CAN KANTAR / POSTA GAZETESİ
İşte bu cümle, çok büyük ocaklar söndürebilir. Öncelikle belirtmem gerekiyor ki Trafik Sigortası fiyatları SEDDK‘nın belirlediği oranlarda artıyor. Daha doğrusu kontrollü arttırılmasına izin veriliyor. Ama kasko fiyatları uçtu gidiyor. Uçtu gidiyor derken, hasar maliyetleri uçtu gidiyor, sigorta şirketleri de uçanı yakalamaya çalışıyor.
Trafik sigortası ‘zorunlu’… ve karşı tarafa verilecek zararı karşılıyor. Kasko zorunlu değil, ama aracınızdaki her türlü kazalarda sizin mağduriyetinizi önleyen bir sigorta ürünü. Kazanın yanı sıra, yanma, çalınma riskleri de kasko poliçeniz tarafından karşılanıyor. Zorunlu trafik sigortasında bu teminatlar yok.
En büyük risk!
Son zamanlarda etrafımda çok duyuyorum. Trafik sigortası çok pahalı oldu, yaptırmasak ne olur? Allah korusun büyük risk… Hadi aracınızı çok az kullanıyorsanız belki kaskonuzu bir süre yaptırmayabilirsiniz ama ‘Trafik‘ öyle değil. Bir cezası var, çevirmede yakalandığınızda arabanız bağlanabilir. Ama bundan daha tehlikelisi bir başka araca zarar verdiğinizde Trafik Sigortanız yoksa karşı tarafın sigorta şirketi tüm zararı sizden tahsil edebilir. Hiç alınacak bir risk değil.
Diyelim ki bir lüks araca çarptınız. Allah korusun bir de bedeni bir hasara yol açtınız. Yüzde 100 kusurlu da sizsiniz. Yazının başında da yazdım. Ocağınız söner. Tüm mal varlığınız gidebilir. Karşı tarafın sigorta şirketi sigortalının bu mağduriyetini önler ve sizden bunu tahsil eder. Özetle tasarruf edilecek bir sigorta ürünü hiç değil. Kazasız günler dilerim.
Bence en büyük risk, yabancı uyruklu plakalı araçlar çünkü EGM den aracın sigortası olup olmadığına bakılanıyor. Kaza yapıldığında tutanak nasıl tutulacak, genelde hiçbiri sigortalı olmadığı için muhattap bulamıyorsunuz. Kaza da hatalı siz olmasanızda karşı taraf sigorta yok muhattap yok bir de sizde kasko yok ise o zaman vay halimize. Birde karşı taraf ben sığınmacıyım derse şikayet edebileceğiniz hiç bir yer yok. Sigorta şirketinin rücü edebileceği bir yer de yok. Esas konu bence bu…