekilde tasarlanmalarının, yangın sigortaları konusundaki bilinçlenme süreçlerinin hızlanmasına neden olacağını sözlerine ekledi.
Hedefimiz oto dışı branşta büyümek
Dr. E. Baturalp Pamukçu, Türk Nippon Sigorta olarak, orta ve küçük boy işletme (KOBİ) sigortalarındaki portföylerini artırmayı ve konut sigortalarına yoğunlaşıp, bu alanlardaki düşük seviyelerdeki sigortalılık oranlarını farklı kanalları ve satış stratejilerini kullanarak yukarı çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. “Şirketimizin sadece yangın branşında değil, tüm oto dışı branşlarda büyüme hedefi, yeniden faaliyete geçtiğimiz dönemden bugüne kadar geçen sürede ana stratejimizi oluşturdu. Her sene tüm hedef gerçekleştirmelerimizi, hep bu strateji doğrultusunda kanalize olarak sağlamaya çalıştık. Şirket olarak değişik iş segmentleri için farklı ürünler geliştirerek müşterilerimize ulaşmayı ve farklı hizmet sunmanın yollarını benimsiyoruz” diyen Pamukçu, en büyük satış kanalları olan acenteleriyle birlikte özellikle yangın branşında tüm çapraz satış yöntemlerini kullandıklarını kaydetti.